FATİH ÇİMEN-OBERHAUSEN
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), ‘’Hint-Avrupa dil ailesine mensup olan Zazaca, UNESCO’nun son yıllarda yayımladığı dil raporlarına göre; kaybolma tehlikesi altında olan dillerden biridir’’ demişti.
Sunumunu Aziz Bayrak’ın yaptığı dayanışma gecesini, Melisa Aksünger ve arkadaşları organize etti.
Dayanışma gecesine, Dil bilimci-Mesut Keskin, Yazar-Kazım Gündoğan, sanatçılar, Yılmaz Çelik, Ali Haydar Güçlü, Umut Altınçağ, Barış Kılıçlı, Ozan Turan ve Gökhan Kimverdi katıldı.
Anadilin Zazaca’yı unutma (Zone ma xo vira meke) gecesini organize eden Melisa Aksünger: Eğer dilimiz kaybolursa, bizde kayboluruz. Dilimizin kaybolmasına izin vermeyin. Gençlere çağrı da bulunan Melisa Aksünger, ‘’Anadilimiz olan Zazaca'yı değişik etkinliklerle yaşatalım. Dilimiz kaybolursa bizde kayboluruz. Anne babalar, çocuklarına Zazaca'yı öğretsinler. Gençler de kendi dillerine sahip çıksın’’ dedi.
Buradan gelen gelir ise Dersim ve Erzincan’da yoksul öğrencilerin eğitimleri için kullanılacağını belirtti.
Zazaca ve Türkçe sunum yapan Yazar-Kazım Gündoğan: Bu organizyonu planlayan ve başarıp buraya ulaştıran Melisa ve arkadaşlarına ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Burada asıl mesele dil, tarih, kültür. Bu üç kavram ayrı ele alınamaz. Sizin tarihinizin içinde diliniz, kültürünüz varolamıyorsa siz aslında var değilsiniz. Ben ve eşim Nezahat, tarihi konularda, daha çok Dersim coğrafyasında 2004 yılından beri araştırmalar yapıyoruz. Geçmişte çözülmemiş sorunların bir toplumu kuşaktan kuşağa nasıl ağır tramvalar haline getirdiklerini insanların anlatımlarında gördük.
Bütün inançları, kültürleri yokedip, Türkiye’yi çöle çevirdiler.
37-38’de ne olmuştu. Resmi tarihçiler şöyle demişlerdi: ‘’Asiler, eşkiyalar, hatta dış devletlerin uzantıları bizim Cumhuriyetimize karşı geldiler. Cumhuriyetin imar ve islah planına, Cumhuriyetimizin medeniyetine karşı geldiler. Türk devletinin görevi bunları medeniyete kavuşturmaktır."
Medeniyet neydi, Tek dil, tek din, Tek devlet, tek bayrak vb. gibi tek tipleştirilen bütün argümanlardı. O zaman medeniyet vardı zaten, ama bütün kapitalistler, tüm uluscu devletler, kendini merkeze koyan dinler ve ideolojiler, kendisi dışındaki bütün dinleri inançları, yaşam tarzları medeniyet dışı görürler ve Onları mutlaka dönüştürülmesi yok edilmesi gerektiğini düşünür ve kendini buna inandırırlar. Toplumu da buna inandırmaya çalışırlar. Kendini üstün ırk, üstün inanç, üstün mezhep, üstün cinsiyet olarak gören bu hastalıklı şekilleniş, tarih boyunca insanlığa acılar çektirdi. Bu tekleştirme İttihat Terakki’den başlayarak, Cumhuriyete devredildi. Bütün kültürleri, inançları değerleri yok etti ve Türkiye’yi bir çöle dönüştürdü.
İslamlaştırmakla inanç, Türkçülükle tüm diller yok sayıldı.
1500’lerde başlayan islamlaştırma, Cumhuriyet döneminde boyutlandırıldı ve islamlaştırma gerçekleştirildi. Zazaca-Kırmançki dili de bu asimilasyon politikalarla birlikte tarih boyunca, inanç gibi kültür gibi bütün o ötekilere ait zenginlikler yok edildi. Biz Dersim tertelesini çalışırken, 1925 yılından itibaren Şark Islahat planında şunları görüyoruz: Türkçe dilinin dışında hiçbir dilin yaşayamayacağı politikalar. Türk ırkının dışında hiçbir ırkın yaşayamayacağı politikalar. İslam dinin dışında hiçbir inancın yaşayamayacağı politikalar. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü, ’’Türk vatanı üzerinde yaşayan herkes Türktür ve onu Türkçü yapmaktır.’’
Suriye’de Alevi soykırımı yaşanıyor
Zazaca bilen arkadaşlarla biraraya geldiğimizde Zazaca konuşuyoruz. Zazaca dil kurslarına çocuklarınızı gönderin. Bu dil yok olmasın, varlığını sürdürsün. Çünkü, bir dil bir Tarihtir, bir toplumdur. Bir İnançtır. Bir dünyadır. Bu dilin korunması için yapılan bütün çalışmaları, çabaları destekleyin. Gençler, kendi tarihini kültürünü bilmeli. Bugün Suriye’de HTŞ rejimi geldi. İlk işi Alevileri katletmek oldu. Suriye’de bir Alevi soykırımı yaşanıyor.Dünya’nın neresinde yaşıyorsak yaşayalım, bir tertele, bir soykırım, bir katliam varsa ona karşı duyarlılığımız sürdürelim. Ama kendi tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi, bilimin ışığında kalıcılaştırmak gerekiyor’’ dedi.
Mesut Keskin(Dil Bilimci): Bugünkü etkinlik, Melisa Aksünger ve arkadaşları tarafından organize edildi. Konuşmacı olarak bulunmaktayım.
Zazaca, Küçük Asya'nın doğusunda yaklaşık 4-6 milyon kişi tarafından konuşulan kuzeybatı İran dili olduğunu söyleyen Mesut Keskin, ‘’ Zazaca, Hint-Avrupa dil ailesinin İran koluna mensuptur. Şu ana kadar resmi bir dil statüsüne sahip değildir ve anavatanında tehlike altındaki diller arasında sınıflandırılmaktadır. Üniversitede uzun yıllara dayanan dil öğretimi deneyimine dayanan, yetişkinler ve gençler için öğretim materyali olarak uygun olan ders kitabı, Zazaca'nın kuzey lehçesinin öğrenilmesine yönelik alıştırmalar, dil bilgisi ve okuma materyalleri içeren 31 ders ve hikaye ve masalların yer aldığı bir ekten, ayrıca 2300'den fazla madde başı kelime içeren Zazaca-Almanca sözlük ve Almanca-Zazaca kelime listesinden oluşuyor. Ana hedef kitle, Almancanın eğitim dili olduğu Almanya, Avusturya veya İsviçre'de büyüyen, ancak kendi ana dilleri öğretilmeyen Zaza kökenli çocuklardır’’ ifadesini kullandı.
Anadilin Zazaca’ya sahip çık gecesine 600 civarında katılım sağlandı. Zazaca Türküler hep birlikte söylendi ve birlikte halaya duruldu.