Ermenilerin Türk Halk Müziğine Sunduğu Katkılar

İlhami Yazgan / Köln [email protected]

Bugün çok kişinin aklına gelmese de Türkçenin yazımında kullanılan alfabelerden biri Ermeni alfabesidir. Türkçenin Ermeni harfleriyle yazılması, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Ermeniler tarafından 20. yüzyılın ortalarına kadar yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Ermenilere hitap eden bazı resmi belgelerin yanı sıra Ermeni harfli Türkçe bir edebiyat oluşmuş, gazete ve dergiler yayınlanmıştır.[1] Türkçe konuşan Ermeniler kendi alfabelerini kullanarak din, dil, tarih, edebiyat, coğrafya, müzik, kültür konularında birçok eser ortaya koymuşlardır. Ermenice başta olmak üzere başka dillerde de eserler yazmışlar, bunun yanı sıra Türkçeyi Ermeni harfleriyle yazmayı da tercih etmişlerdir.

Özellikle İstanbul’da 1800’lu yıllarda Ermeni harfli Türkçe birçok eser yayınlanmıştır.[2]  1840'tan cumhuriyetin ilanına kadar imparatorlukta dolaşımda olan 40'a yakın Ermeni harfli Türkçe süreli yayın bulunmaktadır.[3] Ermeni alfabesiyle Türkçe eserler arasında Ermeni âşıkların (Ermenice söyleyişiyle aşuğ) şiir ve destanları, hikâye ve romanlar, Türkçe türküler, batı dillerinden yapılan edebi çeviriler ve mezar taşı kitabeleri de bulunmaktadır.

Ermeni Harfli Türk Halk Türküleri

Bu makalede konu edilen „Ermeni Harfli Türkçe Halk Türküleri“ 19. yüzyılda bir arada yaşayan Türk ve Ermenilerin sıkı bir kültür alışverişi içinde olduğu ve buna bağlı olarak sosyo-kültürel açıdan eğlence ve inanç unsurlarının çok yakın olduğunu göstermekte. Bu makeleyle Osmanlı toplumunun temel bir parçası olan Ermenilerin Türk halk kültürüne olan bakışının, düşünce yapısının ve eğlence anlayışının nasıl olduğuna ışık tutmak ve kültür çalışmalarına katkı sağlaması hedeflenmekte. Bu katkılardan birini 125 yıl önce Prof. Dr. Enno Littmann`ın Alman Şarkiyat Cemiyeti Dergisinde yayımladığı makalesinde görmekteyiz. 1899 yılında yayımlanan  makale sözü edilen „Ermeni Harfli Türkçe Halk Türküleri“,  Antepli bir Ermeni olan Hagop Topçiyan‘ın katkılarıyla ortaya çıkmış.  Antepli Hagop Topçiyan 1898 yılında kazandığı bir bursla Almanya'ya davet edilen ilk Ermeni öğrencilerden biridir. Topçiyan, aynı zamanda büyük Ermeni müzisyen, besteci, kompozitör, derlemeci Kütahyalı Gömidas Wartapet`in talebesidir. Şimdilerde Humboldt Üniversitesi olarak bilinen eski Kaiser Wilhelm Üniversitesinde 1895-99 yılları arasında yüksek müzik öğrenimi gören Gömidas Kürt kültürü için de çok önem taşımakta. Bu önem Gömidas'ın  doktora tezini Kürt Müziği üzerine vermiş olmasından kaynaklanmakta. Bu çalışma, Kürt müziği üzerine dünyada yapılmış ilk akademik çalışmadır. Gömidas'ın doktora tezi bugüne ulaşmadı ama bu çalışmada kullandığı ve kendi derleyip notaya aldığı 13 parça melodiyi kendi olanaklarıyla 1909 yılında Moskova'da yayınlamıştır.[4]  Dr. Enno Littmann anlatımından Gömidas'ın , Berlinde eğitim gördüğü dönemde Alman şarkiyatçılarla iletişim içersinde olduğu, Alman şarkiyatçıların Ön Asya topraklarda dinler dinler tarihi ve müzik konusunda kendisine danıştıklarını anlıyoruz.

Ortak değerlerimiz...

