Yönetmen Fatih Akın, Cannes Film Festivali'nde basına verdiği demeçte, Türkiye'ye dönmesi halinde, hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanarak hapse atılmasından korktuğunu söyledi.
AKIN: TÜRKİYE'Yİ MAFYA YÖNETİYOR
Türkiye'de hakkında resmî bir yakalama kararı bulunmadığını söyleyen Altın Küre ve Altın Ayı ödüllü 51 yaşındaki Hamburglu yönetmen Akın, yine de bundan "emin olamadığını" belirterek, Türkiye'nin artık "mafyalar" tarafından yönetildiğini, her şeyin mümkün olabileceğini kaydetti.
"Bazı siyasetçiler, iktidarda kalmak için savaş çıkarmaktan bile çekinmez. Erdoğan da onlardan biri" diye konuşan Akın, Türkiye'de savcıların kendisini de Erdoğan'ı devirmeye çalışmakla suçlayabileceğinden endişe ettiğini söyledi.
'TÜRKİYE, GEZİ'DEN SONRA EN BÜYÜK PROTESTO DALGASI İLE KARŞI KARŞIYA'
Akın, "Türkiye, Mart ayında İstanbul’un muhalefet belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklanmasından sonra, Gezi’den bu yana en büyük protesto dalgasıyla karşı karşıya. İmamoğlu, Erdoğan’ın en büyük siyasi rakibi ve muhalefet ile insan hakları grupları, onun 2028 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek için hapsedildiğini söylüyor.
Yaklaşık 2.000 kişi, gazeteciler de dahil olmak üzere, muhalefete yönelik baskınlar kapsamında tutuklandı. İmamoğlu’nun X hesabı da engellendi." dedi.
'TELEFONDA BENİM YÜZÜMDEN KONUŞTULAR, ŞİMDİ İKİSİ DE HAPİSTE'
Menajeri Barım'ın Kavala ile 39 kez telefonla görüşmekle suçlanmasının "saçmalık" olduğunu ifade eden Akın, "O 39 görüşme benim filmim yüzündendi. Çünkü Kavala kısmen finanse etti ve Barım ile benim yüzümden konuştular ve şimdi ikisi de hapiste, bağlantı noktası benim" ifadelerini kullandı.
Kavala, 2022’de ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı ve Akın’a göre, bu görüşmeler onun filmi “The Cut” (Kesik) filmi ile ilgilidir; film Osmanlı döneminde yaşanan Ermeni soykırımına değiniyor ve Kavala bu filme finansman sağlamıştı.
Türkiye'ye dönerse hapse atılmaktan neden korktuğunu da söylen Fatih Akın, menajeri Ayşe Barım'ı "tamamen apolitik ve masum" diye tanımlarken, "Onu bile hapse atıyorlarsa, neler oluyor böyle? O yüzden en iyisi gitmemek. Bu riski almak istemiyorum" ifadelerini kullandı.
Barım, Ocak ayında, 2013 yılında yaşanan 'Gezi protestolarının organize edilmesine yardım etmek' ve ajansı için çalışan bazı oyuncuları 'eylemlere katılmaları yönünde teşvik etmek'le suçlanarak tutuklanmıştı.
'AMRUM FİLMİ TARİHİ GERÇEKLERİ YANSITIYOR'
„Amrum“ adlı filmin hikayesi, Almanya'nın önemli yönetmenlerinden ve senaristlerinden Hark Bohm'un çocukluk anılarına dayanıyor.
Akın, sekiz yıl önce, “Aus dem Nichts” adlı dramasını Cannes’de tanıtmış ve başrol oyuncusu Diane Kruger en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanmıştı. Hamburglu yönetmen bu kez, mentoru ve hocası 85 yaşındaki Hark Bohm’un çocukluğunu anlatan bir tarih filmiyle Kuzey Denizi'ndeki Amrum adasında geçen hikayeyi ekranlara taşıyor. Filmde, 12 yaşındaki Nanning, Kuzey Denizi adasında savaşın son günlerini deneyimliyor.
Amrum filmi, 9 Ekim'de vizyona girererek sinemaseverlerle buluşacak.
GAYE SU AKYOL HAKKINDA BELGESEL ÇEKECEK
Alman kamu kanalı ARD'ye bağlı NDR'e (Kuzey Almanya Radyo Televizyon Kurumu) verdiği demeçte ise, yeni projesi hakkında açıklamada bulunan Akın, "Aslında burada olmamalıyım, çünkü sekiz hafta içinde bir başka film çekiyorum. Bu, hayaletlerle dolu bir aşk hikayesi filmlerinin karışımı olacak. Ayrıca, Berlin’de yaşayan Türk şarkıcı-söz yazarı Gaye Su Akyol hakkında bir belgesel de çekeceğim." dedi.