Artık çok açık bir şekilde belli oldu ki Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın kazananı olmayacak. Rusya sadece askeri açıdan değil, uluslararası ambargolarla birlikte prestij açısından da, ekonomik açıdan da eski güçlü konumunda olmayacak, Ukrayna ise savaşın sonunda yıkılmış, harap olmuş şehirleri ile başbaşa kalacak ve muhtemelem topraklarının bir kısmını da kaybedecek.

Her coğrafyada olduğu gibi Ukrayna'da da savunmasız sivil halk, savaş başlar başlamaz Avrupa ülkelerine göç etmeye başlasa da sivil kayıpları her geçen gün artıyor.

Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta 59'u çocuk olmak üzere 816 sivil hayatını kaybetti, 1.333 sivil yaralandı ve saldırıların ardından 3 milyon 270 bin 662 mülteci komşu ülkelere kaçmak zorunda kaldı ancak şurası bir gerçek ki bunlar tespit edilebilmiş rakamlar ve gerçek sayı bu rakamların maalesef çok üstünde.

Örneğin yine aynı Birleşmiş Milletler (BM), Rus işgalinin başlamasından bu yana 1.663 sivil kaybın olduğunu açıkladı.

Savaşın faturası giderek kabarıyor ve asıl faturayı siviller ödemek zorunda kalıyor, hem de hayatlarıyla ve tek çözüm Rusya ile Ukrayna heyetleri arasında devam eden barış görüşmelerinden çıkacak sonuçta ancak bir sonuç yok. Putin-Zelenski görüşmesini temellendirecek bir anlaşmanın yakın zamanda bir sonuca ulaşması çok zor.

Sivillerin insani yardım koridorlarından önce güvenli bölgelere, oradan da Avrupa'ya geçtiği görüntüler, özellikle harap olmuş şehirlerin arasındaki yürüyüş yolları insanlara 2. Dünya Savaşı'nı hatırlatıyor.

Savaşın acımasızlığını bugüne kadar savaş görmüş yaşlı insanlar hafızalarında taşıyordu ancak bugün neredeyse tüm dünya savaşın bir ülkeyi, bir medeniyeti nasıl yok edebileceğini, nasıl bir insanlık dramına dönüşebileceğini tekrar gördü, tekrar hafızalarına kazıdı.

Öte yandan sadece Ukrayna vatandaşı olan sivillerin durumu değil, Ukrayna vatandaşlığı olmayan mültecilerin de durumu giderek korkunç bir hal alıyor. Hayatı, onlarca yılı aileleri ile Ukrayna'da geçmiş olan ancak ülkelerine de dönemeyen ve bu nedenle Ukrayna'da yaşam kuran büyük çoğunluğu Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi eski S.S.C.B ülkelerinin vatandaşları, statüleri belirsiz olduğu için Avrupa ülkelerine kabul edilmiyor ve Polonya sınırında bekletiliyorlar.

Ukrayna'da göçmen olarak yaşayan ve sayıları her gün artan binlerce insan, Polonya-Ukrayna sınırındaki kamplarda Avrupa ülkelerinden birine göçmen olarak kabul edilmeyi bekliyor ancak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin tüm uyarılarına rağmen henüz bir gelişme yok.

Unutulmaması gereken şu; Savaşın kaybedeni sivillerdir ve savaş sivillere dilleri, dinleri, milliyetleri üzerinden ayrım yapmaz, Avrupa ülkeleri de ayrım yapmamalı ve tüm savaştan kaçan sivillere sahip çıkmalı.