<p class="MsoNormal"></p> <span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><strong>Alman Devlet Televizyon Kanalların birinci ve ikinci kanalları ARD ve ZDF tarafından kurulan ortak yayın kanalı 'Phoenıx' saat 22.30'da başlayan 'soykırım' belgeseli 1,5 saat sürdü. <br /> </strong><br /> Yaşanan güncel, tarihsel olayları ekrana taşıyan 'Phoenix' ' Türk devletinin dünyada ilk soykırımcı olduğunu, Ermenileri zorunlu göçe teşvik edip, kasıtlı öldürdüklerini' ileri sürdü.<br /> <br /> <strong>ALMAN KANALININ 'HİTLER' BAĞLANTISI <br /> </strong><br /> Belgeselde Türk hükümeti ve Türkiye'yi suçlayan kanal, Alman hükümetin soykırıma sesiz kaldığını duyurdu. Alman Nazi döneminde Hitler'in, Türkiye'nin soykırım yapıp uluslararası alanda ceza almadığını görünce kendisinin Yahudilere yönelik soykırıma yöneldiğini anlattı. <br /> <br /> Osmanlı döneminde Türkiye'de görev yapan yabancı diplomatların ve yardım kuruluş temsilcileriyle, Ermenilerin soykırım hakkında görüşlerine yer verildi. Belgeselde temsilen diplomatlar, tanıklar, acı olayları yaşayanlar hakkında konuşanlar Türkiye'nin son yüzyılın ilk soykırımcısı olduğunu ve Türkiye halen soykırımı yalanlıyor diye tepkilerini gösterdi. <br /> <br /> Belgesel'de Ermeni diasporasın önde gelen isimleri, Fransa eski Endüstri Bakanı<strong> Patrick Deveciyan </strong>soykırım hakkında görüşlerine yer verildi. Belgesel Türkiye'deki resmi yetkililerle ilgili ağır iddialarda bulunuldu.<br /> <br /> Almanya'nın en büyük gazetelerinden biri olan 'Welt am Sonntag' gazetesi, 'sonunda gerçekleri bilmek istiyoruz' başlığı altında Türkiye ve Almanya'yı suçladı. Gazetede makaleyi hazırlayan <strong>Robin Alexander, C. C. Malzahn, Daniel F. Sturm i</strong>mzasıyla çıkan makalede "Türkiye soykırım yaptı, inkar ediyor. Almanya ise sessiz kalıyor" diye yazarak Türkiye'ye suçlamalarda bulundu.</span></span></span> <p class="MsoNormal"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><span lang="TR"> <strong><br /> WELT AM SONNTAG: NE KAZA NEDE TESADÜF AMA SOYKIRIM<br /> </strong></span></span></span></span><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><span lang="TR"><br /> </span></span></span></span><span lang="TR" style="font-size: 14.5pt;font-family:"Arial TUR";mso-ansi-language:TR"><o:p></o:p></span><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;">Almanya, 1915 olaylarını 'soykırım' olarak nitelendirme konusunda ikilemde. Özellikle Sol Parti ve Yeşiller yaşananların net bir şekilde 'soykırım' olarak nitelendirilmesini savunurken, hükümet ortakları Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ve Sosyal Demokrat Parti SPD içinden bazı milletvekilleri de, 24 Nisan Cuma günü parlamentoda yayımlanacak bildiride 'soykırım' sözünün yeralması için bastırıyor. <br /> <br /> <strong>HÜKÜMET TASLAĞINDA YOK</strong><br /> <br /> Koalisyon ortaklarının üzerinde anlaştıkları taslak metinde son günlere kadar 'soykırım' ifadesinin yer almayacağı belirtiliyordu. Saarbrücker Zeitung'a konuşan Birlik Partileri Dış Poltika yetkilisi <strong>Franz Josef Jung </strong>ise 'soykırım' ifadesinin metne dahil olacağını iddia etti. Jung, "Biz, Türkiye'de 100 yıl önce yaşanan soykırımı, adıyla da ortaya koyacak bir ifade bulacağız" diye konuştu. <br /> <br /> <strong>SOYKIRIM DİYECEKTİR</strong><br /> <br /> Metnin Federal Hükümet ile görüşüleceğine dikkati çeken Jung, Almanya Cumhurbaşkanı <strong>Joachim Gauck</strong>'un Perşembe akşamı Berlin Katedrali'nde yapılacak etkinlikte 'soykırım' sözünü kullanacağına inandığını söyledi. Yaşananları olduğu gibi söylemenin provakasyon olmayacağını kaydeden Jung, Türkiye'nin protestosundan çekinildiği söylentilerini de reddetti. Uzlaşmaya katkı vermek istediklerini savunan Jung, <strong>"Biz, son yıllardaki blokajın ortadan kalkmasına katkı sunarak, Türkiye ve Ermenistan arasında uzlaşma sürecinin başlamasını istiyoruz"</strong> dedi. <br /> <br /> <strong>NE KAZA NE TESADÜF</strong><br /> <br /> Welt am Sonntag gazetesine konuşan CDU'lu politikacı <strong>Julia Klöckner</strong>, 1915 olaylarının ne kaza ne de tesadüf olduğunu belirterek, yaşananların soykırım olduğunu savundu. Klöckner, "<strong>Bu diplomatik açıdan akıllıca bir davranış olmasa da ve bizim kendi tarihimize bakarak başkalarına böyle bir ifade kullanacak durumda olmasak da, çocuğun adıyla çağırmalıyız" </strong>diye konuştu.<br /> <br /> <strong>ÖZDEMİR: KARAR VERSİNLER <br /> </strong><br /> Bu arada Welt am Sonntag gazetesine konuşan Yeşiller Eşbaşkanı <strong>Cem Özdemir, </strong>Hıristiyan Birlik Partileri'nin kimin tarafında duracaklarına karar vermeleri gerektiğini belirterek, <strong>"Ben, Konrad Adenauer ve Helmut Kohl'ün partisinin, soykırımı inkar edenlerin tarafında olacağını sanmıyorum"</strong> ifadelerini kullandı.<br /> <br /> <strong>KANITLAR ARŞİVDE<br /> </strong><br /> Öte yandan Birlik Partileri adına Ermeni Raporunu hazırlayan <strong>Christoph Bergner</strong> (CDU), Salı günü parti grubunda 'soykırım' sözünün metne girmesi için çalışacağını vurguladı. Dışişleri Bakanı Steinmeier'in dengeli bir metin olmasına çabalamasını anladığını belirten Bergner, "<strong>Olayın soykırım olduğunu gösteren belgeler, Dışişleri arşivinde mevcut" </strong>diye konuştu.<br /> <br /> <strong>UYGUN KELİME İÇİN ÇALIŞIYORUZ<br /> </strong><br /> Dışişleri Bakanı <strong>Frank Walter Steinmeier</strong>, Estonya ziyareti sırasında 1915 olaylarını anmaya yönelik etkinlikte 'soykırım' sözünün kullanılmayacağı sinyalini vermişti. Steinmeier, konuya ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, <strong>"Ermeni halkının yaşadığı dehşet, bir kelimeye ya da bir kelime etrafında tartışmaya indirgenemez" </strong>diyerek, yaşananlar için 'soykırım' yerine 'katliam' sözünü kullanmayı yeğlemişti. Steinmeier, <strong>"Ermeni halkının yaşadığı dehşet ve katliam için 100 yıl sonra uygun bir dil bulunması çabaları sürüyor</strong>" sözleriyle de koalisyon içerisinde yaşanan tartışmalara dikkat çekmişti.</span></span></span></p>