CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Ankara'dan karayoluyla Eskişehir'in İnönü ilçesi'ne geldi. lçede düzenlenen İnönü Zaferi'nin 91'inci Yılı kutlamaları başlamadan önce İnönü Belediye Başkanı CHP'li İsmail Karaköse'yi ziyeret eden Kemal Klıçdaroğlu'nu burada Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen, CHP milletvekili Kazım Kurt, prtililer ile tören için çeşitli illerden gelen gaziler dernekleri üyeleri karşıladı. Belediye girişinde kalpaklı kadınlarla hatıra fotoğrafı çektiren Kemal Kılıçdaroğlu'na Belediye Başkanı İsmail Karaköse, "Siz ilçemize gelen ikinci genel başkansınız. İlk olarak İsmet İnönü gelmişti, ikinci olarak siz geldiniz" dedi.
ERDOĞAN ZULMÜN ARTSIN
Belediye binasında gazilerle hatıra fotoğrafı çektirip 86 yaşında olduğunu söyleyen bir partiliyle sohbet eden Kemal Kılıçdaroğlu gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu elektrik ve doğalgaza yapılan zamlarla ilgili soruya şu yanıtı verdi:
"Ne diyorlardı. 'Ekonomiyi çok iyi yönetiyoruz' diyorlardı. 'Ekonomide bir sorun yok' diyorlardı. 'Türkiye bütün dünyaya örnek.' Nasıl bir örnektir ki bu Türkiye daha nefes almadan, vatandaş nefes almadan zam yağmuru ile karşı karşıya kaldı. Elektriğe, doğalgaza. Bakın 3 hafta geçti 3 haftada 3 kez akaryakıta zam geldi. Diyecekler ki 'efendim işte petrol, doğalgaz bizde yok. Biz bunları ithal ediyoruz. Fiyat arttıkça biz de iç piyasada fiyatlara yansıtıyoruz.' Peki diğer ülkeler niye öyle değil. Dünyanın en pahalı mazotu bizde. Dünyanın en pahalı benzini bizde. Dünyanın en pahalı doğalgazı bizde. Diğer ülkelere de yansıyor. Önemli olan şudur. Zamma sarılmadan ülkeyi yönetmektir. Siz zamma sarılarak, zammı çözüm görerek ekonomiyi yönetmeye kalkarsanız, bunun faturası ağırlıklı olarak vatandaşa çıkar. Önümüzdeki süreçte vatandaş zammı hissecektir. Daha hissetmedi. Daha faturalar vatandaşın eline geçmedi. Sadece onlar mı? Sağlıkta biliyorsunuz reçete başına zam geldi. Özel hastanelere giderlerse katkı payı yüzde 90'a çıktı. Bu ne demektir? Oraya gitme demektir. Eğer zamla bir ülkeyi yönetmeye kalkıyorsanız halka zulmediyor demektir. Boşuna demiyorum. 'Erdoğan zulmün artsın.' Zulmün artsın ki bir an önce git. Bu milletin yakasından düş. Hangi Türkiye Cumhuriyeti hükümeti arka arkaya bu kadar insafsız zamlar yaptı. Kendileri mal mülk sahibi oldular, dünyalıkları yaptılar, öbür dünyaya götüreceklerini sanıyorlar. Peki vatandaşın sizden çektiği nedir? Birileri elektrik kaçırır, elektrik kaçakçılığı yapar, faturayı gariban vatandaşa çıkartırlar."
BAŞBAKAN KIZACAK AMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yeni eğitim sistemi konusunda ne gibi eylem planlarının olduğunu, bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürüp götürmeyeceklerini sorması üzerine şöyle dedi:
"Önce sayın Cumhurbaşkanını bekleyeceğiz. Bizim ne kadar sorumluluğumuz varsa ana muhalefet partisi olarak, bu ülkeyi yönetenlerin de o kadar sorumlulukları var. Hiç kimse sorumluluktan kaçmamalı. Herkes bulunduğu makamın hakkını vemek zorundadır. Siyasi iktidarın beklentilerine uygun olarak karar vemek Cumhurbaşkanlarına yakışmaz. Cumhurbaşkanları ülkeyi temsil ederler. Ülkenin geleceğini temsil ederler. Sayın Cumhurbaşkanının da sorumlulukları vardır. Umuyorum sayın Cumhurbaşkanı belli bir sorumluluk içinde hareket eder. Bu ülkede bizim Anayasa Mahkemesi'ne gitme hakkımız var. Eğer Anayasa'ya aykırı düzenlemeler varsa, hukukçularımız bu konuda karar verirlerse Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Bu da bizim en doğal hakkımız. Biliyorum sayın Başbakan kızacak. 'Vay efendim Anayasa Mahkemesi'ne gittiler.' O Başbakana şunu hatırlatmak isterim. Fransız parlementosunda hem iktidar hem muhalefet milletvekilleri, senatörleri Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular. Ermeni soykırımı iddiası üzeine. Anayasa Mahkemesi karar verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'işte bak' dedi 'demokrasi var bu ülkede.' Kızdı mı onların başbakanı 'Siz niye Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyorsunuz' diye. Çünkü hukuk yolu her yurttaş içindir, her kurum içindir. Hukukun önünü tıkamak demokrasiyi bilmemek demektir. Eğer anayasaya aykırılıklar varsa, hukukçular böyle bir şey saptıyorlarsa Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. 'Hayır Anayasa'ya aykırı bir uygulama yoktur' diyorlarsa mesele yok o zaman. Yani buna kararı ben değil hukukçulur verecek."
KA,HT(EK/COŞ)
