Sevgili okuyucular,


30 Mart yerel seçimlerine geri sayım başladı. Aday adaylarının adaylıkları kesinleşerek Yüksek Seçim Kuruluna kayıtlarının yapılmasının sonuca doğru yol aldığını gözlemlemekteyiz. Tek-tek bağımsız adaylar veya değişik siyasal partilerden aday olanlar görücüye çıkmaya başladılar.

Mustafa Sarıgül’ün İstanbul’dan Büyük Belediye Başkanlığı için CHP adaylığı kesinleştikten sonra, İstanbul turlarına başladı. Sadece seçimlerde, İstanbul Büyük Şehir için kendi başkanlığına oy istemekle kalmadığını, gözlemekteyiz. Gerek vaatlerinden, gerekse çevresindekilerin kendisi ile kenetlenmesinden anlaşılmaktadır ki, M.

Sarıgül kazan-kazan’a oynamaktadır.

Peki, nedir bu kazan-kazan, nasıl oynanmaktadır? M. Sarıgül, İstanbul Büzük Şehir Belediye Başkanlığına oynarken, olabilir ki, başarı sağlayamaz. 30 Mart yerel seçimlerinden Belediye başkanı olarak çıkmazsa, bu sefer CHP genel başkanlığına oynamak için, CHP’nin kapısını zorlayacaktır. İstanbul’da M. Sarıgül’ün başarısızlığı CHP’nin hanesine yazılacaktır. CHP yerel seçimlerine, Gözüken odur ki, İstanbul ve Ankara Büyük Şehir Belediyelerinin AKP’den alınması olarak yaklaşmaktadır.

Bu yaklaşım M. Sarıgül’ün elini güçlendirmesi için ve iştahının kabarması için yeterli sebep olarak görülmektedir.

09-10 Şubat 2014 adayların belirlenmesi dolayısı ile çıkan CHP içinde kriz de, kendi özgülünde bakıldığında, M. Sarıgül faktörünü gözlemlemek durumundayız. Bu realite yadsınamaz durumda kamuoyunun dikkatlerini çekmektedir.

M. Sarıgül, CHP tabanından çok, İstanbul’un sessiz çoğunluğundan çok, İstanbul Şişli’de yaşam bulan büyük sermaye çevrelerinin, destek ve istekleri doğrultusunda, İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanlığı için aday gösterilmiştir.

Başta TÜSİAD olmak üzere büyük patronların hesapları arasında, tıpkı M. Sargül’ün hesapları arasında olduğu gibi kazan-kazan bulunmaktadır.

Kazan- kazanın mimarı ve destekçisidirler.

CHP kulislerinden kamuoyuna yansıdığı kadarınca, CHP içinde 09-10 Şubat aday belirleme krizi, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçtaroğluna rağmen, M. Sarıgül ve ekibinin baskın çıkması, neyle açıklanabilir.

İstanbul’da, CHP’nin kaleleri olan ilçelerde aday belirlemede zorlanması, neyle açıklanabilir. Kadıköy İlçe Belediye Başkanlığı için ‘gece yarısı’ operasyonlarıyla aday aramak, neyle açıklanabilir?

Daha öncede yazmıştım, Sarıgül İstanbul için doğru bir tercih mi?

‘’İstanbul sermayesi, Koç ve Sabancı gruplarının da tercihi bu yönde olduğu basına sızan bilgiler dâhilindedir. Büyük sermaye çevreleri, AKP iktidarı ile olan çekişmelerinde, artık İstanbul ve bazı büyük kentlerin, AKP’nin esaretinden kurtulmasını talep etmektedirler.

Tercihlerinin de, Sarıgül olduğunu dile getirmektedirler.

Sarıgül’ün CHP saflarında yerel seçimlerine katılması tabi‘ki, Sarıgül ve CHP kurmaylarının tercihleridir. CHP parti meclisi ve MYK’nın alacağı kararları, burada sorgulamak gibi bir derdim yoktur.

Benim sorgulamak istediğim realite ise, İstanbul gibi Metropol bir kente, Mustafa Sarıgül gibi bir insanın tercih edilmesi, doğrumu dur?

Benim gönlümde yatan, ‘aslan’ İstanbul’un gerçekten bir sosyal demokrat tarafından yönetilmesidir. İstanbul belediyesinin, artık AKP’nin raptı- zapt altından kurtarılmasıdır.

Mustafa Sarıgül, her şeyden önce bir sosyal demokrat değildir. Hiçbir zamanda olmamıştır. Yalnız, ‘sosyal demokrat’ parti saflarında seçimlere katılmıştır. Aslında Sarıgül, Büyük sermaye ve cemaat’çi kesimlerle sürekli olarak temasta olan bir kişiliktir. Ve onların temsilcisi olmuştur.

İstanbul gibi Mega bir kent’te, sosyal demokrat, sol ten tensili bir belediye başkanı olması tercihlerim arasındadır. Önümüzdeki yerel seçimlerinde böyle bir imkân olması muhtemel’dir.

Bu realitenin yaşam bulması, sosyal demokrat’larla, sol emek güçlerinin ittifakı ile mümkün olabilirdi. Böyle bir ittifak, İstanbul belediyesinin gerçekten el değişmesini sağlayabilirdi.

İstanbul belediyesinin 20 yıllık esareti sonlandıracak ittifak, demokrasi güçleri tarafından kaçırılırsa, gerçekten üzücü bir durum ortaya çıkabilir.

İstanbul belediyesi, Demokrasi güçlerinin ittifakı olmaksızın el değiştirmesi, birazda olsa imkân’sız gibi gözükmektedir. Sosyal demokratlar, Sosyalistler, Kürt hareketi, emek güçlerinin ittifakını ve desteğini arkasına almayan, hiçbir güç, AKP’nin raptı-zapt’ını, yıkamaz. AKP İstanbul’u, kaybetmemek için her türden devlet imkânlarını kullanacaktır.’’ Bu alıntı 11.11.2013 tarihlidir.

M. Sarıgül önü alınmadığı taktir de, İstanbul da sonuçlar ne olursa olsun, CHP genel başkanlığına oynayarak, Şişlide yerleşmiş İstanbul un büyük sermaye çevrelerinin desteğini alarak, ansızın bir darbe girişimi ile gasp girişiminde bulunabilir.

M. Sarıgül, kazan-kazan oyunları, Türkiye için, ‘sosyal demokratlar’

için, önemli bir kayıp olacağı gerçeğini önemsiyorum. Bugün, 30 Mart yerel seçimlerinden elde ettiği kazan-kazan oyunuyla kazanımlar, Türkiye için CHP, ‘sosyal demokratlar’ için felaketlerin kapılarının yeniden aralanması demektir.

Umarım tersi olur.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileği ile

10 Şubat 2014

Twitter: AliekberP

Facebook: aliekberpektas