Beşar Esad, Rusya'nın, Türkiye'nin Suriye politikasını değiştirebileceğini ümit ettiğini söylediği o röportaj şöyle: “-Komsomolskaya Pravda: Suriye'deki durum daha tehlikeli hal almaya başladı. Krize daha fazla oyuncu dahil olmaya başladı. Örneğin, İran, Rusya, Türkiye ve ABD'nin önderliğindeki koalisyon. Çin kendi çıkarlarını gösteriyor. Bu krizin üçüncü dünya savaşına dönüşmesinden endişelenmiyor musunuz? -Esad: İlk olarak sorunun kaynağından konuşmak gerek, bu tabi ki terörizm. Kimin Suriye'nin işlerine karıştığı önemli değil, önemli olan kimlerin her gün ve her saat teröristleri desteklediğidir. Bu en önemli sorun. Bunu çözersek, bu karışık resim anlamını yitirir. İşte o zaman bu sorunu çözebiliriz. Rusya ve İran bizim sürekli müttefiklerimiz ve onlar yasal yollarla buradalar. Teröristlere karşı savaşıyorlar, fakat sadece teröristleri desteklemek için bu krize dahil olanlar var. İkincisi, Üçüncü Dünya Savaşı Suriye'deki durumda sıkça kullanılan bir terim haline geldi. Bugün gelişmekte olan Soğuk Savaş'a benzer bir durum gözlemliyoruz. Batının başta da ABD'nin Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bile Soğuk Savaş'ı durduramadıklarını düşünüyorum. -Komsomolskaya Pravda: Siz büyük bir ülkesiniz, petrolünüz var, fakat bir Suudi Arabistan değilsiniz. Neden özellikle Suriye? -Esad: Burada değinilmesi gereken birçok nokta var. Bölgesel krizden bahsedecek olursak, Suriye İran ile iyi ilişkilere sahip, Suudi Arabistan ise İran'ı her anlamda yok etmek istiyor. Bu yüzden onlar Suriye'nin İran'a sırtını dönmelerini istiyorlar. Çünkü Suriye'nin yok olması İran'ı olumsuz etkiler. Aynı zamanda Rusya ile uzun yıllara dayanan ilişkilere sahip batı Suriye'nin yıkılmasının yine Rusya'yı etkilemesini bekliyor. Aynı zamanda Suriye bağımsız bir ülke, batı ise küçük Suriye ya da büyük Rusya olsun bağımsız ülkelerden hiçbir zaman hoşlanmamıştır. Onların Rusya ile sorunu nedir? Çünkü Rusya kendi haklarını savunuyor. Batı ise onları her zaman desteklememizi istiyor. -Komsomolskaya Pravda: Bölgeye yeni bir oyuncu katıldı. Türkiye'nin bu savaştaki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? -Esad: Bu bir ihlaldir. Suriye'nin küçük veya büyük bir kısmını kurtarmış olmaları önemli değil, bu bizim topraklarımızın ihlalidir. Bu tüm uluslararası yasalar ve Suriye'nin egemenliğini göz ardı ederek yapılan bir ihlaldir. Türkler kendi gerçek niyetlerini gizleyerek IŞİD'i ve El Nusra'yı desteklemeleri konusunda aklanmak istiyorlar. Onlar hala da IŞİD'i destekliyorlar, fakat "Biz IŞİD ile savaşıyoruz" kelimeleriyle geldiler. Onlar IŞİD'i kurdular, onları desteklediler ve onlara kendi toprakları üzerinden petrol satma imkanı tanıdılar. Onların hepsinin IŞİD ile bağlantısı vardı. Bunu tüm dünya biliyor. Fakat Suriye'ye girmeleriyle birlikte IŞİD ile aynı köklere sahip yeni güçlerden bahsetmeye başladılar. Türkler kendi bombalamalarıyla ve askerleriyle IŞİD'i yendiklerini söylüyorlar. Ama işin aslı onlar toprakları IŞİD'in kontrolünden kendi büyüttükleri güçlere veriyorlar. Fakat bu tüm dünya için bir oyun. Erdoğan Suriye'nin geleceğindeki rolünü oynamak istiyor. Çünkü son yıllarda IŞİD ile ilişkilerinden dolayı izole edildiğini hissetti. -Komsomolskaya Pravda: Rusya Türkiye ile işbirliği yapabilir mi? -Esad: Rusya ve Türkiye'nin ilişkilerine pozitif bakıyorum. Rusya ve Türkiye'nin bakışları ve tavırları farklı. Rusya politikasını uluslararası haklara, diğer ülkelerin egemenliklerine duyduğu saygıya ve terör tehdidinin tüm dünyaya yayıldığının farkına vardığına dayandırıyor. Türkiye ise Suriye'nin egemenliğine saygı duymuyor ve teröristleri destekliyor. 2 farklı kutup görüyoruz. Fakat bu iki ülkenin yakınlaşması bizim Rusya'nın Türkiye'nin politikasını değiştireceğine dair tek umudumuz. Ve ben bunun Rusya'nın ilk hedefi olduğunu düşünüyorum. Rusların teröristlerin desteklenmesini ve Türk sınırlarındaki para akışını durdurmayı başarmalarını ümit ediyorum. Bunun Rus hükümetinin bilgeliği olduğunu düşünüyorum, çünkü onlar Türk halkı ile iyi ilişkilere sahip olmak istiyorlar ve bu çok doğru. -Komsomolskaya Pravda: Neden en kritik dönemde Rusya'dan yardım istediniz? -Esad: Her şeyden önce Suriye ve Rusya arasında geleneksel ilişkiler var. Biz en başından itibaren yardım istedik. Fakat kriz en üst noktasına geçen sene ulaştı. Ondan önce Suriye ordusu yeniyordu fakat düşmanlarımız bunun ardından terörist akımını artırdı. Çeşitli ülkelerden daha fazla yabancı gelmeye başladı. 100'den fazla ülkeden akım vardı. Suriye ise küçük bir ülke, bunun için dostlarımızın yardımına ihtiyacımız oldu. Rusya'nın katılımı kilit olarak güç dengesini bizim tarafımıza çevirdi. Ruslar eskiden de bize yardım ettiler, bize gerekli her şeyi gönderiyorlardı. Ülkemizde onlarca yıldır yaşayan Rus askeri uzmanlarımız var. 2014 yılında dengenin batının, Suudi Arabistan'ın, Türkiye'nin ve Katar'ın destekleriyle teröristlere döndüğünün farkına vardılar. Bu yüzden Rusya'yı davet ettik. Rusya'nın karşılık beklemeden terörü yok etmek için bize yardım ettiğini biliyoruz”