Olay, 11 Ekim sabahının erken saatlerinde Münih Merkez Tren İstasyonu civarında gerçekleşti.
Polis, gece kulübü çıkışında yaptığı rutin kontrolde birkaç kişiyi durdurdu. Yetkililer, 37 yaşındaki bir Alman vatandaşının üzerinde “beyaz toz” buldu. Maddenin daha sonra yasadışı uyuşturucu olduğu laboratuvar testleriyle doğrulandı. Zanlının, maddeyi teslim etmek istememesi üzerine polis tarafından yere yatırılarak kelepçelendiği ve ardından karakola götürülüp serbest bırakıldığı bildirildi.
CSU Neubiberg yerel teşkilatı, yakalanan kişinin kendi belediye başkanları Thomas Pardeller olduğunu doğruladı. Pardeller hakkında Uyuşturucu Madde Yasası’nı ihlal suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Ancak savcılık henüz resmi bir dava açmadı.
Belediye Başkanı Pardeller, yaptığı açıklamada, “Savcılık henüz soruşturma başlatmadı ancak sürecin partimizi ve adaylığımı olumsuz etkilemesini istemiyorum. Bu nedenle yarın yapılacak olan aday tanıtım toplantısının ertelenmesini rica ettim.” dedi. CSU yönetimi de toplantının ileri bir tarihe alındığını açıkladı.
Parti içinde deprem
CSU, yıllardır katı uyuşturucu politikası ile biliniyor. Parti lideri Markus Söder, esrarın yasallaştırılmasına dahi “kesin bir şekilde karşı” olduğunu defalarca dile getirmişti. Bu nedenle, partinin önde gelen bir üyesinin kokainle yakalanması, CSU’nun kamuoyundaki güvenilirliğine ağır bir darbe vurdu.
Olay, 8 Mart 2026’daki Bavyera yerel seçimleri öncesi CSU için son derece talihsiz bir zamanda patlak verdi. Pardeller, belediye başkanlığı için yeniden aday gösterilmişti. Parti içinden gelen ilk tepkiler, “şeffaflık” ve “sürecin adil yürütülmesi” yönünde olsa da, kamuoyunda çifte standart tartışmaları başladı.
Pardeller’in “Benim için en önemli şey kamu güvenidir, bu nedenle sürecin tüm aşamalarını kamuoyuyla paylaşacağım.” sözleri, krizi yatıştırmaya yetmedi.
Sonuç: CSU’nun ahlak testi
CSU’nun kendi belediye başkanının uyuşturucu skandalıyla sarsılması, yalnızca bir yerel olay değil; parti için bir ahlaki sınav anlamı taşıyor. Sert yasalar talep eden bir partinin, kendi içindeki ihlallere nasıl yaklaşacağı şimdi herkesin merak konusu.
Bavyera’da “kokain krizi” şimdiden hem siyasi hem de toplumsal yankılar yaratmış durumda.
