Maximilian Popp imzalı yorumda AB'nin Türkiye üzerindeki etkisini daha iyi kullanması gerektiği belirtilerek şu görüşlere yer veriliyor:

"Avrupa Birliği Türkiye konusunda üç konuya yoğunlaşmalı: İlki, Gümrük Birliği'nin derinleştirilmesi. Türk ekonomisi sendeliyor, işsizlik son yedi yılın en yüksek oranına ulaştı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç olmadığı kadar Avrupa ile ticarete muhtaç. AB bu noktada Türk işletmelere ürünlerini ihraç edebilmeleri için kolaylık sağlayabilir ve karşılığında hükümetten insan hakları konusunda ödün vermesini talep edebilir. İkincisi vize politikası liberalleştirilebilir. Son yıllarda AB, Sırbistan, Meksika ve hatta Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlarına vize zorunluluğunu kaldırdı. Türk turistlerin kıtaya seyahat edip, akrabalarıyla buluşmaları, konferanslara katılmaları AB'nin çıkarına. Vize politikasının gevşetilmesi Türklere şu mesajın verilmesini sağlar: Sizlerle hükümetiniz konusunda farklı fikirdeyiz ancak size kapımız açık, hoşgeldiniz. Üçüncüsü ise ölüm cezasının kırmızı çizgi olması. 15 Temmuz'daki darbe girişiminden bu yana Erdoğan ölüm cezasını yeniden yürürlüğe koyma fikrine yakınlaştı. Eğer bu olursa AB Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurmamalı, hemen kesmeli." (DW)