8–15 Ekim tarihleri arasında düzenlenen festival boyunca, şehrin dört bir yanındaki tarihi binalar, meydanlar ve simge yapılar ışık sanatçıları tarafından yeniden yorumlanıyor. Bu yılın teması, birlik ve dayanışmayı vurgulayan “Let’s Shine Together – Hep Birlikte Parlayalım”.
Festival Direktörü Birgit Zander, “Dünyada gerilimlerin arttığı bir dönemde, ışığın gücüyle insanları bir araya getirmek istiyoruz. Her eser bir köprü kuruyor; hem farklı kültürleri hem de Berlin’in benzersiz güzelliğini aydınlatıyor” dedi.
Akşamları 19.00–23.00 arasında şehri gezenler, 14 ülkeden 23 sanatçının hazırladığı ışık enstalasyonlarını izleyebilecek. Televizyon Kulesi (Fernsehturm) soyut formlar ve güçlü mesajlarla parlıyor; Berliner Dom’da on farklı motif sırayla yansıtılıyor. Bebelplatz, Staatsoper, St. Hedwigs-Kathedrale ve Humboldt Üniversitesi binalarıyla birlikte rengârenk ışıklarla aydınlanıyor.
Bu yıl ilk kez Kollhoff Tower’da video projeksiyonları izlenebilecek; Potsdamer Platz ve çevresi neon renklerle ışıldarken, The Playce alışveriş merkezinde “WITH L.O.V.E. FROM BERLIN” adlı kalp biçimli bir ışık heykeli yer alacak. Charlottenburg Sarayı, Hindistan, Romanya ve Almanya’dan gelen sanatçıların çalışmalarıyla adeta yeniden doğuyor. Nikolaiviertel bölgesi ise “büyülü bir ışıklar dünyasına” dönüşüyor.
Işık gösterileri yalnızca şehir merkeziyle sınırlı kalmıyor. Bu yıl ilk kez Kreuzberg, Lichtenberg ve Friedrichshain gibi bölgelerde de çeşitli binalar ve kamusal alanlar ışıkla canlanacak.
Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner (CDU), festivalin teması için “Bu, birlik ve topluluk için bir çağrı” diyerek, “Kentin kendisi bir sanat eserine dönüşüyor – hem büyüleyici hem de renk cümbüşüyle dolu” ifadelerini kullandı.
-
yılına giren Berlin Işık Festivali, her zamankinden daha kapsamlı bir programla hem Berlinlilere hem de kenti ziyaret edenlere şu mesajı veriyor:
“Birlikte parladığımızda, şehir de, insanlar da daha güzel ışıldar.”
