Mardin'in Midyat İlçesi' Narlı (Halexe) Köyü'nden İsveç'e göç eden İskender Debasso, 36 yıl aradan sonra 2 yıl önce köyüne döndü. 5 çocuğu İsveç'te yaşayan Debasso, yaklaşık 500 nüfuslu köydeki tek Süryani oldu. Ailesiyle birlikte göç ettikten sonra yaşadıkları 700 yıllık tarihi konağı özelliklerini koruyarak yaklaşık 2 milyon TL harcayarak yeniden yaptıran Debasso, konağın içini de bölgenin bütün kültür motiflerini barındıran tarihi eserlerle döşedi. Köyen en ihtişamlı yapısı olan konağı yeniden canlılığa kavuşturmanın sevincini yaşayan Debasso, "Bu evi miras değil, dedelerimden kalan bir emanet olarak görüyorum. Hıristiyan olarak düşünseydim, Kudüs’e gidip kendime ev yapardım. İstesem, bu parayla İsveç’te de bina yapardım, kirasından torunlarım faydalanırdı. İster Süryani olan ister Müslüman olsun kim gelirse gelsin kapımız herkese açık" dedi.

ROBERT MEZUNU 6 DİL BİLİYOR

Robert Koleji mezunu, 6 dil bilen ve Avrupa’da çeşitli üniversitelerde 15 yıl eğitim alıp, sosyal çalışma uzmanı olan Debasso, köye dönüşünü Müslüman komşularına bağlıyor. Debasso, şöyle konuştu:

"1950’li yıllarda köyümüz, 250 haneli ve 1000 nüfusluydu. Köyün tek Süryani ailesi olarak da biz vardık. Küçüklüğümde Deyrulzafaran Manastırı’nda Metropolit Yuhanna Dolabani’den İngilizce öğrenince ailem beni İstanbul’daki Robert Kolej’ine gönderdi. Kolejden sonra köye dönüp Diyarbakır NATO Üssü’nde İngilizce-Türkçe çevirmenlik yapmaya başladım. Diyarbakır’da yaşadığımız kötü muameleden dolayı yurt dışına gitmek zorunda kaldık. Köydeki malımızı mülkümüzü komşularımıza verdik, kimse zorla almadı bizden. Tarlalarımızı ekip biçiyorlardı, tarlaların geliri ile de köyün elektrik su gibi ortak masrafına veriyorlardı. Onlardan kira almıyorduk. Bu şartı 4 yıl önce vefat eden babam koymuştu. Debbaso ailesi olarak dönmemizin nedeni, köylülerimizin samimiyeti, dürüstlük ve insaniyeti. Kadın, çocuk, erkek, yaşlı; herkes dönüşümüze sevindi. Ben de yalnız köy değil, vatan sevgisi var. Memleketimi seviyorum. Bu eve baktığım zaman bu kadar güzel bir netice alacağımızı tahmin etmiyordum. Evi onarırken köyde yaşayan Müslüman ailelerin çok yardımı oldu. Onlar bize cesaret verdi ve onların sayesinde bugün buradayım."

KÖYDE YAŞAYAN TEK SÜRYANİ

Köyde yaşayan tek Süryani olarak köye dönüş süreci ve sonrasında hiçbir sıkıntı veya sorunla karşılaşmadığını anlatan Debasso, köydeki Müslümanlar arasında tek başıma yaşamanın zor olmadığını söyledi. Debbaso, şöyle devam etti:

"Bundan çok mutluyum, bahtiyarım. Köyün yüzde 90’ı ile birimize gidip geliyoruz. Onlar da beni çok seviyor, ben de onları. İbadetlerimi yerine getirmek de zor değil. Bir telefonla arabama binip istediğim yerde inancımı yerine getirebiliyorum. Ailemize 'Köye yatırım yapacağız' dediğimde hepsi önce 'Tamam' dediler ama sonradan sözde kaldı. Sonradan çocuklarımı çağırdım birlikte toplandık kendilerine 'Ben ya Suriye’ye gideceğim ya da Türkiye’ye döneceğim' dedim. Sonra burayı onarmayı karar verdik. Karar vermek basit bir şey ama 3-4 yıl boyunca burada hummalı bir çalışma ile burası bu hale geldi. Her hafta burada çalıştığımda buranın fotoğraflarını çekip İsvec’e e-mail gönderiyordum. Orada çocuklar yaptığımız çalışma üzerinde yeni projeler çiziyorlardır. Bana en büyük desteği torunlarım verdi. Bana 'Yeter ki köyde bir tuvaletimiz olsun' diyorlardır."

