Son zamanlarda ülkeyi terk eden yüzlerce Doktor Avrupa ülkelerine iş bulmak için geliyor.

Türkiye her ne kadar hastaneleri modernize ettiğini söylese de ekonomik olarak zor koşullarda yaşayan veya hastanelerde hasta yakınları tarafından sık sık fiziki şiddete maruz kalan doktorlar, ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlar.

Doktorların ülkeden ayrılış sebepleri arasında; ifade ve can güvenliğinin olmayışı, düşük ücretle ağır şartlar altında çalışmaları gösteriliyor.

Ülkede giderek değişen politik baskılara, demokrasinin ve insan haklarının ayaklar altına alınmasına tahammül edemiyorlar.

Ülkeyi yöneten AKP-MHP faşist rejiminden memnun olmayan doktorlar, aynı zamanda ülkede ifade özgürlüğünün olmadığını neden olarak göstermektedir.

Öte yandan ülkede kalıp mesleklerine devam etmenin dayanılmaz ekonomik zorluklarından başka, üyesi oldukları meslek örgütleri ile ilgili düşüncelerini açıkça söyleyemedikleri ve her an tutuklanma korkusuyla yaşamaktansa, çareyi yurt dışına çıkmakta buldukları kaydedildi.

Türk Tabipleri Birliği'ne göre, yalnızca 2021'de 1500'den fazla doktor ülkeyi terk etti.

Aynı durum geçmişte 1950 yılında Demokrat Parti hükümeti zamanında da yaşanmış ve çok sayıda doktor ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.

Her şeyden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'giderlerse gitsinler' söylemi, bardağı taşıran son damla olmuştur.

Pandemi döneminde, AKP-MHP rejiminden gelen baskı, yeniden katmerli bir şekilde artmıştı. Politik baskılar; genellikle kadın doktorlara hastalardan veya hasta yakınlarından gelen şiddet ve saldırılar, can güvenliğininim garantisinin olmayışı vb.

Yine hatırlanacaktır ki Erdoğan, bazı doktorları virüsün yayılmasından sorumlu olmakla suçlamıştı.

Corona döneminden sonuç olarak: Memnun olmayan hastaların fiziksel saldırıları giderek hat safhaya çıktığı lanse ediliyor. Hastanelerinde çalışma koşulları kötüleşmiş ve çalışma atmosferinin ve hükümet yanlısı olmayan doktorlara yasama şansı giderek yok olmuştu. AKP-MHP faşist tek adam diktatörlüğünü desteklemeyen doktorlar, çareyi ülkeyi terk etmekte buluyorlar.

AKP-MHP hükümet üyeleri, her şeyden önce, özellikle ülkenin hastanelerini övmekle bitiremiyorlar. Sıradan bilinçsiz halk da hastaneler konusunda abartılı ve yanlış söylemlere inanıyorlar.

Son yıllarda Türkiye'nin dört bir yanına dev şehir hastaneleri yaptırıldı. En son teknoloji ve binlerce yatakla donatılmış, ülkenin sağlık sistemi, göründüğü gibi değil. Her şey, yalana dolana dayalı bir şekilde dışarıya lanse ediliyor.

Ancak hastanelerin işleyişi ve doktor eksikliği, hiçbir şekilde güvence altına alınmaz hale gelmiştir.

Bu aynı zamanda doktorlara yapılan yetersiz ödemeden de kaynaklanmaktadır:

Günümüzde uluslararası karşılaştırmada Türkiye'de bir uzman yaklaşık 20.000 lira kazanıyor – yaklaşık 1.270 Euro'ya eşdeğer. Türkiye'deki ekonominin kötüleşmesi enflasyon oranının yüzde yetmişlerin üzerinde oluşu dikkate alınmamaktadır. Herkesim ekonomik sıkıntı içindedir.

Açlık sinirinin altında yasayanlar ve işsizlik oranı çok yüksek ülkede. Memnun olmayanların sayısı giderek çoğalmaktadır.

Kişi başına düşen milli gelir, tek rakamın altında. Cari açık ve borçlanma beklenenin çok üstünde. Böylece; özellikle son iki yıldır başta doktorlar olmak üzere gençler ile çeşitli meslek gruplarında çalışan geniş bir nüfus, ülkeyi terk ederek yurt dışına çıkmayı tercih ediyor.

Özellikle Almanya, Türkiye kökenli doktorlar için çok cazip bir ülke konumundadır. Birçok sağlık çalışanının Almanya da büyük bir Türkiyeli topluluğun olması, iş piyasasından iyi beklentiler, ekonomik güvence olarak görülüyor.

Almanya'nın Türkiye kökenli doktorlar için bulunmaz bir göç ülkesi olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda ülkede 3 milyonun üzerinde Türkiye'den gelen göçmen azınlığın yaşıyor olması da bir avantaj.

Almanya da son zamanlarda ülkede doktor sıkıntısı olduğu için en iyi yetişmiş doktorların, gelmeleri için olanak da sağlanıyor.

Bu gidişat, Türkiye'deki sağlık sistemi için iyiye işaret olmadığı gibi, hastanelerin de doktorsuz kalacağının belirtisidir.

Doktorların her gün ülkeden ayrılışı ise, mevcut AKP-MHP iktidarını hiç ilgilendirmiyor. Hükümet birçok alanda içine düştüğü ekonomik ve siyasi krizin bunalımıyla, doktorların ülkeyi terk edişini, acı bir şekilde sadece uzaktan seyretmekle yetiniyor. Anlaşılan yolun sonu göründü.