<strong><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;">İnceleme komisyonunda yer alan SPD’li üyelerin muhalefetine rağmen yargı sürecine izin veren Merkel’e ilk tepkiler şöyle:<br /> <br /> </span></span></span></strong> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier (SPD):</b> “Bu zor bir karardı. Her iki durum için de geçerli sebebler vardı. SPD’li üyeler, titiz bir incelemenin ardından, yargılamaya izin verilmemesi yönünde görüş belirtti. Oylamada eşitlik durumunda son karar Başbakanın. Biz soruşturma izninin verilmemsi gerektiği görüşündeydik. İfade, basın ve sanat özgürlüğü bizim anayasamızın koruması altındadır.”</span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Heiko Maas, Federal Adalet Bakanı:</b> “Ceza kanununun 103.maddesini kaldıracağız. Yabancı devlet adamlarına hakaretin özel olarak düzenlenmesinin vakti geçti. Majestelerine hakaret fikri artık ceza hukukumuza uymuyor.”</span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Rebecca Harms, Yeşiller AP Grupbaşkanı:</b> “<span lang="DE">Türk gazeteciler ve sanatçılar daha çok sıkıntı çekecekler”</span></span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b><span lang="DE">Matthias Höhn, Sol Parti Genel Sekreteri:</span></b><span lang="DE"> “Tüm ülkelerin despotları acele edin! 2018’den sonra hiciv tekrar serbest.”</span></span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Thomas Oppermann, SPD Federal Parlamento Grupbaşkanı: </b>“Kararı yanlış buluyorum. Mizahın ‘majestelerine hakaret’ anlayışıyla soruşturulması günümüzün modern demokrasisine uymuyor.”</span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Sahra Wagenknecht, Sol Parti Meclis Grubu Eşbaşkanı:</b> Kabul edilemeyecek bir durum. Merkel Türk desbotu Erdoğan’a yaranmaya çalışıyor ve Almanya’da basın özgürlüğünü kurban ediyor.</span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Alman Gazeteciler Birliği Başkanı Frank Überall:</b> “Başbakan Merkel’in böyle bir vermesine gerek yoktu, çünkü Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca bireysel başvuruda bulunmuştu.</span></span></span></p> <p style="line-height:15pt;background:white;vertical-align:baseline;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><b>Alman devlet televizyonu ZDF:</b> “Politik bir karar. Suçluluğun ortaya çıkması hakaret suçunun işlenmesine bağlı. Federal Hükümetin verdiği kararın bir anlamı yok. Bu yargının görevi.”</span></span></span></p>