Türkçede bir atasözü vardır.’’Türk'ün aklı ya wc de yada kaçarken gelir’’ diye. Aslında bu iki ihtimalin anlamıda sıkıştığı anda genetiğinde bulunan X faktörünün rahat dönemlerde başka şey düşünmesinde olup zoru gördüğünde çare üretmesidir. Bunu Osmanlı'dan bir atasözü de genel insan için ‘’Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez’’ diye söyler.

2 ci Dünya savaşı sonrası kurulan yeni Dünya düzeni ile Türkiye ve islam coğrafyası üzerine çöreklenmiş batı kapitalizmi, aslında Ülkelerle birlikte bizi 70 yıldır sömürüyordu.
Soyma kurbağanın tencerede kaynatılması gibi olduğundan biz çok fazla farkedemiyorduk. Biz sözde kendi bağımsız olduğuna inandığımız Ülke için, seçimler yapıp yöneticiler seçtiğimizi sanıyorduk. Halbuki, plan tüm Dünya için kurulduğundan, Atatürk sonrası Türkiye’de Batının karşısına dikilecek gücü yitirmiş, güçsüz yönetim iradesi ile Küresel güçlerce oluşturulan yeni Dünya düzenine karşı duramıyor ve Türkiye’de potanın içine atılıp eritiliyordu. Bunun içinde sözde kendimiz seçim yapıyorduk ama aslında biz bize lanse edilenleri seçiyorduk.

Son 70 yıldır seçtiklerimizin hemen hepsi, ABD ve Avrupa’da karanlık eğitimlerden geçilip başımıza getirilmiş kişilerdi. Bize sadece oynanılan tiyatronun oyalanacağımız, itiraz etmiyeceğimiz tarafı gösteriliyordu. Zira yeni Dünya Düzeninin oturtulabilinmesi için Üst plan uygulayıcıların zamana ihtiyacı vardı ve onlar İktidara da muhalaefete de istedikleri adamları ile hakimdiler. 
Adnan Menderes,  Bülent Ecevit,Tansu Çiller (Robert Kolej),Demirel, Deniz Baykal 50 yıllarda ..... vakfı ile ABD’de eğitim aldı,Turgut Özal Dünya Bankası yani Dünyaya hükmedenlerin en güçlü olduğu kurumda çalıştıktan sonra Ülkede yönetime geldi, Mesut Yılmaz St. Georgs-Kolleg Avusturya vs.vs.

Son 70 yıldır bizi yönetenlerin hemen hepsi Dünya’yı yönetme heveslilerin etkin olduğu kurumlarla ilgili yetiştirilen kişilerdir. Son 10 yıldır bizi yönetenlerin ise Gül’ün İngiltere'de eğitimi vardır. Erdoğan’ın ise çocukluğu ve gençliği okuduğumuz kadarıyle Beyoğlu bölgesinde geçmiş .Beyoğlu bölgesi hem 1492 yılında getirilen yahudilerin hemde 1870 lerde Rusya’dan Osmanlı'yı çökertmek amaçlı gönderilip orada bankalar kuran ve Osmanlı'nın ana ticaretini elinde bulunduran yahudi ailelerin ticaret yaptığı yerdir. Yani Erdoğan’ın bu ailelerle teması kaçınılmazdır. Vakkosu ile, Hakkosu ile Kahmi ile vs. Buraları bilmiyoruz sadece ihtimal diyoruz. 

Bizde Robert Kolej veya Amerikan kız kolejleri,ABD’nin Ülke yönetimine eleman seçip yetiştireceği okullar olarak ,Osmanlı'nın son dönemlerinde Emperyal amaç için kurulmuşlardı. Şimdi aynı ABD’ ve İsrailin kendilerinin giremiyeceği Devletlerde Fethullah okulları açıp orada ABD siyaseti doğrultusunda yarının bulundukları Ülkesini yönetecek çocukların yetiştirmesi gibi. (konu hakkındaki görüşlerimi 2002 yılında yazmış ve Fethullahın okullarının yeni dünya düzeni için ABD'nin giremediği yerlerde İslam kisvesi ile Fetullaha okullar açtırtıp oralardan geleceğin sömürge Ülkelerine kendi Ülkelerini pazarlıyacak çocuklar yetiştilmek amaçlı olduğunu belirtmiştim. ( 
www.cağrıbey.com ) 

1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girmesi ile de zaten 900 yıl öncesinin haçlı ordusu zihniyeti ile kurulmuş olan NATO’da eğitim,silah, yardım vs. ilişkileri ile de Ordu ve yükselme kademesi ele geçirildi. Zaten Emperyal güçler öncelikle silahlı kuvvetleri sonrada Muhalefeti ile birlikte İktidarı şekillendirmektedir.

Ülke halkının eğitimsizliğinden öteye, Atatürk’ten sonraki gelen Devleti ele geçirmiş olan sözde CHP’li yöneticilerin hoyrat Devlet idaresi ile korkuttukları vatandaşın Devletine sahip çıkmayışları ile Devleti tamamen,hem askeri hem siyasal olarak Global güçler ele geçirdiler.

Son olarak getirdikleri Erdoğan iktidarının acımasızlığı,değişen Dünya koşulları ve tüm Dünya’da ayyuka çıkarılan yolsuzluklarla Türk halkı artık en azından yarısından fazlası sıkıntılı bir duruma girdikleri için Vatanlarını düşünmeğe, olayları kavramaya başlamışlardır. 

Erdoğan Türk halkı için şanstır zira Devlet son 70 yıldır soyulup soğana çevriliyordu, Halk’a son 10 yıldır gına gelince çaresiz kalmağa başlayınca uyanmağa başladı. Aynı Osmanlının son dönemi gibi, Sadrazam ve Bakanlar Ülkeyi peşkeş çektikçe zora düşen Halk bir genç Albay’ın etrafında birleştiler ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

Şimdi yeniden uyanış yeni bir hamle oluşmasını sağlayacağı için su köprüyü götürmeden Türk Halkı bu Global güçlerin hakından gelecektir.

Fethullah Gülen Dünya için şanstır zira Gülen hareketi ile İslam alemi ve türkler,Global kapitalizmin kurduğu tezgahla Dünya’daki oyun kurucu çetenin içerisine girmişlerdir.Dünya’da BOP projesinde oynanılan oyunun taşaronluğu görevini Gülen hareketi üslenmiştir. Türkler bu hareketten faydalanıp tersine bilgi ve organizasyon akımını kuracaklardır. Yani Global güçler, geri kalmış Ülke deyip 22 Devletin sınırlarını değiştirecekken,şimdi bu Organizasyonla asıl Global kapitalizmin sınırları değişecektir.Aynı Çanakkale’ye gelip kendi İmparatorluklarını yıkan İngiliz ve Fransızlar gibi.

Global kapitalizm,Türkiye'nin yine 1920 de örnek olup tüm islam alemini Mustafa Kemal ile uyandırıp,bağımsızlık ateşini tüm Dünya’da körüklediği gibi,bu seferde hem ekonomik hemde siyasi uyanan Türkiye ile bir kez daha yenilgiye uğruyacaktır. Dünya geleceği bu Global kapitalizm belasından Gülen hareketi kullanılarak atlatılıp Ülkeler yeniden 1930 lardaki gibi bağımsızlıklarına kavuşacaklardır.

Türkler Tanrı’nın sevgili kullarıdır.Tanrı sevdiği kulun önce Atını kaybettirip sonra buldurur.

22.05.2014