Bürgerhaus Wilhelmsburg binasında gerçekleşen "68’den Gezi'ye – Halkın Çocukları Ölümsüzdür“ etkinliğine, Türkiye'den “Darağacında Üç Fidan“ kitabının yazarı şair Nihat Behram ve ÖDP Eş Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya'nın konuşmaları güne damgasını vururken, özgün müziğin farkli sesi Erdal Güney'in "babamın tek tutkusu, ayakkabı kutusu. Babacığım babacığım" adlı şarkısı dinleyicilerden yoğun alkış aldı.
 

Erkan Erçin
’in moderatörlük yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını HAAK-BİR Başkanı Orhan Özgür yaptı.  Suriye’deki Alevi katliamına dikkat çekerek bu katliamlara seyirci kalınmaması için cağrı yapan Özgür, " IŞİD'e destek veren ülkeler, savaş suçlusu olarak yargılansın" şeklindeki açıklamasının sonunda, Nepal depremi için yardım çağrısında bulundu. Proğram akışında Alaattin Kayhan ve Can Abi'nin okudukları şiirler ile Hamburglu şair Hüseyin Ertuğrul tarafından Nazım Hikmet'in "vatan haini" şiiri okununca salonu sessizlik kapladı.




NİHAT BEHRAM: DİRENİŞ İNSANOĞLUNUN EN YÜCE DEĞERİDİR

Yazar ve şair Behram, ” Direniş insanoğlunun yarattığı en yüce değerdir. Yılan tarafından yavrusu yenmek istenen küçücük bir serçe kuşu veya küçük bir karınca bile teslim olmayarak direncini ortaya koyar" dedi. Teslimiyeti iğrençlik olarak değerlendiren Behram, 68 kuşağının yaşayan tanığı, elleri bomba soncucu kopan ve 70'li yıllarda cezaevinde kendi doğal ihtiyaçlarını dahi zor gideren İbrahim Çenet'in cezaevi idaresince işbirliği tekliflerine karşı çıktığını, en zor koşullarda bile insanlık onuruna direnerek sahip çıktığını örnek verdi. 



"TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIĞINDAN BAŞKA BİR ŞEY İSTEMEDİM"

68 Devrimci Gençlik Hareketi ve Gezi olaylarında polis kurşunları sonucu hayatlarını kaybeden genç fidanlardan kesitler slayt görüntüleri eşliğinde HAAK-BİR’li gençler tarafından canlandırıldı. Büyük çoğunluğu ilk kez sanheye çıktığı belirtilen 34 gencin ayrı ayrı sahneye çıkarak "o günü" canlandırmaları, Avrupa'da doğmalarına rağmen akıcı türkçeleriyle ve sol yumrukları havada "Kahrolsun Faşizm" sloganlarını haykırmaları davetlilere duygusal anlar yaşattı. Darağacında idam edilen üç fidan'ın idam öncesi son sözleri okundu. Deniz Gezmiş'in " Ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Vatan onu parsel parsel satanların değil, uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır" sözü ayakta alkışlandı.




'GÜNDOĞDU HEP UYANDIK' MARŞIYLA SAHNEYE ÇIKTILAR
"Gün doğdu hep uyandık, siperlere dayandık" marşıyla  devam eden program esnasında Taylan Özgür, Ulaş Bardakçı, Sinan Cemgil, Mahir Çayan, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya, Harun Karadeniz, Erdal Eren, Berkin Elvan, Hasan Ferit Gedik ve Gezi direnişinde kaybedilenleri canlandıran gençlerin, sahnedeki amatör ruhla prefesyonel coşku ve kararlılığı sergilemeleri görmeye değerdi.

"HALKLAR BİR ARADA YAŞAMA ÇABASIYLA ÖZGÜRLEŞİR"

Hamburg Alevi Kültür Merkezi düzenlenen ikinci etkinlikte ise THKO ve TKEP kurucularından Teslim Töre, geçmişten alınması gereken büyük insanlık derslerinin olduğuna dikkat çekti.  



Türkiye'nin şu anda en sancılı dönemi yaşadığını vurgulayan Töre, halkların birbirini öldürerek değil, birlikte bir arada yaşama çabası gösterek özgür olacaklarını belirtti. Töre "Din, ırk, milliyet, siyasi görüşler değil, ortak paydamız sadece insanlık olsun ve insanlığa zulüm edenlerle bu perspektiften bakarak mücadele edelim bu bize yetecektir. Bugün Suriye'de Aleviler'e yapılan katliamların, yada Ermeniler'e, Yahudiler'e veya Yunanistan'daki Müslüman azınlığa veya dünyanın başka yerlerinde insanlara yapılan zulümlerin dini veya siyasi pencereden değil insanlık suçu olarak görüp mücadele edilmesi gerekir" dedi.

TESLİM TÖRE: ÖLDÜREREK HİÇBİR HALK YOK EDİLEMEZ



Aleviler öldürüldükten sonra lokum dağıtan mantık ile öldürdükleri askerin etrafında halay çeken devrimci arasında insanlık suçu bakımından bir fark olmadığını söyleyen Töre, Arafat'ın "bütün Yahudileri denize dökeceğiz" diyerek çıktığı yol ve yanlış tutumunun bugün Filistin halkını içinden çıkılmaz bir savaşa sürüklediğini örnek verdi. Töre, İsrail ve Filistin halkı, Türkiye'de Ermeni, Türk, Kürt halkı, Alevi, Sünni, Hristiyan, Almanya'da Türkler ve Almanlar bir arada yaşayabilme mücadelesi vererek ancak, özgür ve barış içinde yaşayabileceğini belirtti. Öldürerek hiçbir halkın yok edilemeyeceğine dikkat çeken Töre, kalanların yine rahat bırakmayarak dönüşümlü olarak kin ve nefretin süreceğine işaret etti.