İlk önce okul otobüsünün şoförü sordu:
"Ne biçim bir iş bu Kadir?"
"Kölelik" dedim.

Öğretmenler, okulda çalışanlar da sordular paydosta:
"Ne biçim bir iş?"
Onlara da aynı yanıtı verdim.

Birileri "Kürtler zafer kazandı" diye yazmış.
Şaşırmadım.
Bedava propaganda, kendine yalan böyle oluyor.

Sandıkların %97'si açılmış.
Bundan böyle çok büyük bir değişiklik olmaz sanıyorum.

2009 Yerel seçimlerinde DTP toplam 98 belediye başkanlığını almıştı.
Bu seçimlerde BDP 78 belediye başkanlığı almış.
Demek ki 20 belediye başkanlığını kaybetmiş

2009 yerel seçimlerinde DTP'nin oy oranı %5,7 idi
Bu seçimlerde BDP’nin  %4,68
Demek ki oyların %1,02'sini kaybetmiş.

Birilerine göre bu "Zafer" oluyorsa acaba yenilgi nasıl oluyor?

Bakın sayın Selahattin Demirtaş seçimi değerlendirirken neler demiş:

"BDP büyük bir başarı elde etmiştir...
BDP olarak AKP ile yarıştığımız her yerde AKP’yi gerilettik, bu çok önemlidir.
Belediye sayımızı artırdık. Bu sonucu elde etmek kolay değildi, BDP bunu başardı.
Bizler eksik kaldığımız düşük oy aldığımız yerel yönetimleri kaybettiğimiz yerler için araştırmamızı yapacağız..."

Kürt Haber Ajansı ANF ne diyor:

"78 belediye kazandı
BDP toplam oy oranlarında genel olarak %1 kendi oy oranına göre ise yaklaşık %17 oranında oy kaybetti."

ANF dürüst davranıyor, olayın gerçeğini yansıtıyor. Bunu yapmakla da hiç bir şey kaybetmiyor.

Kurulduğu günlerde „Ölü doğdu“ dediğim HDP’nin oy oranı ise gerçekten komik: %1.92

Seçimlerden önce BDP’liler için "Eski oylarını koruyabilirlerse sevinirim" demiştim.
Sevinemedim.

Yanılırsam "Özür dileyeceğim" demiştim
Özür dilemem için bir neden yoktur.

Daha önce yaptığım tahminlerden dolayı bana sövenlere o sövgüleri şimdi katıyla geri iade ediyorum.

Tarihe mal olmuş, belgelenmiş tüm hırsızlıklara, yolsuzluklara, namussuzluklara karşın halk tercihini yaptı ve AKP’yi ödüllendirdi.

Demek oluyor ki bu halk kendini kurtarmak isteyenleri değil, becerenleri daha çok seviyor.

Halk tercihini yapmış, mesele kapanmıştır!

xxx

Yerel seçimlerin sonuçlarından sonra o ülkenin halkı için „Ağamlar, ablamlar azıcık da şöyle böyle yapın“ diyerek yazı yazmanın hiç bir hükmü bulunmadığına inanıyorum.

Nasıl olsa politikayı politika ağaları yapıyor

Nasıl olsa „Ağam bilir“

Benim hariçten gazel okumamın kimseye bir yararı yoktur.

Bundan sonra her şeyin hem nalına hem mıhına vurmak gerekecek.

Alınan, darılan olur mu?

Olur elbet!

Neyleyelim, alınan, darılan olursa yataklarını ayrı sererler, sorun çıkmaz.

Önümüzde genel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri, (Siz onu İslami Başkanlık seçimi anlayın) duruyor.

Bu kez de dağınıklık, „Ben bilirim, ben yönetirim“ politikası devam eder, güçlü bir muhalefet oluşturulamazsa ortaya takkeli bir şeriat çıkar halkın oylarından, iyice şapa otururlar.

İşte o zaman sahnede „Ayıkla pirincin taşını“ oyunu başlar.

 

 (Not: Yukarıya yazdığım rakamları internetten aldım. )