Hiroşima ve Nagazaki anmaları bu yıl daha farklı bir yoğunlaşmayla gerçekleştiriliyor. “Avrupa’da cereyan edecek bir nükleer savaş tehlikesi artık çok somut” gerçekliğiyle, Eylül ayı sonuna dek Almanya çapında yüzü aşkın anma-etkinlik gerçekleştirilmiş olacak. Avrupa çapında gerçekleştirilen tüm etkinliklerdeki raporlar yeniden yetkili merciilere aktarılacak. 

Önceki gün aktardığım anmalar-açıklamaların ardından, dün yapılan anmalardan:  

Uluslararası  Barış Kooperatifleri Ağı’ndan (bu ağ, üniversiteler çapında nükleer silahların günümüze dek etkilerini araştırmakla yükümlü bir kurum olmasına rağmen, kurumun hiç bir bilimsel araştırması-raporu dikkate alınmamaya devam ediyor) Annegret Krüger:  

Federal Hükümetin yeni F35 nükleer bombardıman uçakları satın alma planlarını biliyor ve buna karşı çıkıyoruz.  

Ayrıca, “Rheinmetall” silah grubu tarafından Aşağı Ren’de bir üretim tesisi inşa edilmesine ve işlevli hale getirilmesine de karşı çıkıyoruz. Gelecekte nükleer silahlar için atış sistemi görevi de gören F35’lerin parçaları da bu tesiste üretilecek. Bu üretim faaliyeti, Almanya’nın Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması (NPT) kapsamında nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya için çalışma yükümlülükleriyle çelişiyor. Barış Kooperatifleri Ağı olarak, Federal Hükümeti nükleer paylaşımı sona erdirmeye ve nükleer silahları yasaklama anlaşmasına katılmaya çağırıyoruz. Nükleer silah kullanma tehditlerinde bulunan ve kullanmaya hazırlanan herkes, aslında sadece masum insanları toplu bir katliamla tehdit ediyor. Nükleer silahlar ayrım gözetmeksizin yüz binlerce kişiyi öldürür. 

İnsani güvenliğimiz bu silahlara bağlı değil. Nükleer silahların yasaklanması anlaşması gibi daha iyi alternatifler olduğunu biliyoruz ve bunun tamamen uygulanmasını sağlamak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”  

Marburg-IPPNW Eski Yönetim Kurulu Üyesi Matthias Jochheim (Uluslararası Nükleer Savaşın Önlenmesi için Sosyal Sorumluluk Alanındaki Doktorlar):  

Hiroşima ve Nagazaki nükleer çağın başlangıcı oldu.  

O zamandan bugüne, insanlık kendi kendini yok etme araçlarına yakın olduğu bilgisiyle yaşıyor. Daha sonra nükleer silahlara sahip devletlerin sayısı arttıkça arttı.  

Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut askeri çatışma ve Batı’dan ve özellikle ABD’den yapılan silah sevkiyatları, Avrupa’da bir nükleer savaş tehlikesini çok somut hale getirdi.  

Avrupa’daki nükleer savaş tehlikesi hiç bu denli somut olmamıştı.  

Acilen harekete geçme zamanı!  

Bu yılın başlarında, Atom Bilimcilerin yayınladıkları rapora göre, küresel güvenliğe yönelik tehdidin ifadesi olan “kıyamet saati” ibreleri: “Kıyamet gecesine 90 saniye kaldı” ölçümleriyle ifade edilirken, şimdi “12 saniyeyle” ifade edilmeye başlanıldı. Küresel bir felaket her zamankinden çok daha yakın. Bu saat, alabileceğimiz önlemlerle geriye çark ettirilebilir. Ancak geç kalırsak, ibreleri geriye döndürme şansımız da kalmayacak.  

Ve niyet olarak değil, bilimsel olarak: Acilen harekete geçme zamanı! Uluslararası düzeyde tüm organizasyonlar, kurumlar, örgütlülükler harekete geçemezse, geç kalmış olacağız. Küresel güvenliğe yönelik tehdidin ölçüm birimi olarak detaylandırılan bu saniyeler, henüz ileri ve geri hareket ettirilebilir durumda. Ve bu ibreler özellikle 2023’te daha yüksek bir sesle tıklamaya devam edecek.