-Mehmet ATAK-

Kaplan, çeşitli gazetelerde  muhabir olarak çalıştıktan sonra 2007 yılında  hükümetin kontrolündeki  bir  haber kurumu  olan Anadolu  Ajansı’na  girdi ve haberleriyle  medya dünyasında  dikkati çeken bir isim oldu.  Bugünkü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın  sorumluluk alanında olan bu kurumda beş yılı aşkın bir sürede  başarılı bir performans sergilediği gözlenen Kaplan, kısa adı AA olan Anadolu Ajansı’nın çeşitli kadamelerinden  300 dolayında çalışanının işten atılması fırtınasından kurtulamadı ve görevine son verildi. Hem de son maaşı ve tazminatı da verilmeden  !..

İşten çıkarılma  sebebi olarak da, bu meslekte zaman zaman  işveren tarafından uygulanan kılıf şeklinde bir gerekçe gösterilmişti: ‘’ Son zamanlarda performans eksikliği !..'’

Oysa ki Süheyla Kaplan, bugüne kadar çeşitli kurum ve kişilerle geliştirdiği ilişkilerle ve  kurduğu  bağlantılarla  ‘’günün her saatinde  gelişmeleri koklayan  ve haberle yatıp haberle kalkan‘’ bir muhabir olarak tanınmakta ve bilinmekteydi. ''Performans eksikliği ve Süheyla Kaplan'' yanyana gelmemesi gereken kelimelerdi..

KARAR MAHKEMESİ 18 EKİM’DE


Demokrat, ilerici, Atatürkçü  kişiliğyle bilinen Süheyla Kaplan’ın, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın avukatı olan Mediha Selvi vasıtasıyla Anadolu Ajansı ‘na yönelik olarak  Ankara İdare Mahkemesi’nde açtığı  davada, bugüne kadar 3 oturum yapıldı. ‘’Göreve iade’’ talebiyle açılan bu mahkemede,  tayin edilen  Bilirkişi raporunda Kaplan’ın haklılığı yönünde görüş belirtildiği haber alındı. Dördüncü ve son mahkeme ise 18 Ekim 2012 tarihinde  yapılacak.. Bu duruşmada kesin kararın verileceği belirtiliyor.

SÜHEYLA KAPLAN’IN GÖRÜŞÜ

İşten atılma ve mahkeme safhası hakkında Avrupa  Postası’na bir açıklama yapan Kaplan, bu konuda özet olarak şunları söyledi:

SÜHEYLA KAPLAN
: ''Hakkımı sonuna kadar arayacağım !''

''12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk"ün göreve gelmesinden bugüne kadar yaklaşık 300 gazeteci ya işten atıldı, ya da emeklilikleri gelmediği halde zorla emekliye zorlandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası da bitirilmek isteniyor...Amaç bu kuruma da "yandaş" gazeteci atamak.

12 Haziran'dan bugüne işten atılan  ya da zorla emekli olmaya zorlanan gazeteciler sendika yolu ile haklarını aramaktalar..  Türkiye'de mahkemem, Türkiye Gazeteciler Sendikasi  (TGS) avukatı Meliha Selvi tarafından yürütülmektedir. Şu ana kadar üç duruşma oldu. 18 Eylül'de "Bilirkişi" raporu benim lehime karar verdi. Son duruşma ise, bir aksilik olmazsa 18 Ekim"de ( yani bana verilen çıkış tarihi, ne tesadüf! ) Ankara'da görülecek. 

Gazetecilerin atılmasındaki amaç, tamamiyle AKP iktidarının kendi yandaş gazetecilerini medyanın önemli yerlerine getirmek ve kendi medyasını  yaratmaktır. Üniversiteyi birincilikle bitiren ve çalışkanlığı bir prensip haline getiren bir basın emekçisi olarak hakkımda verilen "nedensiz" çıkış kararı tamamen haksızcadır.  Hakkımı sonuna kadar arayacağım."


Talebimiz, "İşe tekrar iade edilmektir''    



HAMBURG TÜRK BASIN BİRLİĞİ’NDEN DAYANIŞMA


Sayın Süheyla Kaplan,

Yıllardır Hamburg bölge muhabiri olarak görev yaptığınız Anadolu Ajansı'nda, sosyal haklarınız bile ödenmeden ve tek taraflı bir kararla, yaklaşık 300 meslektaşınızla birlikte işten çıkarılmanız karşısında, Hamburg Türk Basın Birliği Yönetim Kurulu olarak derin üzüntü duyduğumuzu ve sizinle dayanışma içinde olduğumuzu bildirir, 18 Ekim 2012 tarihinde Ankara'da görülecek olan son mahkemenizde, kaybolan haklarınızla birlikte göreve iade edilmenizi temenni ederiz.


