Sevgili okuyucular,


Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde, 12 Mayıs 2013 öğlen Saatlerinde birden fazla bombalı saldırı yaşandı. Resmi rakamlara göre 50’yi aşkın insan yaşamını kaybetti. Resmi olmayan rakamlar göre 100’e yakın insan yaşamdan koparıldı.


Bombalı saldırılarda hiçbir ‘günahı ve suçu’  olmayan, masum insanlar katledildiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve AKP kurmaylarına göre, saldırıların sorumlusu olarak, Suriye gizli servisinin elamanlarının veya ilişkide olanların yaptığı iddia edilmektedir.

Kısacası, Suriye gizli servisi, El muhaberat'ın patlamaların sorumlusu olduğu iddiaları havada uçuşmaktadır.


Bu katliam, kim ve kimler tarafından yapılmış olursa olsun, kimlerin karanlık elleri varsa tarihe karşı sorumluluk taşıyacak vahşi bir katliamdır.


Bu katliamın arkasında kimlerin olduğu, neden gerçekleştirdikleri sorunundan ziyade, Orta doğu coğrafyasını kana bulamak isteyen şer güçlerin, Türkiye topraklarını da, bu sürece dâhil ettiklerini gözlemlemek pekte şaşırtıcı olmayacaktır.


AKP kurmayları, Başbakan R.T. Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Macerapres, dış politikası, Reyhanlı'da patlayan bombaların fitilini ateşlemiştir.


Türkiye Cumhuriyeti'nin, AKP’nin komşularla, ‘sıfır’ sorunsuz dış politika, gelinen aşamada komşularımızla çok sorunlu ve içinden çıkılmaz politikaya dönüşmüştür.


Artık, komşumuz Suriye ile neredeyse savaş hali yaşamanın eşiğindeyiz. Suriye’nin iç işlerine, ‘şahince’ bakış ve davranışlarla müdahale etmek, AKP’nin vazgeçilmez dış politikası haline gelmiştir.


AKP, Başbakan R.T. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, her fırsatta, Suriye’ye saldırmak için fırsat kollama çabasındadırlar. Suriye’ye uluslar arası sermaye güçleri ile birlikte bir işgal hareketi düzenlenmesi konusunda yoğun çaba sarf edilmektedir.


Önümüzdeki günlerde, ‘olabilir ki’ Suriye topraklarını işgale yönelik, Türkiye üzerinden bir kara hareketi, ‘başlaması’ ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.

Umarım AKP hükümeti böyle bir aptalca davranış içine girmez. Ülkemizi ve ülkemiz insanlarını başkalarının taşeronu olarak bir maceraya sürüklemezler.


Hatay Reyhanlı'da patlayan bombalar, AKP’nin Suriye politikasının elinde patlayan bombalarıdır. Anlaşılan, AKP, Başbakan R.T. Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu patlayan bombalardan, yaşanan olumsuzluklardan bir ders çıkartıp, Suriye’ye yönelik politikalarını gözden geçireceklerine, yeniden hamaset politikalarını öne çıkarıyorlar.


Bombaların arkasında, ‘marjinal örgütler’ ‘Suriye’nin taşeronu örgütler’ aramak yerine, komşuluk ilişkilerimizde geldiğimiz noktaya bakılmalı ve gözden geçirmek mantıklı olanıdır.


AKP kurmayları ve Hükümet yetkililerinin peşinen Suriye’de muhalif olarak adlandırılan, ÖSO Özgür Suriye Ordusu gibi Paramiliter, Elkaide’ci faşist örgütleri aklama çabaları nedendir?


Peşinen Esad rejimini suçlamak, yeterince araştırma olmadan hedef göstermek nedendir? Uluslararası çözüm önerilerinin yoğunlaştığı bugünlerde, Esad rejimi neden böyle bir olumsuz girişimde bulunsun? Bütün bunlar sorgulanmalıdır.


Gerekli özen gösterilerek, bu katliamın arkasında kimler ve neden yer almaktadırlar, ortaya çıkarılarak kamuoyuna açıklama yapılmak durumundadır.


Türkiye Cumhuriyeti ve AKP hükümetinin paramiliter güçlerle kol-kola Suriye topraklarında, Suriye halkına karşı girişilen katliamların, artık bir son bulması gerekmektedir.


Suriye halkının kendi kaderini kendisinin tayin etmesi, eğer Suriye rejimini ve Devlet Başkanı Beşar Esad’ı yerinden etmek isteniyorsa, Suriye halkının kendi iç sorunu olarak görülmelidir.


Tabiî ki, Suriye toraklarında demokratik rejimin var olması, Suriye halkının özgür ve demokratik bir ortamda yaşaması hepimizin arzusudur. Ama bu Suriye halkının kendi sorundur. Bizlere düşen demokrasi mücadelesinde, Suriye halkı ile enternasyonal dayanışma içinde olmaktır. İçişlerine müdahale değildir!


Altını çizmemiz gereken bir önemli sorunda, Hatay ve yöresinde yaşayan toplulukların, birbirlerine karşı kışkırtılmasıdır.


Yörede yaşayan Nusayri Alevilerine karşı, yine paramiliter güçlerin ve ırkçı faşist güç odaklarının kışkırtmalarına dikkat çekilmek durumundadır.


AKP’nin mezhep eksenli politikası buna uygun zemin yaratmaktadır. Sürekli olarak Nusayri ve Alevilere karşı, AKP kurmaylarının, Başbakanın olumsuz söylemleri, bu tip provokasyon ortamlarına zemin yaratmaktadır.


Yöre halkı sağduyulu davranmalı, gerici, ırkçı, faşist ve canice girişimlere karşı gerekli olgunluğu göstermelidir.


Hatay Reyhanlı katliamını nefretle kınıyorum. Reyhanlı katliamında yaşamını yitiren canlarımıza rahmet okuyorum. Geride kalan yakınlarına, başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yararlanan canlarımıza, sağlıklı günler diliyorum.


Bu katliamın birincil derecede sorumlusu, AKP, Başbakan ve Dışişleri bakanlığının kendisidir.


Reyhanlı'da patlayan bombalar, AKP’nin elinde patlayan bombalardır.



13 Mayıs 2013