Göçmen gençler, yasamış oldukları Avrupa’da, toplumun ayrılmaz bir parçası halindeler ve her türlü olumlu ve olumsuz konuların etkisinde kalıyorlar.  

Corona’dan en çok etkilenen genç nesil yaşam biçimlerini Corona şartlarına göre ayarlamak zorunda kalıyorlar. 

Gençler normal olarak çok sayıda arkadaşla tanışır, partiler verir ve yoğun bir şekilde seyahat ederlerdi. Ama şu anda gençler için hiçbir şey normal değil. Korona sonuçlarına göre yeni bir gençlik büyüyor. Sonuçlarının ve geleceklerinin ne olacağı hiç de belli olmayan genç nesiller bunlar. Gençler için tüm eğlence yerleri ve ‘gençlik evleri’ kapalı  

Corona kurallarına uyan gençler arasında bile tüm istediklerini yapmak (kutlama vs.) imkânsız gibi bir şey. 

Her şey eskisi gibi olmadığı için, diskoteklerde dans edip güzel bir akşam geçirebilme istekleri suya düşmüştür. Gençlerin bu kısıtlamalara uyması çok zor oluyor. Buluşup arkadaşları ile eğlenmek istiyorlar ve eğlenemiyorlar. Yaşlıları korumaları gerektiği için onlar ile dayanışma zorunda kalıyorlar. Günümüzde bu nedenle gençler de büyük bir dayanışma kültürü gelişiyor. Böylece gençlik içinde ki dayanışma olguları ile yeni dayanışma nesli genç bir kuşak doğuyor diyebiliriz. 

Gençlerin  gelecekteki yaşam planlaması için uzun vadeli sonuçlar şimdiden belirginleşiyor. Deyim yerindeyse, gençlik kendisini sürekli olarak yeniden yönlendirmesi gerekiyor. Genç nesili çok fazla hayal kırıklığı bekliyor. Yeni nesil gençlerde Corona’nın büyük izler bırakacağı da kaçınılmazdır.

Gençler, okul ve üniversite yaşamlarını çok özlüyor. Kariyerine başladığında, muhtemelen tüm çalışma hayatı boyunca onları telafisi zor güçlükler bekliyor. Yurtdışına gidip  başka kültür ve dil öğrenme imkânları da Corona nedeniyle kısıtlanıyor. Gençler için  yeni iş piyasası fırsatları, Corona krizinin bir sonucu olarak büyük ölçüde kötüleşiyor. 

Herkes mevcut durumu gördüğü için gece dışarı çıkamıyor. Bu da onların özgürlüğünün çoğunu yok ediyor. Çünkü bugünkü koşullarda saat 11'de  gece hayati bittiği için gidecek yer kalmıyor. Corona nedeniyle ayrıca bu dışarı çıkma ihtiyacının duysalar da imkânlar o kadar sınırlı ki zamanlarını ona göre ayarlamak zorunda kalıyorlar. 

Gençlerin birlikte doğum günleri ve değişik kutlamaları yapamamaları özellikle ergenlik döneminde olanları zorluyor. 

Yaşamlarını normal yaşayamadıkları için diğer yaşlı insanlar ile yaşamak zorunda kalıyorlar. Gençler, devamlı yalnız kalmak istemelerine rağmen tüm yaşamları evlerde ebeveynlerinin yanında oluyor. Bu sorun, çok sıkıcı sinir bozucu bir ortam ve durum yaratıyor. 

Fakat her şeye rağmen göçmen gençleri, yaşamış oldukları toplumun diğer bireyleriyle (gençler ve yaşlılar ile) dayanışma içinde yeni bir dayanışma kültürü geliştiriyorlar. 

Gençler, kendi ve başkalarının sağlığını düşünerek, Korona için alınan tedbirlerle uyum içinde ve dayanışma bilinciyle yaşamalıdırlar.