MEDYA RADAR’IN  FARKLI HABER

Anadolu Ajansı’ndaki toplu işten çıkarma olayının perde arkasına değinen etkin haber sitesi Medya Radar ise, 30 Eylül tarihine dikkat çekerek, bu tarihin Türkiye Gazeteciler Sendikası ile varılan anlaşmanın son günü olması dolayısıyla, bundan sonra neler olabileceğinin bir yorumu  sundu.
Medya Radar’ın yazısını da aşağıda aynen yayınlıyoruz ve meslektaşımız Süheyla Kaplan’ın elinden alınmış olan haklarına tekrar kavuşmasını diliyoruz !

Anadolu Ajansında Ayrılık Depremi

Kemal Öztürk’ün 2011 yılı Ağustos ayında Anadolu Ajansı’nda Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak göreve başlamasının ardından başlayan deprem, Türkiye Gazeteciler Sendikası ile imzalanan 24. Dönem toplu iş sözleşmesinin sona ereceği bu ay sonuna doğru şiddetini artırdı.


Anadolu Ajansında Ayrılık DepremiEMEKLİLİĞE "İKNA" DÖNEMİ

Aslında bugünlere gelineceği,  emeklilik hakkını elde edip kurumda çalışmayı sürdürenlerin makamlara çağrılıp emekliliğe ‘’ikna’’ edilmesiyle belli olmuştu. Kısa sürede kurumdan emekli olanların sayısı 100’ü geçti.

SENDİKAL ZENGİNLİK İÇİN İMZA KAMPANYASI

Hemen ardından çalışanların örgütlü olduğu Türkiye Gazeteciler Sendikası’na (TGS) yönelik operasyon başlatıldı.  Önce TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi’yi olağanüstü kongreye götürmek amacıyla imza kampanyası düzenlendi.  İmzalar toplanıp, TGS’nin kongre kararı almasına rağmen bu kez sahneye ‘’sendikal zenginlik’’ sağlanması amacıyla Medyaiş çıktı. Kurum çalışanları çok kısa bir sürede TGS’den istifa edip Medyaiş’e üye olmaları konusunda yine ‘’ikna’’ edildi.
İş yerinde çoğunluğu kaybetmesine rağmen TGS’den istifa etmeyenler ise Medyaiş’in yasal altyapısının oluşması,  kurumda örnek bir toplu iş sözleşmesi imzalaması ve kazanılmış haklarının kaybolmayacağına dair bir gelişme yaşanmasını beklemeye başladı.

GENEL MÜDÜRÜN GARANTİSİ DE YETMEDİ

AA Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün, hakların kaybolmayacağına dair ‘’sözlü’’ garantisi ise geleceklerinden kaygı duyanları ikna etmeye yetmediği gibi kurum bünyesinde Toprak A.Ş’nin kurularak yeni personelin bu şirket üzerinden işe alınması, kurum içindeki atamalarda ‘’eskiler’’ ya da ‘’TGS’li’’ ayrımı yapılması da kaygıları  artırdı.

30 EYLÜL SENDROMU YAŞANIYOR

AA’da peyderpey emeklilik devam ederken, TGS ile imzalanan toplu iş sözleşmesinin 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla sona erecek olması, yaz döneminde emeklilik taleplerini hızlandırdı.
Sadece AA İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde Haziran ayı sonu itibarıyla Sergül Keskin, Taşkın Çamkıran ve Gökhan Varol,  Temmuz ayı itibarıyla Sebahattin Metin, Ağustos itibarıyla Nuray Özger, Nesime Ergönen, Emel Soy, Fatma Metin ve Aziz Uzun,  Eylül ayı sonu itibarıyla da Neşat Ergül, Funda Kılıçerli Kulaksız, Medine Taşdelen Yıldırım, Aylin Kürkçü, Yıldız Taşdelen Erli ve Erhan Bağcı da kurumla yollarını ayırdı.  Oysa bir kısmı, henüz yaştan dolayı emeklilik haklarını dahi elde edememişti.
Bu süreçte kurum genelinde ayrılanların sayısının ise 300’ü bulduğu ifade ediliyor.
AA’da kalmayı tercih edenler ise kendilerini nasıl bir geleceğin beklediğini görememenin endişesini taşıyor.   Medyaradar/Özel..