Yılbaşı gecesi Berlin’deki olaylar uyum ve Almanca bilmenin önemi konularını yeniden gündeme getirdi.

Her zamanki yanlış tekrarlanıyor, yıllardır öğrenemediler:

Almanca bilmek uyum için gereklidir ama yeterli değildir. Hiç yeterli değildir.

Uyum denilince bunu Alman toplumundaki temel kurallara uyum olarak anlıyorum, her konuda aynı değer yargılarına sahip olmak olarak değil.

Habermas’ın “anayasal yurtseverlik” kavramı uyum konusu için idealdir.

Uyum, anayasadaki ilkelere uymaktır.

Almanca bilmek erkek ve kadını eşit olarak görmeyi gerektirmez.

Berlin Neuköln’deki göçmen gençlerin kadın öğretmenleri ciddiye almamaları onların Almanca bilmediğini göstermez. Almanca bilmenin “doğal sonucu” kadınları ciddiye almak değildir, böyle bir otomatizm yoktur.

Eğitim sadece okulda değil evde de alınır.

Baba tarafından annenin ve varsa kızkardeşin ciddiye alınmadığı bir evde büyüyen erkek çocuğun okulda kadın öğretmeni ciddiye almaması bir yerde normaldir.

Anayasal kültür etkili olabilmek için eve de girmek zorundadır. Evin kapısında kalırsa etkisi azalacak ve bu eksikliği Almanca bilmek kapatamayacaktır.

Anaokullarının ücretli ve zorunlu olması çözüm için önemli adım olabilir.

Almanca bilmek önemlidir, gereklidir ama uyum konusunda hiç ama hiç yeterli değildir.