Sevgili okuyucular,

Bölge coğrafyamız ve ülkemizde sıcak gelişmeler, gündemin yoğunluğu nedeniyle, uluslararası gelişmeleri yeterince takip edip, okuyuculara ulaştırmakta verimli olamadık. Bu gerçeği itiraf etmede bir sakınca olmadığı kanaatindeyim.

2014 Nobel ödüllerinin sahiplerini bulduğu,  yerkürede yaşayan insanların dikkatlerinin, İsveç’te dağıtılan, Nobel ödülleri sahiplerine takdim edildiği bir süreçte, dikkatlerimizden kaçan bir gerçeği burada analiz ederek okuyucularıma sunmak isterim.

İsveç’te, dağıtılan Nobel ödülleri arasında, en önemli yer tutan, Nobel Barış ödülü 2014 ‘de sahiplerini bularak, 2 barış aktivisti tarafından, Malala Yosufzai (Yusufzay) ve Kailash Satyarthi, Hindistan'ın tanınmış çocuk hakları aktivistleri arasında yer alıyor, paylaşılmıştır.

Malala Yosufzai ( Yusufzay) 2014 Nobel Barış ödülünü paylaşan Pakistanlı küçük yaşta kendisini Barış için adayan, genç bir bayandır. Malala Yusufzay Pakistan’ın Taliban gibi ortaçağdan kalma, zihniyete sahip çetelerin etkin olduğu, Svat Vadisi'nde yaşayan eğitim ve kadın hakları konulardaki aktivistliğiyle tanındı ve kız çocukların okuması için yürüttüğü kampanyalar nedeniyle ülkede uluslararası planda tanınarak, sembol isim haline geldi.

Malala Yousafzai (Yusufzay), çocuk aktivist, kız çocuklarının eğitimi için verdiği mücadele dolayısıyla 2011 yılında Pakistan hükümetince verilen "ulusal barış ödülüne" layık görüldü.

Malala Yousafzai, bu vb. faaliyetlerinden dolayı, kendini, ‘islamcı’ ‘allah adına’ hareket ettiğini dile getiren, her fırsatta, ‘tekbir’ getirerek, topluma kan kusturan, çağdışı zihniyetin sahiplerinden, Taliban canilerinin hedefi olarak seçilmiştir.

Taliban çeteleri, Malala Yusufzay’ı, Taliban'ın ölüm listesinde yer vererek hedef haline getirmişlerdir. Yusufzay, 9 Ekim 2012 tarihinde okuldan eve dönerken Taliban'ın düzenlediği silahlı saldırıda başı ve boynundan vuruldu. Saldırıyı izleyen günlerde Ravalpindi kentindeki askeri hastanede tedavi altında olan Malalanın sağlık durumu ciddiyetini korudu. 15 Ekim'de Ambulans bir uçakla İngiltere'ye getirilerek tedavisi yapıldı.

Malala'nın babası, kızının vurulması ve hedef gösterilmesine ilişkin şöyle demektedir;  “ülkemizi terk etmeyeceğiz. Kızım yaşasa da yaşamasa da terk etmeyeceğiz. Taliban, özgür sesleri kurşunların gücüyle susturamayacak” diyerek kızının arkasında olduğunu kamuoyu ile paylaştı.

Yeniden yaşama merhaba diyen, Malala Yusufzay Taliban çeteleriyle aynı ortam yaşamak, kız çocukların, kadınların Taliban çeteleriyle aynı havayı solumanın zorluklarını kaleme aldı. Malala Yusufzay’ın, yazıları uluslararası alanda ses getirdi.

Malala Yosufzay yaşamını  kendisini adadığı kız çocuklarının eğitimi konusunda aktivist olarak devam ettirme de, ısrarlı davrandı. Malala Yusufzay bu vb. Faaliyetlerinden dolayı, 2014 Nobel Barış ödülüne aday gösterildi. 2014 Nobel Barış ödülünü, birlikte paylaştığı aktivist ise, Kailash Satyarthi, Hindistan'ın tanınmış çocuk hakları aktivistleri arasında yer alıyor. Satyarthi, faaliyetlerinden dolayı daha önce aralarında Aachen Barış Barış Ödülü'nün de bulunduğu birçok ödül aldı. Uluslararası kamuoyunun tanıdığı bir simadır.

Malala Yosufzay;

Malala Yusufzay’ın, Kamuoyunda öne çıkarılmayan, ama hasıraltı edinmek için sermaye çevrelerince çaba harcanan bir yönü daha vardı. Sermaye çevrelerine hizmette kusur etmeyen medya kuruluşlarının çabasına rağmen, bir Malala Yosufzay gerçeği daha vardır. Bu gerçeği okuyucularımla ve kamuoyu ile paylaşılmasında yarar vardır.

Malala Yusufzay; ‘'sesimi, seslerini duyuramayanlar için yükseltmeye çalışıyorum'' diyerekten, sessiz çoğunluğun, sesi, dili oluyor ve duygularını dile getirerek yığınlara bir mesaj vermekteydi. Malala Yusufzay’a, sahip çıkma yarışına giren sermaye çevreleri ve medya grupları bu gerçeği gözden kaçırmak için özenle çaba göstermiştir.

Malala Yusufzay kendini aynı zamanda, Marksist bir aktivist olarak ta, tanımlamaktadır. Malala Yusufzay; ''Bir devrimci ve Marksist olduğumu gururla söylüyorum. Tüm düşmanlarımız ve dostlarımız başarımızı görmektedir. Belki bir devrim gerçekleştiremeyiz fakat Bolşeviklerin yaptığı gibi bu gayemizi bir zafere dönüştürebiliriz."

Malala Yusufzay bir konuşmasında;"Sosyalizmin tek çözüm olduğu kanaatindeyim ve tüm yoldaşları bu mücadeleyi muzaffer bir sonuca çıkarmak için teşvik ediyorum. Bizi gericilik ve sömürünün zincirlerinden yalnızca bu kurtaracaktır" demişti. Malala Yusufzay’ın Marksizme ve Sosyalizme, Bolşevizme vurgu yapması, insanlığı geleceğinin ‘tek çözüm yolu sosyalim’’ olduğunu sunması önemsenmelidir.

Genç yaşta, kadınlar ve çocuklar için mücadele yürütecek, bu mücadelesinden dolayı, faşist çetelerin hedefi olarak kurşunlanacak, uluslararası planda öneme sahip, Nobel Barış ödülünü alacaksın, yukarda söz konusu olan konularda açıklamada bulunacaksın, önemsenmelidir.

Önemsenmelidir, çünkü her fırsatta, ‘’başörtülü bacıma haksızlık yapılıyor’’ ‘’esma’ya atılan kurşunlar’’ edebiyatı yapanlara inat, Malala Yosufzay ve açıklamaları önemsenmelidir!

Selam olsun, Malala Yusufzay sana!

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

15 Ekim Pazar 2014

Face:aliekber.pektas

Twitter: @AliekberP