Bugünkü yazımda Erdoğan seçmenlerinin psikolojik konumları üzerine duracağım.

Dünyanın her yerinde kuvvetli, görkemli tek adam ideolojisinin, toplumların üzerinde büyük etkisi vardır.

Türkiye'de özellikle son 20 yılda, Erdoğan hayranlığı, bilinçsiz kitleler üzerinde büyük bir nüfus kazanmıştır.

Reis unvanı, daha fazla abartılarak kitlelelerin beyni yıkanmıştır. 

Dünya lideri söylemiyle yine bilinçsiz kitleler RTE'ye gerçekten dünya lideriymiş gözüyle bakıyorlar.

Erdoğan'ın entelektüel birikimi ve de bilinci, Türkiye sınırları ötesine çıkamayacak kadar dardır.

Dünya lideri dedikleri Erdoğan'ın, Ortadoğu'da ki tüm komşuları ile arası bozuktur. 

Suriye'de Beşar Esad ile geçmişte birlikte izin yapmalarına rağmen, bugün gelinen süreçte kavgalıdırlar.

Rusya devlet başkanı Putin, Esad ile aralarının yeniden düzeltilmesi için yalvarır konuma düşmüştür.

Erdoğan AB birliğine başlangıçta Türkiye'nin tam üyeliği için sıcak bakıyormuş gibi tavır almıştı.   

Bugün gelinen süreçte hiçbir AB ülkesi ile arasında iyi diplomatik ilişkisi yoktur.

Seçmende öyle olgu yaratılıyor ki, AB Türkiye'yi kıskandığı için Erdoğan'a karşı tavır aldıklarını lanse ediyorlar.

AB ülkeleri, sivil toplum anlayışı ile diktatörlere karşı devamlı tavır almışlardır. 

Sözde dünya lideri Erdoğan'ın sadece Rusya devlet başkanı Putin ile arasının biraz düzgün olduğu gözüküyor.

Putin, Amerika ve AB ile arası açıldığı ve Rusya'ya yaptırımlar uygulandığı için Erdoğan'ı parmağında oynatıyor.

Erdoğan'ın, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta ikili oynadığını Putin çok iyi biliyor ve durumu idare ediyor.

İçerde Erdoğan; AKP-MHP dışındaki partilere karşı bilinçsiz kitleyi Bizans oyunları ile tavır almaya ve küfür ettirmeye zorluyor.

Muhalefet partilere karşı belden aşağı kötü sözler sarf ediyor ve bilinçsiz ve düşünemeyen kitle de onun yaptığının doğru olduğuna inandırtılıyor.

Erdoğan, toplumu böl yönet taktiğini çok iyi kullandığı için, bilinçsiz kitleler de buna inanıp alkışlıyorlar.

Erdoğan'ın etrafındaki ranttan beslenen ve karlarına kar katan asalak bir takım politikacı ve zengin olan para babaları kitlenin nabzını tutuyorlar.

Bilinçsiz kitle Erdoğan'ın, Hava limanları, yollar, köprüler yaptığına inanıp onu savunur duruma düşüyorlar.

Yapılan yolların, Hava limanlarının parasının sanki Erdoğan'ın cebinden çıktığına inanıyorlar.

Erdoğan'ın, kendilerinin verdiği vergiler ile yollar-köprüler-Hava limanları yaptığının bilincinde dahi değiller.

Erdoğan'ın ortaklarından ve bir zaman beraber çalıştıkları Ali Yeşildağ, yayınladığı vidoda şöyle diyor:

"Antalya Hava limanı ihalesinden Tayyip abi 1 milyar doları rüşvet olarak aldı. Tayyip Ağabeyin özelliği

Parayı çalar ve millete kendini alkışlatır" "Dünyada Erdoğan'ın yaptığının hiçbir örneği yoktur" "İstanbul hava limanı Tayyip Ağabeye aittir"

Bir yüzükle başlayan Tayyip Erdoğan, milyarlarca mal varlığına sahip olmuştur.

Şimdi Erdoğan, kendini seçen zavallı seçmeni, 5 yıl daha sömürüp yemek için alkışlatıyor.

Seçmeniz için hırsız, rüşvet yiyen, toplumu açlığa ve sefalete sürükleyen birinin olması mı gerekiyor?

Sizleri açlığa yoksulluğa, fakirliğe muhtaç eden birini seçerseniz sizden sonraki gelen nesil sizleri af etmez.

Sizler böyle kişiyi seçmek isteseniz dahi ben sağ elimle de ve sol elimle de denesem böyle bir kişiyi hayatta seçemem.