Geçmişte toplumlar arasında ortak yaşamı paylaşmaktan kaynaklanan benzerlikler ortak kültürel süreçlerin doğal bir sonucudur. Bu anlamda bu makalede konu edilen Ermeni Harfli Türk Halk Türküleri, kültürel kayıp olarak değerlendirmek yerine, bunları zenginliklerimiz içinde yer alan ortak paydalar biçiminde ele almak en akılcı yoldur. Özellikle küreselleşme süreci yaşayan dünyamızda, yerel kültürlerdeki benzeşmeleri, topluluklar üzerinde olumsuz etki yaratan unsurlar olarak görmek yerine, tarihsel mirasta yer alan ortak sanat ürünleri biçiminde ele almakta yarar var.[5]

Küçük Asya'dan Türk Halk Türküleri [6]

Zeitschrift der Deutschen Morgenländischen Gesellschaft, Cilt 15. Leipzig - 1899

 Prof. Dr. Enno Littmann

 Almanca çeviri: İlhami Yazgan

Halen eğitim amacıyla Almanya'da bulunan Antepli Hagob Thopdschian, Ecmiyazin'deki[7] bir Basdiyakoz[8] tarafından Ermeni harfleriyle yazılmış on Türk halk türküsünü Dr. Jacob`un isteği doğrultusunda  bu yılın başında kendisine iletti. Dr. Jacob çok yoğun çalıştığı için, her zamanki nezaketiyle kendisine iletilen türküler üzerinde benim çalışmamı istedi. Bu nedenle her iki beyefendiye de içten teşekkürlerimi sunarım.

 Çeviri sırasında Berlin'de Avrupa müziği üzerine çalışan Ermeni akademisyen ve doğu müziği uzmanı dostum Kütahyalı Komitaş Wartapet  bana destek oldu; kendisine en içten teşekkürlerimi sunarım. Çeviri esnasında onun bilgisine başvurdum. Onun düşüncelerini aldım ve sonrasında türküleri orijinal metinleri ve transkripsiyonları ile yayınlamayı uygun buldum.

Ne yazık ki türküler hakkında içerik, tanınırlık ve edebi boyutuyla ilgili araştırma yapacak zaman bulamadım; ancak, yayını daha fazla geciktirmemek adına Almanca ve Türkçe çeviriyi yayımlamaya karar verdim. Bu küçük türkü demetinin önemi yanlızca şiirsel derinliğinde ya da türkü sözlerinin güzelliğinde değil. Türküler bize aynı zamanda Anadolu'da yaşayan halkların nasıl düşündüğünü, nasıl türkü söylediğini gösteriyor. Anadoluda konuşulan dillerden örnekler sunuyor.

 Şarkılar Yozgat ve Baiburt'ta yaşayan Ermeniler`in söylediği türkülerden derlenmiştir;  bu insanların anadili çoğunlukla Türkçedir, fakat kendi dilleri içinde genellikle özel bir telaffuz ve sözdizimi (halkağzı) sıklıkla kendini gösterir.

 Bu türküler daha fazla araştırmaya ilham verirse, amaçlarına ulaşmış olacaklardır; ayrıca gelecek yıl Ecmiadzin'deki Ermeni dostlarım aracılığıyla daha fazla araştırma yapmaya istekliyim.“

[1] Ermeni Harfli Türkçe Metinler Ermeni Kaynaklarından Tarihe Katkılar-II Kevork Pamukciyan

[2] YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi » Makale » Ermeni Harfli Türkçe Falcılık Kitabı (dergipark.org.tr)

[3] Egemen kültürün içerisinde bulunan ama egemenin anlamadığı bir üretim: Ermeni harfli Türkçe metinler | Açık Radyo 95.0 (acikradyo.com.tr)

[4]Gomidas 150 Yaşında… Recep Maraşlı - Facebook

[5] Anadolu Ermeni Müziginde Bölgesel Etkilesimler – HyeTert

[6] Bu makale 1899 yılında Zeitschrift der Deutschen Morgenländischen Gesellschaft adlı dergide yayımlanmıştır. Alman Şarkiyat Cemiyeti (DMG), Alman Şarkiyatçıların en eski akademik derneğidir. Dernek 2 Ekim 1845'te Darmstadt'ta kurulmuştur. Alman Şarkiyat Cemiyeti üyeleri öncelikle Orta Doğu,  Asya ve Afrika'daki dil ve kültürleriyle ilgilenmektedir. [çevirmenin notu]

[7] Eçmiyazın Katedrali, Ermenistan'ın Eçmiyazın kentinde bulunan Ermeni Apostolik Kilisesi'nin ana kilisesidir. Bilginlere göre, antik Ermenistan'da inşa edilen ilk katedraldır ve dünyanın en eski katedrali olarak kabul edilir. [çevirmenin notu]

[8] Başdiyakoz, kilise hiyerarşisinde, başlangıçta piskoposlu bir kilisedeki diyakozların başı, ortaçağda ise bir piskoposluk bölgesinin başlıca görevlisi olan din adamıdır. Bugünkü Katolik Kilisesi’nde başdiyakozluk yalnızca bir onur ünvanı anlamı taşır. [çevirmenin notu]