Lichtenberg’deki Dong-Xuan-Center’da düzenlenen kongrede Eralp, delegelerin yoğun alkışıyla –resmî oylama yapılmadan, aklamasyon yoluyla– resmen liste başı adayı olarak ilan edildi.
Parti yönetimi Eralp’i geçtiğimiz ay oy birliğiyle aday göstermişti. 44 yaşındaki siyasetçi, kitle önündeki ilk büyük konuşmasında hedefini net koydu: “Berlin’i geri almak, hayatı yeniden herkes için yaşanabilir kılmak.”
CDU’ya sert eleştiri: “Sosyal dokuyu yok ediyorsunuz”
Konuşmasında özellikle CDU’yu ve Berlin’in mevcut Başbakanı Kai Wegner’i hedef alan Eralp, muhafazakâr yönetimin kenti “sosyal çöküşe sürüklediğini” söyledi: “Kai Wegner, CDU ve bu Senato, Berlin’in tüm toplumsal dokusunu tahrip ediyor. Şirketlere kırmızı halı serilirken, kiracılar eziliyor. Mülk sahiplerinin soygunu sona ermeli.”
Eralp, seçilmeleri hâlinde halkoylamasıyla kabul edilen Deutsche Wohnen & Co Enteignen inisiyatifinin hayata geçirileceğini ve 380 bin kamu konutunda kira üst sınırı (Mietendeckel) getirileceğini açıkladı.
“Mülk üzerinden kâr yok”: Konut ve yaşam maliyetleri seçim kampanyasının merkezinde
Eralp, Berlin’in en büyük sorunlarının konut krizi, artan yaşam maliyetleri ve ulaşım olduğunu belirterek şunları söyledi: “İnsanların başının üstündeki çatı üzerinden kimse kâr edemez. Berlin yeniden herkes için erişilebilir ve adil olmalı.”
Parti, New York’taki demokratik sosyalist Zohran Mamdani’nin düşük gelir gruplarıyla kurduğu taban hareketini örnek aldığını açıkladı. Berlin Sol Partisi son bir yılda üye sayısını iki katına çıkararak 16.800’e ulaştı; seçim kampanyasında ağırlığın “kapı kapı temas” çalışmalarında olacağı belirtildi.
Parti içi İsrail–Filistin tartışması: “Acılar birbirine karşı kullanılmamalı”
Kongrenin gergin geçmesi beklenen bir diğer başlığı Gazze savaşı ve antisemitizm tartışmalarıydı. Ancak kriz büyümeden kontrol edildi.
Eralp, hem Berlin’deki büyük Filistinli nüfusa hem de Yahudi topluluğuna sahip çıkılması gerektiğini vurguladı: “Bir yanda yaşanan acı, diğer tarafın acısını gölgeleyemez. 7 Ekim bir tarihsel kırılmadır. Kippa taktığı için saldırıya uğrayan Yahudiler de, genel şüphe altında yaşayan Filistinliler de korunmalıdır.”
“İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonunu ‘soykırım’ olarak tanımlayan” bir önerge, 75’e karşı 62 oyla reddedildi. BDS hareketinin “kriminalize edilmemesi” yönündeki iki önerge ise sahipleri tarafından geri çekildi.
Kabul edilen dört sayfalık uzlaşı metni, hem Gazze’deki “yıkıcı ve yerinden etmeye yönelik şiddeti” hem de Almanya’daki artan antisemitizmi ele alıyor.
Parti içi disiplin: Milletvekili maaşlarına üst sınır ve istifa şartı
Delegeler, milletvekillerinin gelirlerinin %15’ini dayanışma fonuna aktarma zorunluluğu getiren bir kararı da kabul etti. Ayrıca partiden ayrılan milletvekillerinin koltuklarını korumalarının yarattığı tepki sonrası, “partiden ayrılanın mandatı da düşer” kuralı onaylandı.
2026 Berlin seçimlerinde tablo: Eralp’e karşı Wegner
Seçimler 20 Eylül 2026’da, Mecklenburg-Vorpommern eyalet seçimleriyle aynı gün yapılacak.
Son Infratest dimap anketine göre:
-
CDU birinci,
-
Die Linke ikinci,
-
SPD, AfD ve Yeşiller ardından geliyor.
-
FDP ve BSW %5 barajının altında seyrediyor.
Bu tabloya göre yarışın CDU’nun adayı Başbakan Kai Wegner ile Sol Partili Elif Eralp arasında şekilleneceği değerlendiriliyor.
Eralp’in mesajı: “Berlin’i yeniden kırmızı bir metropole çevireceğiz”
Parti liderleri Eralp’i “cesur, dik duran, emeğin temsilcisi” olarak tanımladı.
Kongrenin finalinde sahneye çıkan partililer, “Elif für Berlin” pankartlarıyla Eralp’i adeta sembolik olarak taçlandırdı.
Sol Parti, 2026 seçimlerinde Berlin’i yeniden yönetme hedefini artık resmen Eralp’in liderliğine teslim etmiş durumda.
Elif Eralp kimdir?
Eralp, 1981 yılında Münih’te, Türkiye’den göç etmek zorunda kalan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesiyle birlikte kısa süre Münih’te yaşadıktan sonra Dortmund’a, ardından Hamburg’a taşındı. Son 15 yıldır Berlin’de yaşayan Eralp, eşi ve iki çocuğuyla birlikte kentin çok kültürlü yapısının bir parçası. Berlin’in farklı mahallelerinin kendine özgü dokusunu sevdiğini belirten Eralp, şehrin tüm çeşitliliği ve zorluklarıyla “yaşamaya değer” olduğunu vurguluyor.
Almanca, Türkçe, İngilizce ve İspanyolca bilen Eralp, uzun yıllardır ırkçılık karşıtı inisiyatiflerde aktif olarak yer alan bir politika uzmanı.
2018’den bu yana Berliner Linke yönetim kurulu üyesi.
2010’dan beri Sol Parti’nin (Die Linke) Bundestag’daki grubunda, Hukuk Politikası Danışmanı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda işyeri temsilcisi (Betriebsrätin) ve ver.di sendikasının toplu sözleşme komisyonu üyesi.
Hukuk eğitimi ve mesleki geçmişi
2009 – Hamburg: İkinci devlet sınavını üstün başarı derecesiyle tamamladı. 2007–2009 arasında hukuk staj dönemini Hamburg’da gerçekleştirdi.




