Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'ün yeraldığı her görüntüye büyük ilgi gösterilen internet dünyasına son günlerde düşen ve İzmir'in 9 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtuluşu sonrası çekildiği belirtilen film tartışma yarattı. İnternete Mustafa Kemal Atatürk ve Türk ordusunun İzmir'e girişinin görüntüleri ilk kez ortaya çıktı. Turk North America adlı internet haber sitesi, ABD arşivlerinden İzmir'in kurtuluşunun ertesi gününde çekilen görüntülere ulaştı. 'Yunan ordusunu bir gün önce denize döken Mustafa Kemal Atatürk ve Türk ordusu binlerce İzmirlinin sevgi gösterileri arasında İzmire giriyor. Ellerinde Türk bayrakları ile Atatürk'ü ve Türk ordusunu karşılayan İzmirlilerin müthiş sevinci görüntülere yansıyor. Görüntülerde kentin her köşesinin Türk bayraklarıyla donatıldığı dikkat çekiyor' tanıtım yazısıyla yeralan film, büyük ilgi gördü. Ancak, tarih uzmanları görüntülerin ne 9, ne de 10 Eylül 1922'de çekilmediğini açıkladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk ve İnkilap Tarihi Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Arı, filmin kesinlikle Türk Ordusu'nun İzmir'e girdiği anı ve bir gün sonrasını göstermediğini söyledi. Arı, 10 Eylül 1922 tarihinde Atatürk'ün İzmir'e Kemalpaşa'dan Belkahve üzerinden otomobille geldiğine, filmde ise faytonda görüldüğüne dikkat çekti. Filmde Kazım Karabekir Paşa'nın görüldüğünü belirten Prof.Dr. Arı, Karabekir'in İzmir'e ilk giren komutanlar arasında olmadığını da belirtti.

Görüntülerde öğrenciler ve İzmirliler'in ellerinde özenle hazırlanmış dövizler bulunduğunu, bunun Kurtuluş gününde hazırlanmasının mümkün olmadığını belirten Prof.Dr. Arı, işgal döneminde tüm bayrakların toplatıldığını, Türk Ordusu'nun geleceği öğrenilince evlerde gizli gizli bayraklar dikildiğini, ancak filmde görülen bayrakların bunlar olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Arı, filmde zafer takları görüldüğüne, ancak Atatürk'ün 10 Eylül 1922 tarihinde İzmir'e girişinde zafer takı olmadığına dikkat çekti. Askerlerin 9-10 Eylül 1922'de sakalları uzamış, kıyafetleri eskimiş bir halde olduğunu belirten Prof.Dr. Arı, "Yüzbaşı Şerafettin de iki arkadaşıyla birlikte Hükümet Konağı'na bayrak dikerken yaralıdır. Boynunda sargılar vardır. Filmde, Hükümet Konağı'ndaki gönderin çevresi çok kalabalık görülüyor" dedi.

Prof. Dr. Arı, "Film İzmir'e girişin yıldönümü de değil. Resmi tören de de değil. Büyük bir olasılıkla annesi Zübeyde Hanım'ın 15 Ocak 1923 tarihinde ölümünden sonra, Atatürk'ün İzmir'e gelişinde çekilmiş. Atatürk yurt gezisinde olduğu için annesinin cenazesine katılamadı. İzmir'e Ocak ayı sonunda geldi. Zübeyde Hanım'ın kabrini de 27 Ocak tarihinde ziyaret etti. İzmir'e trenle geldi. Basmane Garı'ndan faytona bindi. Hükümet Konağı'nı ziyaret ettikten sonra Kordon üzerinden Karşıyaka'ya kabir ziyaretine gitti. Filmde yanında Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Fahrettin Altay, İzzetin Çalıştay, Hasan Rıza Soyak var. Bu kadro tam tekmil bulunuyor. İzmir'de geleceği bilindiği için karşılama töreni yapılmış" diye konuştu.

Atatürk'ün İzmir'e bu gelişinde kabir ziyaretinden sonraki günlerde 29 Ocak'ta Latife Hanım'la evlendiğini de belirten Prof. Dr. Arı, devam eden günlerde de İzmir İktisat Kongresi'nin Şubat 1923'de yapıldığını vurguladı. Filmde görülen Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir'in nikah şahidi olduğunu, her iki komutanın da Konrge'de konuşma yaptığını aktaran Prof.Dr. Arı, "Muhtemelen önceden planlanmış, progralanmış bir karşılama töreni var. Atatürk'e moral vermek için, savaş sonrası ilk ziyaret nedeniyle görkemli bir etkinlik yapılmış" dedi.

İzmir'deki Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Oktay Gökdemir de filmin 9-10 Eylül 1922 tarihine ait olmadığını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Gökdemir, filmin İktisat Kongresi öncesi Atatürk'ün İzmir'e gelişine ait olabileceğini belirterek, "Atatürk İzmir'deki bu günlerinde hem annesi Zübeyde Hanım'ın kabrini ziyaret etti hem de Latife Hanım'la evlenmişti" dedi. Filmde "İzmir Zafer Mektebi" yazısının yeraldığnı, öğrencilerin öğretmeleriyle birlikte bayrak salladığını belirten Yrd.Doç.Dr. Gökdemir, 9-10 Eylül'de okulların açık olmadığına dikkat çekti. Askerlerin giyim, kuşam ve traşlarının muntazam olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr. Gökdemir, filmin önceden hazırlığı yapılmış bir karşılama olduğunu ve 1923 yılında çekilmiş olabileceğini söyledi.



UB(AÖ/AAA)