Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Kaya Termal Otel'de düzenlenen 'Kutlu Doğum Haftası' açılış törenine katılmak için İzmir'e geldi. Prof. Dr. Yılmaz, törenden önce DHA muhabirine yaptığı açıklamada, hapşırana "Allah rahmet etsin" denilmesini önermesiyle ilgili olarak şöyle konuştu:

"Rahmet etmek ve rahmet Allah'a aittir. Allah'ın rahmeti sadece ölüler için değildir, diriler için de Allah rahmet eder. 'Allah'ın selamı ve rahmeti ve bereketi üzerinize olsun' diyerek namazda sağa ve sola selam veriyoruz. Demek ki biz rahmet talebinde bulunuyoruz. Rahmet Allah'ın şefkati, kuşatıcılığı, bize varlık vermesi demektir. Ölü için de diri için de geçerlidir. Ölü için çok kullandığımız için bunun sanki diriyle ilgili olan kısmını unutmuş görünüyoruz. Allah ölüye de diriye de rahmet eder. Allah Rahman'dır. Rahmet, hem dünyadaki hem ahiretteki rahmeti kuşatır. Allah dünyada rahmandır. İnanan inanmayan herkese rahman sıfatıyla merhamet eder. Allah, rahmetiyle muamelesi etsin anlamındadır. Yağmura 'Rahmet' deriz. Bir müminin mümin kardeşine 'Allah sana rahmet etsin' demesinden doğal ne olabilir. Doğal olanı budur. 'Çok yaşa' demek de 'Allah sana rahmet etsin Allah sana rahmetiyle muamele etsin Allah sana varlık versin' demektir. Hapşırdığı zaman insanın ruhu kendinden çıkıp geri geliyormuş. Böyle bir olaydan da söz ediliyor. Hapşırıp da yeniden canlanan birine Allah sana bu halinle rahmet versin, daha canlı, diri başla diye dua etmiş oluyoruz. Onu sadece ben 'çok yaşa' ile sınırlamak istemediğim için 'Rahmet etsin' dedim. Kavram bilirseniz günlük kullanımda sıkıntı olmaz. Dini bilen kimse bu sözden rahatsız olmadı. Bunu bilmeyenler yanlış anladı. Allah'ın ölüye de diriye de rahmet ettiği ve bizim onun rahmetine ihtiyaç duyduğumuz bilinsin."



ED(AÖ/İD)