Dün Sivas Madımak'ta 33 aydınımız ve sanatçımızın katledilişinin, diri diri yakılışının 30'uncu yılıydı.
Madımak'ta yitirilen Canlar Türkiye’de ve yurt dışında bu yıl da yine kitlesel katılımlı etkinliklerle ve toplantılarla anıldılar.
Merkezine insanı, bilimi, ışığı alan o güzel insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Madımak hala utanç müzesi yapılmadı, insanlarımız bu yüzden öfkeli.
Madımak tarihte yaşanan Alevi katliamlarından, kıyımlarından sadece birisidir.
Maraş'tan, Çorum'dan ya da Cumhuriyet öncesindekilerden ders alınsa, suçluları cezalandırılsa belki de Madımak Katliamı yaşanmayacaktı.
Alevi inancı kökü Anadolu'da, Mezopotamya’da olan yeniliğe, dünyaya açık, eşitlikçi, sosyal paylaşımcı bir öğretidir.
Ne yazık ki, bu güzel öğreti muhalif duruşu, ezilenden yana olması nedeniyle geçmişten günümüze kadar hep dışlanmış, imha ve inkarlara maruz kalmıştır.
Ama Aleviler tüm bu baskılara, ötekileştirmelere rağmen inancını, kültürlerini sözlü geleneklerle kuşaktan, kuşağa aktarmışlardır.
Aleviler günümüze gelene kadar kendi inançlarını hayatları pahasına korumuş, ağır bedeller ödemişlerdir. Yurt içinde ve yurt dışına sürgünler, tecritler yaşamışlardır.
Tarih isyanlar, acılar ve gözyaşlarıyla dolu. Sistem Türk-İslam sentezinin dışındakilere hayat hakkı tanımamaktadır.
Bugün Türkiye’nin 81 vilayetinde hiçbir yerde Alevi Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, Bakanlıklarda bir Genel Müdür bulamazsınız. Yani Aleviler devletten hep uzak tutulmuşlardır
Bir T.C vatandaşı olarak askere giden, vergi veren her türlü sorumluluklarını yerine getiren Aleviler, Türkiye’de 2023 yılında yine de eşit haklardan yoksun ve hayatın her alanında ayrımcılığa uğramaktadırlar.
Ülkede sayıları 20-25 milyonu bulan Alevileri, Türk toplumunun büyük bir çoğunluğu ya hiç tanımıyor ya da yanlış tanıyorlar.
Bunda devletin Alevi politikası önemli bir oynuyor. Bugün Türkiye’de Alevilere verilmeyen haklar Almanya’da tek tek veriliyor. Cemevlerine inanç merkezi statüsü verildi. Gençlerimiz Alevilik dersleri alıyor. Üniversitelerde Alevilik kürsüsü kuruldu, Alevi kurumlarına bir çok Eyalette resmi statü verilmiş bulunuyor.
Alevi Kanaat önderleri, Konfederasyon, Federasyon başkanları, Dedelerimiz en üst düzeyde devlet törenlerinde kabul görmekte, davet edilmektedirler.
Çünkü burada yani Almanya’da bazı eksiklilklerine rağmen demokrasi, insan hakları, laiklik ve farklı inançlara saygı var.
Türkiye’de Alevi ayrımcılığını ve nefret söylemini üretenleri, Alevileri ötekileştirenleri şiddetle protesto ediyoruz. Onlarla mücadelemiz asla bitmeyecektir.
AKP toplumdaki kutuplaştırmayı artırıyor ve bir Alevi-Sünni gerginliğine zemin yaratmaktadır. Bu ülkenin bir felaketi olabilir bundan vazgeçmeleri lazım.
Dağılan, yedi parçaya bölünen Yugoslavya örneği var ortada unutmayalım. Mezhepçi politikalar çıkmaz sokaktır, kimseye bir şey getirmez. Seçimin kaybedilmesi ise bizler için hiç iyi olmadı.
Çözüm; tam demokrasidir. Dahası güçlü örgütlenme, demokrasi güçleriyle birlikte direniş ve dayanışmadadır. Alevi-Sünni farketmez devrimcileri, Alevilerle buluşturacak konseptlere, çizgilere ihtiyaç vardır. Bu ilişkiler yeniden inşaa edilirse mezhepçi, ayrımcı, ırkçı, çağdışı politikalar mutlaka geri püskürtülecek, Aleviler rahat bir nefes alabileceklerdir.
Aşk ile ...