-Süheyla Kaplan-

Berlin Alevi Toplumu, T.C Berlin Büyükelçiliği'nin verdiği ''Muharrem Sofrası'' davetine neden katılmadıklarını yazılı bir açıklama ile kamuoyuna duyurdular.

Berlin Alevi Toplumu Cem Evi tarafından yapılan ''Muharrem Sofrası“ ile ilgili zorunlu açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Muharrem orucumuzun birinci günü 15 Kasım 2012 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçiliğinde çalışan görevli bir hanımefendi bizleri aryarak ve Sayın Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun büyükelçilikte 24 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştireceği „Muharrem Sofrası“na Berlin Alevi Toplumu Başkanını da davet etmek istediklerini dile getirdiği belirtilen açıklamada devamla;

''Bu davete iştirak edemeyeceğimizi aşağıda belirttiğimiz gerekçelerle sebeplendirdik:

Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 2. maddesinde sabit olan Laiklik ilkesi gereği büyükelçiliğin ne Ramazan’da iftar sofraları ne de Muharrem’de „Muharrem Sofrası“ düzenlemesine gerek var. Laiklik ilkesine aykırı bir uygulama. Bu tür davetler, ilgili inanç gruplarının görevi dahilinde olduğunu dillendirdik.

Biz Aleviler Türkiye’de halen kabul görmezken, asimilasyona uğrarken, ibadethanemiz olan cemevlerimize ucube denirken, Alevilerin ödediği vergilerin tümü 80 bin cami ve 120 bin çalışanıyla diyanete aktarılırken, tek bir cemevimiz dahi bu vergilerden faydalanamazken ve halen kaçak statüde inşaa edilirken, TBMM’nde cemevi talebimiz red edilirken bizim böyle bir davete katılmamız düşünülemez.

Bizler matem orucumuzu lüks ve şatavatlı masalarda değil, canlarımızın hayırlara vesile olmasına niyet ettikleri helal lokmalarla Hakk’ın bizleri Ehlibeytin katarından ve didarından ayırmaması, cümlemize sağlık, birlik ve dirlik dualarıyla Cemevi'nde açıyoruz'' diye açıkladılar.