Hamburg'da düzenlenen ve pazar günü sona eren dört günlük kongreye 6 bini aşkın bilgisayar sevdalısı katıldı. Bilgisayar korsanları şimdi yurtdışına açılarak internet sansürüne karşı savaşa daha yoğun bir şekilde katılmayı hedefliyor. Bu yıl Hamburg’da yapılan Kaos İletişim Kongresi’nin ana teması, katılım ve iletişimin güçlendirilmesiydi. Toplantının açılışında konuşan Amerikalı internet aktivisti Jacob Appelbaum katılımcıları sorumluluk üstlenmeye, internette sansür ve devletin gözetimine karşı harekete geçmeye çağırdı. "Alman korsanlar örnek konumda" Amerikalı internet aktivisti Jacob Appelbaum Kaos Bilgisayar Kulübü sözcüsü Constanze Kurz da internetin, televizyon, radyo ve gazeteler gibi bilgi ve enformasyon platformu olduğunu hatırlatarak, sansüre karşı kararlı mücadele çağrısında bulundu. Alman bilgisayar korsanlarının pek çok ülke için örnek konumda olduğunu belirten Kurz şunları söyledi: “Bizde artık sansürün bulunmaması medenî bir kazanım. Sansür ne şekilde olursa olsun yeniden yürürlüğe girmemeli. Özellikle de interneti yoğun bir şekilde sansürleyen Afrika, Asya ya da Rusya gibi bölgelere baktığımızda, harekete geçmeli ve değerlerimizi savunmalıyız.” Kurz, DW'ye verdiği demeçte, Alman hükümetinin internete erişimi zorlaştırma planlarına karşı verdikleri başarılı mücadeleyi örnek gösterdi. Hükümet çocuk pornografisine karşı savaşta internet sitelerinin bloke edilmesi için yasa tasarısı oluşturmuş, ancak bu düzenlemenin devletin hoşuna gitmeyen diğer siteler için de kullanılabileceği endişesi yoğun tartışmalar başlatmıştı. Sonuçta bir yıllık deneme süresinin ardından Federal Meclis yasayı feshetti. Kaostan düzene... Kaos Bilgisayar Kulübü sözcüsü Constanze Kurz Kaos Bilgisayar Kulübü, 1981 yılında bir grup bilgisayar meraklısı tarafından kuruldu. Üç yıl sonra, Hamburg’da belediyeye bağlı kamu bankasının internet bankacılığı sistemini kırmayı başararak adlarını duyurdular. Korsanlar, ele geçirdikleri 135 bin marklık "ganimeti" sonra iade ettiler. Kulüp sözcüsü Constanze Kurz, korsanlar kulübü imajının değiştiğini ve kamuoyunda itibarlarının giderek arttığını belirterek artık siyasî partiler ve anayasal kurumlar için bir muhatap haline geldiklerini söylüyor: “Almanya’da uzmanlığımızdan yararlanıldığı için şanslıyız. Yasa koyuculara danışmanlık hizmeti veriyoruz ya da Anayasa Mahkemesi’nde görüşümüze başvuruluyor. Bu bizim için tabii ki bir şeref.” Para almıyorlar Ancak artan itibar ve verilen hizmetlerle birlikte ücret alma ya da bağımlı hale gelme tehlikesi de büyüyor. Kulüp, bankalar ya da şirketlerin, kendi ağlarının gözden geçirilmesi için yaptıkları ticarî teklifleri kesin dille reddediyor. Kaos Bilgisayar Kulübü Sözcüsü Kurz, kulübün ilkeleri doğrultusunda aşırı sağcılar dışındaki tüm siyasî partilerle muhatap olduklarını ama hiçbirinden para almadıklarını vurguluyor. Hamburg'da düzenlenen ve pazar günü sona eren dört günlük kongreye 6 bini aşkın bilgisayar sevdalısı katıldı. “Bu bağımsızlıkta, ticarî bağımsızlık büyük rol oynuyor. Para yardımı almıyoruz, bizi yapısal olarak destekleyen sponsorlarımız yok. Bu çok avantajlı bir konum. Teknik alandaki uzmanlığımızın ortaya koyduğu her şeyi düşünüp, yazabiliyor, dile getirebiliyoruz. Hiçbir güce boyun eğmemiz gerekmiyor.” Kadınlar ve göçmenlere çağrı Kulübün tüm üyeleri gönüllülük temelinde çalışıyor. Çoğu meslek olarak bilişim alanında ya da akademisyen olarak çalışıyor. Üyeler son derece renkli bir tablo oluşturuyor. Ancak kadınlar ve göçmen kökenlilerin sayıca azlığı dikkat çekiyor. Sözcü Constanze Kurz, bilişim alanında göçmen kökenlilerin çok az yer almasının kulübün etnik dağılımına da yansıdığını, özellikle Arap Baharı sırasında Arap kökenli üyelere büyük ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor: “Örneğin Arap Baharı sırasında eylemler olduğu zaman tabii ki dil bilenler çok yardımcı oldu. O dönemde biz de biraz teknik yardımda bulunduk. Mübarek gibi artık tarihe karışan bazı diktatörler, internet erişimini bloke etti. Biz de teknik yardım sağlamaya çalıştık. Bu noktada tabii ki o ülkenin dilini anadili olarak konuşan göçmen kökenlilere sahip olmanız çok avantaj sağlıyor.” Alman internet aktivistleri gelecekte sansüre karşı özgürlük mücadelesinin Çin, Hindistan ve Rusya’ya odaklanacağını düşünüyor ve bu ülkelerde daha başlangıç aşamasında bulunan mücadeleye destek olmaya hazırlanıyor.© DW