Sevgili okurlarım!.



Bugün sizlerle bazı yaşamımdan kıssadan hisseleri paylaşmak istedim, son gelinen durumu gördükçe hani hep diyoruz

ya biz neden bu hallere düştük? Sahi neden? Son beş yıl önceydi Türkiye'de izindeydim, Erdek'te evim var tatildeyiz, Bandırma doğup büyüdüğüm şehir bazı arkadaşlarımı ziyaret maksadıyla hergün gibi Bandırma'ya gidiyorum, akşam saatide belediye otobüsü ile Erdeğe dönüyorum, yirmi kilometre bir mesafe iki şehrin arası, büyük bir otobüs Bandırmada okuyan lise talebeleri olacaklar gençler kızlı erkekli beraber oturmuşlar şen şakrak ne kadar güzel dedim. 

Kırk yıl önce ülkesinden ayrılmış bir bir baba olarak bak insanlar ne kadar değişmiş diye iftihar ettiğimi söylesem inanmazsınız. Araba doldu hareket edeceğiz tam o anda şöför durdu bir yaşlı belki elli altmış yaşlarında bir hanım, yanında belkide gelini olacak genç taze bir hanım kucağında üç beş aylık bebeği ile onlarda bindiler, oturacak yer yok ayaktalar, önümde beş altı sıra gençler oturmuş muhabetteler kimseler kalkıpta gel abla, teyze demek lutfunda bulunmadılar, inanınız yedinci sıradan ben kalktım, gelin’i çağırdım araba hareket halinde kucağında bebeği tutunarak gelmeğe çalışıyorken, hemen bir önümdeki sıradan iki bey otuz otuzbeş yaşlarında onlar beraber kalkarak yer verdiler ve benim koltuğa tutunarak ayakta yola devam ettiler, bir ara göz göze geldik bu nasıl iş dedim, böyle abi dedi, bunlara lafta söyleyemezsin gelir akşama babaları belkide dayakta yersin dedi. Bilmiyorum anlatabildim’ mi?

Sevgili okurlarım!.

O anda varya eyvahlar olsun bu benim güzel ülkem nelerini yitirmiş diye sormadan edemedim.

Evet bugün herkez soruyor sahi biz neden böyle olduk?

Bir toplum düşünelim ki özünden neler kaybetmiş, büyük, küçük mefhumlar yok artık, insanoğlu sadece kendisi için yaşamakta, bencil yani “BEN!.” Olmuş..

Ben küçük yaşımda yani altmış yıllar öncesi mahallemize bir Polis geldiği an sanki bütün mahalle halkı korkar acaba ne oldu ki polis geldi derlerdi, şimdimi artık polis molis hak getire insanlar, korkmuyorlar, polisten korkmuyor, gaz ve cop, tanklara saldırıyorlar, polis acımasız, çelik coplar, tazyikli su, nasıl anlatayım sanki bir iç harbe dönüşmüş bir ülke, nasıl ve neden geldik buralara? Hoşgörü yok, kalmamış düşman olmuş insanoğlu bir birisine, şehirler kan gölü, trafikten ölenler, sokak cinayetleri, herkes kendi mahkemesini kendi yapıyor, hukuka, mahkemelere güven kalmamış, aslında ülke bir kaos’un içinde, hak ve adalet aramak öküzün altında buzağı aramak gibi bir şey olmuş, iktidar dediğim dedik, Baş Bakan Hükümdar olmuş, her gün bir ayrı terane gündem değiştiriyor..

“BEN!.” Benim diyor, korkmuyorum diyor ama aslında çok korkuyor, kendi ülkesinde üçyüz koruma ile gezen bir Başbakan. Ülkeyi hallaç pamuğu gibi savurmaya devam ediyor, harbi getirip kapıya dayamış, kardeşim dediği Esad ilede düşman olmuş, çevremizde tek bir dost Devletin kalmadığı bir ülke haline geldik, Arap alemi arkamda diyordu şimdi soruyorum kendisine ve dışişleri bakanı Davudoğluna kaç tane arap devleti vardır ki Kuzey kıbrıs Türk devletini tanımış olan? Sadece kendisini kandıran, havasından geçilmeyen herşeyi çok bildiğini sanıp hiçbir şeyi bilmeyen, her gittiği yerde cübbe giydirilip baş tacı edilen, havasından geçilmeyen, bindiği attan düşen..

Şehid kanları ile kazanılmış ülkemin öz varlıklarını yok pahasına yabancılara, yandaşlarına, hiç gözünü kırpmadan peşkeş çekip gününü kurtarmak çabasında olan bu Akp yönetimine ve bu “BOŞ!.” Bakana, bu gidişe dur diyecek bir güç çıkmayacakmıdır?

Sahi ya nedir, nedendir? İşte; yukarıda bahsini ettiğim gençliğin malesef tam altmış yıldır uyutulup elinden özünü çalmışlardır, duyarsız bir millet ancak bu tip insanları kabul eder..

Unutmayalım Ülkemiz hiç tahmin dahi etmediğimiz bir ortamda sanki harbe yaklaşmıştır, meshep kavgası halkın arasına kasti olarak sokulmuş doksan yıllık cumhuriyet değerleri yok sayılmaktadır.. Yüce mevlâm benim bu kandırılmış halkıma  akıl fikir biraz öz eleştri, nerede yanlış yaptık demeyi nasip etsin istiyorum.. Sevgili okurlarım geleceği hiçte hoş görmüyorum, inşallah ben yanılmış olurum deyip hepinizi sevgiyle kucaklıyorum..        

   


20. 5. 2013