Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından geçen sene 15 Haziran’da Ankara’dan başlatılan “Adalet Yürüyüşü” sırasında, CHP'lilerin telefonlarına İngiliz-Alman ortaklığı olan FinFisher isimli bir şirketin dinleme, izleme amacıyla ürettiği bir virüs programının yerleştirildiği iddiaları yeni boyutlar kazanıyor. Yaklaşan 24 Haziran seçimlerinin hızlı takvimi nedeniyle gündemdeki yerini pek koruyamayan skandalla ilgili olarak yeni ilginç bilgilere ulaşıldı: Dinleme programına isteyen herkesin ulaşabileceği ve “bedava” kullanabileceği ortaya çıktı. Bu arada CHP'nin zamanında bu skandalla ilgili harekete geçtiği de anlaşıldı. Nitekim CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok “Adalet Yürüyüşü”nün başladığı 15 Haziran’dan iki hafta sonra Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak yanıtlanması ricasıyla 30.06.2017 tarihinde bir soru önergesi verdi: Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan da, 29.06.2017 tarihli “Erdoğan yürüyüşü araştırıyor!..” başlıklı köşe yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın kaynaklara dayanarak, “Adalet Yürüyüşü” güzergâhındaki tüm telefon görüşmelerinin izlenip, analiz edilerek Cumhurbaşkanına servis edildiğini iddia etti ve bazı sorular sordu. CHP milletvekili Zeynep Altıok'un önergesinde şu sorular dikkat çekti: 1- Recep Tayyip Erdoğan'ın, yürüyüş güzergâhındaki tüm telefon görüşmelerini dinlettiği iddiası doğru mudur? 2- Telefon dinlemelerini hangi kurum, hangi yasal dayanağa göre yapmaktadır? 3- Ana muhalefet partisi lideri ve yöneticilerinin dinlenerek, konuşmaların iktidar partisi genel başkanına aktarılması, yasal ve etik midir? 4- Söz konusu iddia çerçevesinde kaç kişinin telefonları dinlenmiştir? 5- Telefon dinlemelerini hangi kurum analiz etmektedir? CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok'un, yaklaşık bir sene önce sıcağı sıcağına sorduğu bu sorularına bugüne kadar bir cevap alamadığı biliniyor. Buna karşılık casus yazılım ile ilgili haberler Alman ve Türk medyasında çıktıktan sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın 17 Mayıs 2018 tarihinde “Hiçbir şekilde böyle bir yazılım almadık. BTK marifetiyle bu tür bir yazılımın satın alındığı ve bunun dinleme için kullanıldığı ifade ediliyor. Böyle bir şey yok. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Yüzde 100 söyleyeyim, bakanlık olarak bizim böyle casus yazılım almamız söz konusu olamaz. Keşke, CHP'liler ilk önce bize sorsalardı” açıklamasına rağmen CHP İstanbul Milletvekili Avukat Sezgin Tanrıkulu şikayetçi oldu. Tanrıkulu “isim ve adreslerine ulaşılamayan”şüpheliler hakkında “usul ve yasaya aykırı dinleme nedeniyle soruşturma başlatılması talebiyle” Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 18 Mayıs’ta Ankara’da elden teslim edilen dilekçesinde “Son günlerde basın yayın organlarında yer alan bilgilere ve CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere birçok milletvekili tarafından dile getirildiğine göre, Finfisher isimli bir yazılım şirketinin, yalnızca istihbarat örgütleri tarafından satın alınabilen bir yazılım yoluyla www.adaletiçinyuru.com adlı bir internet sitesi üzerinden Adalet Yürüyüşü katılımcılarını dinlendiği ortaya çıkmıştır” diye yazan Tanrıkulu, bu bilgilere bilişim özgürlükleri için mücadele eden “AccessNow” isimli bir sivil toplum grubunun hazırladığı bir rapor sayesinde ulaştığını ve bu rapordan alıntı yaptığını belirterek, bu FinFisher isimli dinleme programının sadece “istihbarat örgütlerine satıldığını” iddia etti. İnternette yapılan araştırmalar neticesinde, cep telefonundaki bütün görüşmeleri, WhatsApp ve SMS dahil tüm mesajlaşmaları takip edebilen FinSpy ve FinFisher isimli casus yazılımlara ulaştık. Daha önceki haberimizde belgesiyle birlikte yayımladığımız gibi son kullanıcı için geçerli toplam paket fiyatı yaklaşık 15 milyon TL olan FinFisher programına internette herkesin kolaylıkla ulaşabileceği ortaya çıktı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun Özel hayatın gizliliği başlıklı 134. maddesini hatırlatarak haberimizi noktalayalım: Madde 134 - (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./81.md.) bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./81.md.) verilecek ceza bir kat artırılır. AYPA TV / Ali Yıldırım – Berlin