Almanya’da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türkiye kökenli on kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik davada Çarşamba günü kararın açıklanmasının ardından cinayetlerin tam anlamıyla aydınlatılması talep edildi. 2006’da Dortmund’ta öldürülen Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık, bu cinayetlerde iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın rolünün “eksiksiz bir şekilde aydınlatılmasını” talep etti. ARD televizyonuna konuşan Kubaşık, NSU’ya ilişkin bütün dosya ve belgelerin de kamuya açıklanmasını istedi. Birçok kentte gösteri düzenlendi NSU davasında kararın açıklanmasının ardından birçok kentte aşırı sağcı terörün aydınlatılması için çalışmalara devam edilmesi talebiyle gösteriler düzenlendi. Gösteriler “Sona ermedi” sloganı ile sol gruplar tarafından düzenlendi. Davanın görüldüğü Münih kentinde düzenlenen gösteriye polis yetkililerinin verdiği bilgilere göre, yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Münih’te 2001’de Habil Kılıç, 2005’te ise Theodoros Boulgarides NSU tarafından öldürülmüştü. Berlin’deki gösteriye katılan bin civarında kişi ise “NSU üç kişi değildi” şeklinde sloganlar attı. 2001’de Süleyman Taşköprü’nün katledildiği Hamburg’da düzenlenen gösteriye katılan yaklaşık bin kişi ise NSU cinayetlerinin tamamen aydınlatılması için çalışmaların sürdürülmesini talep etti. NSU’nun işlediği cinayetlerin aydınlatılması için Hamburg’ta kurulan girişimin sözcüsü Robin Steinbrügge “kesinlikle dosyanın kapanmaması ve bu konu üzerindeki dikkatin son bulmaması” gerektiğini söyledi. Kiel’de toplanan yaklaşık 600 gösterici de NSU cinayetlerinin aydınlatılması çabalarının sürdürülmesini istedi. Bremen’deki gösteriye 300, Frankfurt’taki gösteriye ise yaklaşık 700 gösterici katıldı. 2004 yılında Mehmet Turgut’un öldürüldüğü Rostock’taki gösteriye organizatörlerin verdiği bilgiler göre 300, polise göre 200 kişi katıldı. Mahkemenin kararı Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen ve beş yıl süren dava sonrasında Çarşamba günü karar açıklanmıştı. Baş sanık Beate Zschäpe “10 cinayet, terör örgütüne üye olmak ve kundaklama” suçlarından müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklardan Ralf Wohlleben örgüte silah temin ettiği gerekçesiyle “cinayete yardım ve yataklık etmek” suçundan 10 yıl hapis cezası almıştı. Holger G. “terör örgütüne destek vermek” suçundan ve Carsten S. “dokuz cinayette yardım etmek” suçundan üçer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. “Terör örgütüne destek vermekten” suçlu bulunan Andre Eminger ise 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına rağmen hakkındaki tutuklama kararı kaldırılmıştı.(Deutsche Welle)