Almanya'da 22 Eylül günü yapılacak federal seçimler var. Angela Merkel'in başbakanlığında iki dönemdir iktidarda olan Hıristiyan Demokratik Birliği (CDU)'nun sosyal demokratlara karşı bu seçimlerdeki en önemli kozu Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği. Hem CDU ve hem de kardeş partisi CSU seçim programında Türkiye'nin AB'ye tam üye olmayacağı ifadesine yer vermişti. Almanya'nın Gezi Parkı olaylarına Türk polisinin sert müdahalesini eleştirmesiyle başlayan Berlin-Ankara arasındaki kriz ve AB üyelik müzakerelerinin bu yıl yeniden gündeme gelmesi Hıristiyan demokratlara vazgeçmeyecekleri bir fırsat sunuyor. Maliye Bakanı ve CDU'nun kilit isimlerinden biri olan Wolfgang Schäuble, Türkiye'yi AB'de istemediklerini dün açıkça dile getirdi. Partisinin Düsseldorf'da düzenlediği mitingde konuşan Schäuble "Türkiye Avrupa’nın parçası değil ve AB’ye giremez" dedi. Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olduklarını vurgulayan Alman bakan, AB üyeliği yerine Ankara'yla güçlü ilişkilerin kurulmasını sağlayacak bir formülün bulunmasından yana olduklarını belirtti. TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE GEZİ GERGİNLİĞİ Geçtiğimiz Haziran ayında Alman başbakanı Angela Merkel'nin Gezi Parkı eylemcilerine uygulanan şiddeti "Türk hükümetinin tavrı beni dehşete düşürüyor" şeklinde eleştirmesiyle Ankara ve Berlin arasındaki gerginlik yükselmişti. Aynı günlerde AB ve Türkiye arasında Fransa'nın engelini kaldırdığı "Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu" başlığı altındaki müzakere görüşmeleri başlayacaktı. Ancak AB üyesi ülkelerinin Brüksel'deki büyükelçilerinin katılacağı 26 Haziran'daki konferans Almanya, Danimarka, Avusturya ve Hollanda'nın çekince koyması yüzünden ertelendi. Avrupa basını iptalin Gezi Parkı olayları ve AKP hükümetinin tutumu nedeniyle geldiğini yazdı. Türkiye'nin ısrarı üzerine AB müzakere başlığını açılmasına karar verdi, fakat tarih vermekten kaçındı. Müzakerenin en erken sonbaharda açılması bekleniyor. Ankara hükümeti ise Brüksel'den aldığı şokun faturasını Alman başbakanı Merkel'e kesti. AKP hükümetinin AB Bakanı Egemen Bağış bunun üzerine şöyle çıkışmıştı: "Türkiye’yle uğraşmanın bedelini iyi hesap etmeleri gerekir. Türkiye’yle geçmişte uğraşan (Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy’nin bugün balık tuttuğunu herkesin hatırlaması gerekir. Biliyorsunuz, Eylül ayında Almanya’da seçimler var. Merkel de kendi seçimlerine yönelik siyaset malzemesi arıyorsa, bu malzeme Türkiye olmamalıdır. Türkiye’nin AB’ye değil, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var."