Ancak uzlaşmaya rağmen, hem sağlık sigortası primlerine ilişkin endişeler hem de hastane reformunun geleceğine dair eleştiriler giderek artıyor.

Sağlık Bakanı Nina Warken’in (CDU) hazırladığı tasarruf paketinde, toplam 2 milyar euroluk kesintinin 1,8 milyar euroluk bölümünün hastanelerden karşılanması öngörülüyordu. Bu düzenleme, eyaletlerin sert itirazı üzerine geçen kasım ayında Bundesrat’ta durdurulmuştu.

Arabuluculuk komitesinde varılan uzlaşmaya göre, 2026 yılında hastanelere yapılacak ödemelerdeki kısıntı, sonraki yıllar için daha düşük bir temel oluşturmayacak. Böylece kesintilerin kalıcı hale gelmesi engellenmiş oldu. Uzlaşma metninin bu cuma günü hem Bundestag hem de Bundesrat tarafından onaylanması bekleniyor.

Komitenin eş başkanlarından, Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti Başbakanı Manuela Schwesig (SPD), sonucu “iyi bir uzlaşma” olarak değerlendirdi. Schwesig, federal hükümete daha önce yaptığı çağrılarda, hastanelerden talep edilen 1,8 milyar euroluk kesintinin orantısız olduğunu vurgulamış, “Küçük ve tek seferlik bir katkı kabul edilebilir, ama bu büyüklükte bir kesinti olmaz. Bu, biçerdöverle biçmek gibi” ifadelerini kullanmıştı. Söz konusu plan, yalnızca kendi eyaletindeki hastaneler için 2026’da yaklaşık 40 milyon euroluk gelir kaybı anlamına geliyordu.

Prim artışı endişesi sürüyor

Uzlaşmaya rağmen, sağlık sigortası primlerinde artış ihtimali ortadan kalkmış değil. Sigorta kuruluşları, 2026 yılı için ek prim oranlarını açıklamak zorunda. Halihazırda ortalama ek prim oranı yüzde 2,9 seviyesinde. Sigorta yetkilileri, birçok sağlık sigortası kurumunun rezervlerini asgari düzeye indirmek zorunda kaldığını belirterek, bu tasarruf paketi yürürlüğe girse bile 2026’da prim artışlarının kaçınılmaz olabileceği uyarısında bulunuyor.

Hastane reformuna sert eleştiriler

Tasarruf uzlaşmasıyla eş zamanlı olarak, hükümetin hastane reformunu “uygulamaya uygun” hale getirmeyi amaçlayan Hastane Reformu Uyum Yasası (KHAG), Federal Meclis Sağlık Komisyonu’nda yapılan bir uzmanlar oturumunda sert eleştirilere hedef oldu. Sağlık alanındaki meslek örgütleri ve birlikler, reformun temel hedeflerinin sulandırılabileceği uyarısında bulundu.

Yasal Sağlık Sigortaları Birliği (GKV), yeni düzenlemeyle hastane reformunun “seyreltilmesi” tehlikesine dikkat çekti. Özellikle eyaletlere tanınan geniş istisnaların, kalite kriterlerini devre dışı bırakabileceği belirtildi. GKV, hastaneler arası işbirliklerinin ilke olarak faydalı olabileceğini kabul etmekle birlikte, neredeyse sınırsız ve yeterli kalite denetimi olmaksızın yapılacak işbirliklerinin hasta güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca Hastane Dönüşüm Fonu’nda (KHTF) kaynakların “yağmurlama sistemiyle” dağıtılabileceği eleştirisi dile getirildi.

Doktorlar ve hastaneler memnun değil

Doktorlar sendikası Marburger Bund, taslakta yalnızca “ön ödeme (Vorhaltevergütung)” sisteminin ertelenmesinin öngörülmesini yetersiz buldu. Ön ödemenin vaka sayısına bağlı kalmaya devam etmesi halinde sistemin yapısal olarak hatalı olacağı ve hastanelere ciddi bir bürokratik yük getireceği vurgulandı.

Alman Hastaneler Birliği (DKG) de acil düzeltme çağrısı yaptı. Birliğe göre KHAG, hastane planlaması konusunda eyaletlerin yetkilerine ağır müdahale anlamına geliyor ve bu nedenle Bundesrat’ın onayını gerektiriyor. DKG, mevcut haliyle ön ödeme finansmanının hastanelerin ekonomik sorunlarını çözmeye uygun olmadığını, tamamen askıya alınarak vaka sayısından bağımsız alternatif bir model geliştirilmesi gerektiğini savundu.

Çocuk klinikleri ve bölgesel hastaneler alarmda

Eleştirilerin en sert olduğu alanlardan biri çocuk ve gençlik tıbbı oldu. Alman Çocuk ve Gençlik Tıbbı Derneği (DGKJ), “Özel Çocuk ve Gençlik Tıbbı”na ilişkin bir hizmet grubunun yasadan çıkarılmasına tepki gösterdi. Uzmanlara göre son yıllarda zaten çok sayıda çocuk kliniği kapandı ve erişkin tıbbının aksine bu alanda daha fazla merkezileşmeye ihtiyaç yok.

Caritas ve Katolik hastaneler ise küçük ve bölgesel hastanelerin yeterince dikkate alınmaması halinde, özellikle kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerinin ciddi şekilde zayıflayacağı uyarısında bulundu. Reformun acil servis düzenlemeleri ve krizlere dayanıklılık stratejileriyle uyumlu hale getirilmemesi durumunda, ülke genelinde hastane ağının aşamalı olarak küçülebileceği ifade edildi.

“Kalite hedefi tehlikede”

Uzmanlar, reformun özündeki kalite hedeflerinden vazgeçilmemesi gerektiğini vurguluyor. Sağlık uzmanı Prof. Dr. Christian Karagiannidis, özellikle çocuk-gençlik tıbbı ve enfeksiyon hastalıklarında hizmet gruplarının kaldırılmasının “hasta güvenliği açısından tehlikeli bir sinyal” olduğunu söyledi.

Almanya’da Noel Pazarı’nda Hoparlörden Neonazi Müzik Skandalı
Almanya’da Noel Pazarı’nda Hoparlörden Neonazi Müzik Skandalı
İçeriği Görüntüle

Sonuç olarak, hastanelerdeki tasarruf planı konusunda siyasi uzlaşma sağlanmış olsa da, Almanya’da sağlık sisteminin finansmanı ve hastane reformunun yönü üzerindeki tartışmalar giderek derinleşiyor. Uzmanlara göre önümüzdeki aylarda hem sigorta primleri hem de hastane yapıları konusunda yeni kriz başlıkları gündeme gelebilir.