Alman hükümetinin resmi daveti üzerine Berlin'e gelen TBMM heyetinden AKP'li Çiğdem Münevver Ökten, CHP'den Şafak Pavey, MHP'den Tunca Toskay ve BDP'den Nazmi Gür konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Tunca Toskay, Wolfgang Thierse'nin olayla ilgili Alman basınına yaptığı açıklamaların tek yanlı olduğunu anlatırken, "Bu olayın sorumluluğunu kendi omuzlarından atmaya yönelik olarak görüyorum" dedi. Heyette yer alan AKP'li Münevver Çiğdem Ökten de şöyle dedi:

"Burada parlamenter düzeyinde misafir olarak davetli olarak bulunuyoruz. Hiçbir ülkenin kültüründe davet ettiğiniz misafiri nedeni ne olursa olsun sergilenen davranış neticesinde incitmek, rencide etmek ve sıkıntıya sokmak yoktur."

CHP'li Şafak Pavey ise, olayın seçilmişlerle atanmışlar arasındaki polemiğe dönüştüğünü, her iki tarafın da orantısız davrandığını anlattı. Heyet adına ilk açıklamayı yapan Tunca Toskay, şöyle dedi:

"Meclis başkan yardımcısının Die welt gazetesinde çıkan açıklaması tek yanlı. Ve cereyan eden olayın sorumluluğunu kendi omuzlarından atmaya yönelik bir açıklama olarak görüyorum. MHP Antalya milletvekili olarak görüşümü açık paylaşıyorum. Seçilmiş atanmış meselesine takılmak doğru bir şey değil. Meclis başkanı milletvekillerini esas alıyor ise sayın büyükelçimize kendisinin politik tecrübesini de yansıtacak üslupla benim muhatabım siz değilsiniz buradaki milletvekilleri diyerek böyle bir skandala izin vermezdi. Eğer böyle bir ayrımı yapıyorsa bizi de rencide edecek şekilde ellerini masaya vurarak toplantıyı bitiremez. Siyaset üslubunda yoktur."

Tunca Toskay, toplantı sonrasında Thierse'nin elini, meclis başkan yardımcısı sıfatıyla sıktıklarını özellikle vurguladı. Ziyaretle ilgili heyet adına bilgi de veren MHP milletvekili Tunca Toskay, yaptıkları temaslarla ilgili milletvekilleri adına açıklama yaptı. Alman devletinin daveti üzerine pazartesi günü Berlin' geldiklerini kaydeden Toskay, neo nazi cinayetleriyle ilgili Thüringen eyaleti ve Berlin'de temaslarda bulunduklarını söyledi. Toskay, meclisteki tüm partilerin temsilcileri olarak bu olayın takipçisi olacaklarını da ifade etti. AKP'li Münevver Çiğdem Ökten de Meclis Başkan Yardımcısı Thierse'nin tavrını eleştirdi. Ökten, "Toplantının ilk bölümü bizim sorduğumuz sorular ve endişelerimiz karşısındaki yanıtlardı. Ancak ne olduysa henüz idrak içinde değilim, konu ana merkezinden çıkartılıp yani Almanya'daki ırkçıkla ilgili hareketlerin, konuların merkezinden çıkartılıp siyasi anlamda ülkemizdeki tutuklu milletvekilleriyle ilgili fikir beyan etme noktasına gelmiştir. Ben bunu hayretle karşıladım. Siyasi anlamda insan haklarını tartışıldığı bir platform değildi. Böyle olmasına rağmen Thierse bizim sorduğumuz hayati sorulara verilecek çok fazla cevabı olmadığından konunun yönünü değiştirdi" dedi.

Ökten, Büyükelçinin bu aşamada gösterdiği tepkinin çok doğal bir refleks olduğunu belirtirken, "Burada sayın büyükelçimiz Thierse'nin orada yeri olmayan sorusuna karşılık doğal refleks göstererek bu konuşmanın burada yeri yok ve daha sonra yaparız diyerek gayet nazik şekilde demiş olmasına rağmen sergilenen hakaret hem beden dili hem de sözlü sarf edilen cümleler asla ve hem kendi hem de partim adına kabul edilebilir görmüyorum. Büyükelçimizin verdiği cevabı son derece yerinde buluyorum, kabul ediyorum ve onaylıyorum” diye konuştu. CHP milletvekili Şafak Pavey ise, şöyle dedi:

“Thierse'nin değindiği bir konu önemli. Tutuklu milletvekillerinin içeride olmasından duyulan rahatsızlığı dile getirmiştir. Parlamenter olarak rahatsızlığı dile getirebilirsiniz, evrensel değerler, seçme seçilme hakkı ve seçilenlerin hakkını geri iade edilmesini gerektirir. Ben kendisine tam teşekkür edecekken, bir parlamenter olarak dünya değerlerinin bizimle buluştuğu için teşekkür edecekken, bu konudaki umutlarımızı dile getirecekken, zannediyorum, sayın büyükelçi siyasetçilerin ortamı olmasına rağmen siyasetin olmadığını düşünüp bir açıklama yaptı. Meclis başkan yardımcısı Thierse de bürokratlar parlamenterlere cevap veriyor diye düşünmüştür. Karşılıklı olarak orantısız tepki gösterilmiştir."

Şafak Pavey, Thierse'nin verdiği yanıtın çok orantısız olduğunu ifade ederken, “Ancak ben utanç duyulacak olayın ülkemizde 8 milletvekilinin tutuklu olması olduğunu düşünüyorum” dedi. Heyette yer alan BDP milletvekili Nazmi Gür ise, şöyle dedi:

"3 önemli konu var. Irkçı saldırılar sonucu bizim göstereceğimiz insani dayanışma. Onların haklarının savunulması bu çok önemli. Buna önem veriyorum. İkincisi Alman toplumunun ve parlamentosunun gösterdiği refleks. Her ne kadar gecikme olsa da farkına vardıktan sonra gösterdikleri refleks önemlidir. Üçüncü konu, biten görüşmenin ardından başlayan gerginlik. Bu gerginlik benim uluslarası toplantıda tanık olmadığım şekilde nahoş şekilde bitti. Gerçekten üzüldük. Şunu unutmamalıyız. İnsan hakları artık bir devletin içişleri değil. Bir ülkede insan hakları ihlali yaşanıyorsa o gündeme gelir. Tıpkı neo-nazilerin yaptığı katliamlar gündeme geliyorsa Türkiye'de yaşananlar da politik bir sorunu da insanlar gündeme getiriyor. Bundan daha doğal bir şey yok."

MECLİSTEKİ GÖRÜŞME

Alman hükümetinin resmi daveti üzerine Berlin'e gelen TBMM heyetinde AKP'den Çigdem Münevver Ökten, CHP'den Şafak Pavey, MHP'den Tunca Toskay ve BDP'den Nazmi Gür yer aldı. Yapılan toplantıda neo-nazi cinayetlerinin görüşüldüğü sırada Wolfgang Thierse'nin konuyu Türkiye'deki Hıristiyanlara ve tutuklu milletvekillerine getirmesi üzerine Büyükelçi Karslıoğlu, buraya neo-nazi cinayetlerini konuşmaya geldiklerini hatırlattı. Büyükelçinin hatırlatmasını kendisine yapılmış sansür olarak niteleyen Thierse ise konunun kendisi için kapandığını belirterek masadan kalktı. Thierse salondan ayrılırken ise, Büyükelçinin yaptığının “terbiyesizlik olduğunu ifade etti.