Yurtdışında yaşayan Süryaniler'e dönme çağrısı da yapan Debasso, "Bir Süryani olarak yalnız başıma yaşıyorum sadece ben varım burada. Artık buralara gelip biraz da başka kültürleri öğrensin, hürmet etsinler. Onların dil, yaşamı, edebiyatını öğrensinler. Mardin Valisi veya başka biri gelse burada 4 dinle 4 dille karşılaşır. Burada Yezidisi de, Müslümanı da Süryanisi de Yahudisi de var. Tabii, Türkiye’deki bir eğitimle bunu hazmetmek çok zordur. Gelip burada 1 ay staj görseler. Bu köyden çok şey öğrenirler. Köyümüz ve bu köyümüzün etrafında yaşayan bütün Müslüman, Süryaniler'e ait ellerindeki arazi, tarla ve mülkleri hiçbir sıkıntı çıkarmadan hemen devrediyorlar. Hatta bazıları tapusu kendi üzerlerinde olmasına rağmen asıl sahipleri olan Süryaniler'i çağırıp 'Gelin arazinizi üzerimden alın beni bu azaptan kurtarın' diyorlar. Bunlar çok güzel gelişmeler. Bugüne kadar hiçbir sorun sıkıntı ile karşılaşmadım. Gelir gelmez köyümüzün kalkınması için bir dernek kurmuştuk ama derneğimizle ilgili iki sefer para cezasına çarptırıldık. Türkiye’de bazı şeyler çok farklı işliyor" dedi.

İskender Debasso, köye kesin dönüş yaptıktan sonra köylülere gelir kaynağı bulmak için harekete geçti. Köy meydanına çeşme yaptıran, taziye evi kuran Debasso son olarak Dicle Kalkanıma Ajansı'na başvurarak köyde projesini çizdiği botanik bahçe için destek istedi. Köyü ziyarete gelen DİKA Uzmanlarını önce tarihi evinde ağırlayan ve kendilerine evi tanıtan Debasso daha sonra köyde kurmak istediği projesi hakkında bilgi verdi. Debasso, "Köyüme kesin dönüş yaptıktan sonra önce bu evi yaptım şimdi ise birinci hedefim bu köyün sosyolojisi üzerine bir kitap yazmak. Diğer hedefim ise geri dönüş yaptığım köylülerin refah düzeyini artırmak için botanik bahçesi kurmak. Bölgenin endemik türlerini çok iyi bilirim. Bunun üzerine birçok araştırma yaptım" dedi.

İskender Debasso, projenin kabul edilmesi halinde botanik park içinde birçok endemik bitkinin yetiştirileceğini, nesli tükenmekte olan bitkilere öncelik vereceklerini, ilk etapta bine yakın çeşit bitki ekimi yapmayı düşündüklerini, daha sonra yıllar içinde bu bitki çeşidini artıracaklarını belirtti. Debasso, "Mardin Mezopotamya’nın kalbi. Yaşam buradan yayılmış bütün dünyaya. Hali ile buradaki biyolojik çeşitliliği, endemik, ender ve tehdit altındaki bitkileri koruyarak desteklemek istiyoruz. Bu şekilde hem köyümüzü, ilçemizi ilimizin tanıtımını yapmış oluruz hem de çevremizi korumuş oluruz. Mesela gittikçe artan bir tehdit oluşturan susuzluğa dayanıklı bitkileri yetiştirerek ve dünyadaki erozyonla ve çölleşme ile mücadeleye de yardım edebiliriz. Bu botanik bahçe sayesinde köylülerimiz içinde bir gelir kapısı açılmış olur" dedi.

DİKA HER TÜRLÜ GELİŞİME DESTEK VERİYOR

İbrahim Debasso ile köyde kurulması düşünülen Botanik Park Merkezi hakkında görüş alışverişinde bulunan ve projeyi inceleyen DİKA Uzmanı ve Mardin Yatırım Ofisi Müdürü Selim Duran da bölgenin gelişimini sağlayacak her türlü projeye destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Duran, "İskender Bey bizlere başvurup buraya bir botanik bahçe yapmak istediğini ifade etmişti. Bizler de buraya gelerek projeyi yerinde görüp inceleme imkanımız oldu. Öncelikle Mardin bölgemizin bir Süryani kimliği var. Bizlere başvuran Süryaniler çok ilginç çok samimi çok özel projelerle geliyorlar. Mesela bu proje için konuştuğumuzda hem turizm açısından köyünü tanıtımı hem de köylüler için ek bir gelir kaynağı olarak önem veriyoruz" dedi.



NG,MHİ(GG/İD)