Eski bir kalenin taş duvarları arasında, sanatçının siyaset, kültür, aktivizm ve toplum dünyasından tanıdık yüzleri resmettiği 33’ten fazla büyük boy portre sergilenecek.
Gerçeğin ötesine geçen bir hassasiyet
Zülfikar’ın çoğunlukla kurşun kalem ve keten yağı ile ürettiği eserleri, foto-gerçekçiliğin ötesine geçen bir derinlik taşıyor. Onun portreleri yalnızca yüzleri değil, insanın iç dünyasını, direncini ve kimliğini görünür kılıyor. Her çizgi, her gölge, tarihin ve duyguların sessiz bir tanığı gibi izleyiciye bakıyor.
Sanatçının kendi sözleriyle: “Yüz her şeyi anlatır: Tarih, duygu, deneyim. Ben insanı görünür kılmak istiyorum – sadece dışını değil, içinde yaşayanı da.”
Toplumsal duyarlılığın sanatsal yansıması
Zülfikar’ın sanatı, bireysel bir portre çalışmasının ötesinde insan hakları, göç, ifade özgürlüğü ve sosyal eşitsizlik gibi temaları odağına alıyor. Onun çizgilerinde sessiz ama güçlü bir politik duruş hissediliyor.
Estetik anlayışı ise sade, net ve teknik olarak kusursuz – hız çağında bilinçli bir yavaşlık öneriyor.
Zamanla yoğrulan portreler
Bir portre üzerinde haftalar, hatta aylarca çalışan Zülfikar, anatomiyi, ışığı ve duyguyu kusursuz biçimde birleştiriyor. Ortaya çıkan eserler, hem dingin bir huzur hem de derin bir etki bırakıyor – izleyiciyle resmedilen kişi arasında kurulan sessiz bir diyalog gibi.

Sergi bilgileri
Açılış: Pazar, 2 Kasım 2025 | 11:30 – 13:30
Sergi Tarihleri: 3 – 30 Kasım 2025
Ziyaret Saatleri: Pazartesi – Cuma: 10:00 – 15:00 / Cumartesi – Pazar: 14:00 – 17:00
Yer: Uluslararası Sanat Akademisi Heimbach
Ali Zülfikar’ın “sessiz yansıma” tekniğiyle yarattığı portreler, izleyiciyi yalnızca bir yüzle değil, bir insanlık hikâyesiyle karşı karşıya bırakıyor.




