CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına dün sonra eren kurultaylarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak başladı. Kılıçdaroğlu, "2 gün art arda çok güzel iki kurultay yaptık. Kurultaylarımızın güzel geçmesi Başbakan’ı rahatsız etmiş. Buradan söylüyorum sen daha çok rahatsız olacaksın. Gelmiş geçmiş en demokratik tüzüğe, Türkiye Cumhuriyet tarihinde CHP sahiptir artık. Örgütümüzü kutluyorum. Disiplin örgütlerin işidir. Örgüt demek disiplinli ses çıkarmaktır. Kavgalı görüntüye yer vermemek demektir. Böyle bir görüntüye artık izin verilmeyecektir. Herkes söyleyeceğini söyledi. Onlar geride kaldı artık. Halka güven vermemiz azlım artık. Bunun yolu ortak söylem geliştirmektedir. Değişim ve dönüşüme ihtiyaç var. CHP’nin içinde olmadığı bir değişim ve dönüşüm tutarlı değildir. Siz bakmayın onların hileli reklam kampanyalarına. Halkın istekleriyle taban tabana zıt bir değişim ve dönüşümü yaşıyoruz" dedi.

'KÖKÜ OLMAYAN BİR SİYASAL ANLAYIŞTAN BASKICI DİKTATÖRLÜK ÇIKAR'

CHP'nin tarihinin şan ve şerefle dolu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "CHP bağımsızlık savaşı verip Türkiye’yi kurmuştur. Demokrasiyi getirmiştir. Özgeçmişi budur. Bir babayiğit de çıksın bizim özgeçmişimiz de şudur. Böyle özgeçmişi olmayanlar bütün günlerini CHP’yi karalamakla geçirirler. Dünyada ender rastlanan bir özgeçmiştir bu. Bir de diğer tarafa bakıyorum. Geçmişinden utanan birisi kalkıp CHP’nin görkemli tarihini eleştirirse bu insanlara güven verir mi? O tarihin içinde senin de ataların var. Sen kendi atalarına ihanet ediyorsun bunları söyleyerek. AKP statükocu bir parti oldu. İlkesi statüko olan bir kişi değişim ve dönüşümden söz edemez. Halkı aldattılar. Kökü olmayan bir siyasal anlayıştan baskıcı diktatörlük çıkar. Totaliter baskıcı rejim çıkar. Kökü olmayan bir partiden demokrasiyi geliştirmesini beklemek mümkün değildir. Senin on yıllık kökün var onu da inkar ediyorsun, kalkıyorsun 89 yıllık demokrasi birikimimizi sorgulayamaya çalışıyorsun. Demokrasi 'Gömlek değiştirdim demokrat oldum' diyenlerin rejimi değildir. 'Bu bir trendir yeri zaman gelince ineceğiz' diyenlerin yapacağı iş değildir. Bazı aydınlar Erdoğan’ın yaptığı her şeyi alkışladı ama şimdi uyandılar. 'Bunun demokratlık neresinde' diye sormaya başladılar. Demokrasi birilerinin giydiği bir elbise değildir. Demokrasi bir ülkenin ruhudur. O ruha sahip olamazsanız demokrat olamazsınız" dedi.

'YÜRÜYEN YALAN MAKİNASI'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan Erdoğan Necip Fazıl’dan okuduğu şiir sonrası, 'Okuduğum bana değil, Necip Fazıl’a ait' diyor. Bunun neresini düzelteyim. Ben sana 'Yürüyen yalan makinası' diyordum inanmıyordun. İşte çıktı ortaya. Eğer gerçekten dürüst adamsan Necip Fazıl'ın yazdıklarının devamını da okusana. Adam gibi adamsan çıkar devamını okursun. Bir ülkede hukukun özgürlüğü yoksa orada seçilmiş diktatörler vardır. Hukukun üstünlüğünün olmadığı yerde adaletin üstünlüğü olmaz. Hukukun üstünlüğü ulusal bilinç yaratmanın da yoludur. Senelerdir bu ülkeyi bin bir badireden çekip kurtaran şey toplumsal sağduyu ve entelektüel birikimin karar mercilerine nüfuz etmesiydi. AKP 'Her şeyi ben bilirim' diyerek bunu yok etti.

'SESİNİZİ ÇIKARIN ANNELER'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğitim sistemi ile ilgili teklif getirdiler. Dikkat edin, yasa önerisi değil, teklif. Türkiye’nin en önemli sorunu hiçbir yerde tartışılmadan Meclis’e getiriliyor. Bütün annelere sesleniyorum sizin çocuğunuzun geleceği ellerinden alınıyor. Sesinizi çıkarın anneler.Bunu yapan kim? Bilgi hırsızlığından hüküm giyen biri. Düşünebiliyor musunuz, böyle biri Milli Eğitim Bakanı yapılıyor. Recep Tayyip Erdoğan çıksın bana böyle bir suçtan hüküm giyen birinin hangi çağdaş bir ülkede milli eğitim bakanı yapılacağını göster. Hangi ahlaktan söz ediyorsun sen Recep Tayyip Erdoğan."

'ERBAKAN'I SIRTINDAN HANÇERLEDİN'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan 28 Şubat nedeniyle konuşmuş. Mağdur olduğunu söylemiş. İnandınız mı? 28 Şubat’ta mağdur olan varsa o da Rahmetli Erbakan’dır. Ona karşı yapıldı 28 Şubat. Sen ne yaptın? Erbakan’ı sırtından hançerledin. Erbakan’dan helallik aldın mı onu söyle. 28 Şubat sen başbakan olasın diye yapıldı. Hakkını verelim. Rahmetli Erbakan milliciydi. Kendi ülkesinin çıkarlarını savunurdu. Sen ise kendi ülkenin çıkarlarını pazarlayan birisin. Ben ona yürüyen yalan makinası diyorum örnek de veriyorum. Belediyelerimizle ilgili iddialar ortaya atmıştı. Çık açıkla dedim. Açıklayabildi mi? Açıklayamaz çünkü yalan söylüyor. Yalan makinasına bağlasanız inanın 24 saat öter."

'TÜSİAD'I KUTLUYORUM'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, " Başbakan yine kükremiş, 'Vay efendim TÜSİAD niye buna karşı çıkmış' diye. Kutluyorum, düşüncelerini özgürce açıklamışlar. Kim kendisini sessizliğe mahkum ederse onlar bu ülkenin saygın kurumlar değildir. Bize düşen görev tarihi bir görevdir. Zulme ve haksızlığa karşı direnme görevidir. Toplumun önüne kin ve intikam söylemiyle çıkmak bir siyasetçiye yakışmaz. Demokrasiyi sözde biz kürsüde öğrenmişiz insanda biraz Allah korkusu olur"dedi.