Almanya Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius, Berlin’in Türkiye’ye Eurofighter savaş uçağı satışına onay vermesinde, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinden yaptığı çağrıya dikkat çekti.
ÖNCEKİ KOALİSYON HÜKÜMETİ ENGELLEMİŞTİ
Karar, SPD ve Yeşiller’in oluşturduğu önceki hükümetin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart'ta tutuklanması nedeniyle engellediği satış sürecinin ardından geldi. Yeni hükümet ise Türkiye’nin hukuk devleti karnesindeki endişeleri geri plana alarak satışa onay verdi.
Kararın arkasında, İngiltere ile yürütülen jeostratejik işbirliği ve Eurofighter’ın üretiminde rol alan ülkelerin ihracat için ortak onay zorunluluğu olduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta Londra’da İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile bir dostluk anlaşması imzalayan Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in, savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı konusunu masaya yatırdığı ifade ediliyor.
Silahlanma Kontrol uzmanı Ulrich Kühn, “Merz, Londra ziyaretinde İngiltere’nin Türkiye’ye satış talebini geri çeviremedi,” dedi.
40 SAVAŞ UÇAĞI İÇİN TEKLİF
Mart ayında İngiltere, Ankara’ya 40 Eurofighter için fiyat teklifi sundu ancak mali detaylar açıklanmadı. Karşılaştırma için, Almanya 2020’de 38 Eurofighter’ı yaklaşık 5,5 milyar Euro’ya almıştı.
YUNANİSTAN’A DA BİLGİ VERİLDİ
Karar, sanayi politikası açısından da Eurofighter’ın sipariş listelerini canlandırmak için önemli bir adım olarak görülüyor. Uzman Kühn, “Eurofighter 20 yıl önce en iyi uçaklardan biriydi ama artık en modern uçak değil,” diyerek satış motivasyonunu yorumladı.
Satış, Türkiye ile Yunanistan arasındaki hassas dengeyi de etkileyebilir. Fransa’nın son dönemde Yunanistan’a Rafale uçakları satmasının ardından Ankara, filosunu yenilemek istiyordu. İki ülke NATO üyesi olsa da, Kıbrıs meselesi ve Doğu Akdeniz’deki gaz arama çalışmaları nedeniyle gerginlik devam ediyor.
Sözcü Kornelius, Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis’in de bilgilendirildiğini belirterek, “Bu silah sistemlerinin bölgede ve NATO içinde istikrara katkı sağlaması beklentimizi Türkiye’ye ilettik,” dedi.
Uzman Kühn, savaş uçaklarının ileride Kürtlere karşı kullanılabileceği ihtimalini dışlamadıklarını belirterek, “Bu büyük ve belirsiz bir soru işareti olarak duruyor,” dedi.
YEŞİLLER’DEN SERT TEPKİ
Karara yönelik en sert tepki Yeşiller’den geldi. Parti Grup Başkan Yardımcısı Agnieszka Brugger, “Türkiye’de son yıllarda hem iç hem dış politikada saldırgan tutumlar gördük; Suriye’de, Kürtlere karşı, muhaliflere yönelik baskılarda… Buna rağmen Alman hükümetinden Erdoğan’a yönelik eleştirel bir duruş duymuyoruz. Bu satış kararıyla birleşince yanlış bir mesaj veriliyor,” dedi.
Öte yandan SPD, tutuklu İmamoğlu için daha önce baskı yaparken, savaş uçağı ihracatı onayı konusunda yorum yapmaktan kaçındı. İmamoğlu ise cezaevindeyken yaptığı açıklamada, satışın tutukluluğuna bağlanmaması gerektiğini belirtmişti.
Bu satış kararı, Almanya’nın Türkiye’deki demokratik standartlara baskı aracı olabilecek bir kozunu kaybedip kaybetmediği tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
Toplantıda bir gazetecinin, “Önceki Federal Hükümet, yani SPD ve Yeşiller’den oluşan geçici hükümet, özellikle sayın İmamoğlu’nun Türkiye’de tutuklanmasının ardından Eurofighter uçaklarına ilişkin bir kararı ertelemişti. Sizce, Türkiye’deki insan hakları durumu ya da İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili olarak ne değişti de şimdi, sizin de dediğiniz gibi, bir ön karar alındı veya bu satış için yol açıldı?” sorusuna Kornelius şu yanıtı verdi:
“Ayrıntılara girmeden şunu belirtmek isterim ki, sayın İmamoğlu bizzat cezaevinden bu uçakların satışı lehine görüş bildirmiştir.”
Almanya Federal Hükümeti’nin 23 Temmuz'da düzenlediği basın toplantısında konuşan Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius, Türkiye’ye Eurofighter satışı konusundaki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
İMAMOĞLU NE SÖYLEMİŞTİ?
Ekrem İmamoğlu, 21 Nisan tarihinde yaptığı açıklamada, Eurofighter savaş uçağı ile ilgili Almanya'ya çağrıda bulunmuştu.
İmamoğlu, açıklamasında, "Türkiye Erdoğan’dan ibaret değildir, Türkiye Erdoğan’dan büyüktür. Hükümetler gelip geçicidir. Türkiye’nin ulusal çıkarları Erdoğan’dan da İmamoğlu’ndan da daha değerlidir. Bu kararınızı geri almanızı istirham ediyorum. Erdoğan iktidarının sonu göründü. Türkiye’nin yeni iktidarı, Avrupa Birliğiyle ve Almanya dahil bütün müttefiklerimizle, karşılıklı menfaatlerimiz, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı demokrasi ilkeleri çerçevesinde çalışacaktır. Bizim iktidarımızda Türkiye’nin AB’ye tam üye olacağına dair en ufak bir şüphemiz yoktur." demişti.





