14 Eylül’de yapılacak Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) yerel seçimleri öncesi AfD’nin adaylarından 6’sı hayatını kaybetti. Seçimler öncesinde AfD’nin yükselişi ve aday ölümleri, sadece siyasi sahneyi değil, kamuoyundaki tartışmaları da alevlendirdi.

Bu ölümler, sosyal medyada büyük yankı uyandırarak “tesadüf mü?” sorusunu beraberinde getirdi.

Berlin’de Dışişleri Bakanı Fidan’la poz yarışı gazetecilik krizine dönüştü
Berlin’de Dışişleri Bakanı Fidan’la poz yarışı gazetecilik krizine dönüştü
İçeriği Görüntüle

DAHA ÖNCE AÇIKLANAN DÖRT ÖLÜMLE SAYI ALTIYA ÇIKTI

Aşırı sağcı AfD Sözcüsü, son ölenlerden ikisinin yedek listelerdeki adaylar olduğunu, birinin karaciğer hastalığı nedeniyle böbrek yetmezliğinden, diğerinin ise intihar sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.

Daha önce açıklanan dört ölümle birlikte sayı altıya yükseldi. Sosyal medyada komplo teorileri hızla yayılırken, polis ise şu ana kadar hiçbir vakada üçüncü şahıs müdahalesine dair bir bulgu olmadığına işaret ederek 'ölümlerde şüpheli bir durum yok’ açıklamasını yaptı.

Art arda gelen ölümler sosyal medyada komplo teorilerini körükledi.

Ancak ölümler partide ve kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı. AfD Eyalet Başkan Yardımcısı Kay Gottschalk, WELT TV’ye yaptığı açıklamada, “Cinayet ya da benzeri bir ihtimale dair hiçbir işaret yok” diyerek spekülasyonlara karşı çıktı. Gottschalk, “Şu anda elimizdeki bilgiler, bu şüpheleri doğrulamıyor. Hemen komplo teorilerine kapılmadan olayları inceleyeceğiz. Güven iyidir ama kontrol daha iyidir” dedi.

SPEKÜLASYONLAR ve AfD’NİN TEPKİSİ

Buna rağmen AfD’nin eş başkanı Alice Weidel, 31 Ağustos’ta sosyal medya platformu X üzerinden “Dört AfD adayı hayatını kaybetti” notuyla, komplo teorisyeni Stefan Homburg’un “istatistiksel olarak neredeyse imkânsız” değerlendirmesini paylaşarak tartışmaları alevlendirdi. Benzer şekilde AfD’li milletvekili Stephan Brandner de ölümleri “istatistiksel olarak dikkat çekici ve şu an için açıklaması zor” sözleriyle değerlendirdi.

Öte yandan aşırı sağ çizgisiyle bilinen Compact dergisi, Weidel’in hiç yazmadığı “AfD’ye karşı nefret tırmanıyor – bu ölümler bir uyarı işareti” şeklinde sahte bir alıntıyı yayımlayarak spekülasyonları daha da körükledi. Weidel’in sözcüsü, bu ifadenin tamamen uydurma olduğunu t-online’a doğruladı.

OY PUSULALARI YENİDEN BASILACAK

Yaşanan ölümler seçim sürecini de teknik açıdan etkiliyor. Hayatını kaybeden adayların bulunduğu pusulalar yeniden basılacak. Bu durum, özellikle posta yoluyla oy kullanan seçmenler için ek zorluk yaratıyor; çünkü söz konusu bölgelerde daha önce düzenlenen oy pusulaları geçersiz sayılacak ve seçmenlerin yeniden oy kullanması gerekecek.

Yetkililer, yalnızca AfD’de değil, diğer partilerde de ölümler yaşandığını hatırlatıyor. Eyalet seçim makamları, farklı partilerden altı adayın daha hayatını kaybettiğini, ancak ölüm oranlarında “kayda değer bir artış olmadığını” vurguladı.

KRİTİK SEÇİMLER ÖNCESİ BELİRSİZLİK

Böylece, 14 Eylül’de yapılacak NRW yerel seçimleri öncesinde aşırı sağcı AfD’nin yükselişi ve aday ölümleri, sadece siyasi sahneyi değil, kamuoyundaki tartışmaları da derinden şekillendirmeye devam ediyor. NRW seçmeni, sadece belediye başkanları ve yerel meclis üyeleri için değil, aynı zamanda seçimlerin güvenilirliği üzerine yoğunlaşan tartışmalarla da yüzleşmek zorunda. Art arda gelen ölümler, zaten gergin geçen kampanya atmosferinde belirsizlikleri artırıyor.