İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkmesi'nde görülen Ergenekon Davası'nın öğleden sonraki bölümünde Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Gizli Tanık Boyabat'ın dinleneceğini söyledi. Mahkeme Başkanı Özese, "Savcılık ifadenizde dava sanıklarından Sami Hoştan ve Muzaffer Tekin hakkında beyanlarda bulunmuşsunuz. Bildiklerinizi anlatır mısınız?" diye sordu. Sesi ve görüntüsü bozularak duruşma salonunda bulunan ekranlara yansıtılan Gizli Tanık Boyabat, Taner Büber isimli şahısla cezaevinde tanıştıklarını söyledi. Gizli Tanık Boyabat, Büber aracılığıyla Muzaffer Tekin ve Sami Hoştan ile tanıştığını söyleyerek şunları anlattı:

"2001 yılında Taner Büber ile gayrimeşru ortamlarda tanıştık ve suç ortaklığımız oldu. Taner Büber 2005 yılında cezaevinden avukatı aracılığıyla bize notlar göndermeye başladı. Gönderdiği notların birinde Gaziosmanpaşa'da Kürt- Türk çatışması çıkarmamızı istedi, bunun ardından belli hedeflere ateş etmeye başladık. PKK'ya destek veren esnaflara ve PKK sempatizanı gençlere saldırmaya başladık. 2005 yılında çatışma hızlandı. Bizden ve onlardan da vurulanlar oldu. Bu süreçte cezaevine girdik ve çıktık."


"EROL EVCİL'İN VURULMASINI İSTEDİ"


Büber'in avukatları aracılığıyla gönderdiği başka nota da değinen Gizli tanık Boyabat, "Büber gönderdiği pusulasında Erol Evcil'in vurulmasını istedi. Gönderilen notta, 'Erol Evcil ağabeye yanlış yaptı bulun öldürün' yazıyordu. Evcil'i 1,5 ay Bursa ve Adana'da takip ettik. Evcil'i bir kaç yerde kıstırmaya çalıştık ancak çok sıkı korunuyordu. Evcil'in JİTEM elemanları tarafından korunduğunu öğrenerek durumu Büber'e ilettik. Büber de 'Ağabeyi bu işi hallecek siz geri çekilin' dedi. Ağabeyi olarak bahsettiği kişi ise Sami Hoştan'dı" diye konuştu.


"GAZİOSMANPAŞA'DA DÜKKANLARA ATEŞ EDİYORDUK"


Büber'in cezaevinden çıkmasının ardından Muzafer Tekin ve Sami Hoştan'ın Silivri'deki çiftliğe geldiğini söyleyen Gizli tanık Boyabat, Tekin'in çiftlikte 5-6 gün kadar kaldığını söyledi. Gizli Tanık Boyabat, "Muzaffer Tekin bize ideolojik şeyler bahsetti. Ben doğma büyüme Gaziosmanpaşalı'yım. Gaziosmanpaşa'da çatışma çıkarmamızı, PKK sempatizanlarının yollara çıktığını, öldürmemiz gerektiğini söyledi. Benim bakış açım da onunla aynıydı. Kürtlerle iyi geçinemiyordum. Tekin'den bir silah almadık. Bizim silaha ihtiyacımız yoktu. Silahı sokakta da buluyorduk. Silahı kendimiz temin ettik. Tekin, bizden çatışma ortamı için hazırlık yapmamızı istedi. Hazırlığını yapıyorduk. Gaziosmanpaşa'da dükkanlara ateş ediyorduk. İnsanlar yaralandı" diye konuştu.


"HRANT DİNK'İ ÖLDÜRMESİNİ SÖYLEDİ"


Duruşma savcısı Pekgüzel "Muzaffer Tekin ile Taner Büber'in arası neden bozuldu?" diye sorması üzerine tanık şunları anlattı:

"2005 yılında Taner Büber cezaevinden çıkmıştı. Silivri'deki çiftlikte Muzaffer Tekin, Taner Büber'in Hrant Dink'i öldürmesini istedi. Tekin, Taner Büber’e üzerinde miktarı yazmayan çekler verdi. Tekin, ‘İşi bitirdikten sonra istediğiniz miktarı yazabilirsiniz’ dedi. Ama Taner Büber, yeniden cezaevine girmek istemediğini söyleyip vazgeçti, kabul etmedi." 


"BÜBER, 'BÜYÜK CEZALAR ALIRIM' DİYEREK VAZGEÇTİ "


Savcı Pekgüzel, "Neden Hrant Dink'in öldürülmesi isteniyor?" diye sordu. Gizli Tanık Boyabat, "Muzaffer Tekin, Büber'e 2005 yılının ortalarında, Hrant Dink'i öldürmesini söyledi. Hrant Dink'in yazdığı yazılarından dolayı. Büber bu işi bize yaptıracaktı. Ancak plan aşamasına gidilmedi. Büber bu işin kendisine uzayacağını anladı, 'Büyük cezalar alırım' diye vazgeçti. Bunu Tekin'e de söyledi. Tartıştılar. Muzaffer Tekin çiftlikten ayrıldı. Tekin, Büber'e verdiği çekleri geri istedi. Çekler, Dink'in öldürülmesi için verildi. İşi hallettikten sonra istediğimiz rakamı yazabileceğimiz söylendi. Büber, 'sizin için işler yaptık' diyerek çekleri geri vermedi. Sami Hoştan ağabeyin araya girmesi üzerine Büber çekleri Tekin'e geri verdi" diye konuştu. Duruşma Gizli Tanık Boyabat'ın dinlenmesi ile devam ediyor.


(BB)