15 ay önce yapılan Genel Kurul’da işbaşına gelen Hamburg El Ele Derneği Yönetim Kurulu’nda peşpese gelen istifalar sonucu Başkan Ali Akdemir’den başka kimse kalmayınca, hem yönetimin yenilenmesi hem de dernek tüzüğündeki bazı maddelerin değiştirilmesi amacıyla bu defa „Olağanüstü Kongre“ye gidildi.
Hamburg Türk Toplumu (TGH)‘nun Billstedt‘teki yeni binasında yapılan Genel Kurul toplantısında zaman zaman sert tartışmalar yaşanırken, Divan Başkanı Güven Polat’ın oldukça esnek ve kararsız tutumu da toplantının hayli uzamasına neden oldu.
OLAĞANÜSTÜ KONGREYE GİDEN DİKENLİ YOL ?
Pazar günkü kongre neler olup bittiğine değinmeden önce, El Ele Derneği’ni bu olağanüstü kongreye götüren süreci de sizlere aktarmak istiyoruz:
1-2010 yılı Kasım ayında yapılan kongrede, eski Başkan Diyap Gökduman, Ali Akdemir, derneğin yeni üyelerinden Suphi Çapacı, Sadi Soylu , Meral Erçin ve Özgür Koca Yönetim Kurulu’na seçildiler. Yapılan ilk Yönetim Kurulu toplantısında Ali Akdemir’in „Ben başkan olmak istiyorum“ demesi üzerine yapılan oylamayı kaybeden Diyap Gökduman, aynı gün hem Yönetim Kurulu hem de dernek üyeliğinden istifa etti.
Bilinen bir deyimle, Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan kendini göştermiş ve ilk yaprak dökümü başlamıştı.
2-Bir hafta sonra da, zaten Köln’de yaşamakta olan ve sırf eşinin ayağına protez taktırabilmek için El Ele Derneği’ne üye olup hemen yönetime seçilen Meral Erçin de istifasını verip üyelikten de ayrılınca, Yönetim Kurulu 7 gün içindeki istifalarla 2 yara aldı. Yönetimde doğan bu ani boşluk, yedek üyelerin yönetime alınmasıyla dolduruldu.
3-Ancak, bu kongrede 23 üyenin vekalet oyunu kendi şahsında kullanan Ali Akdemir’in bu etik olmayan yolu izlemesi, en başta Karar Defteri olmak üzere diğer dernek defterlerinin işlenmemiş olması gibi nedenlerle kamuoyunda bazı tepkiler oluşmuştu. Bu seçime yapılan itirazlar sebebiyle eski Başkan Diyap Gökduman devir-teslim yapmaya yanaşmıyordu.
Bu sırada, Yönetim Kurulu’na „Toplanıp, eski-yeni yönetim olarak görüşelim“ çağrısı yapan Denetleme Kurulu Başkanı Adnan Öztürk de, bu konuda müsbet bir cevap alamayınca istifasını bastı.
4-Bir kaç ay bu şeklide devam eden yönetimden, bu defa zaman içinde aralıklı olarak Özgür Koca, Sadi Soylu ve Suphi Çapacı da ayrıldılar. Gerekçeleri de, kendilerine vaad edilenlere karşı umduklarını bulamamış olmalarıydı. Sadi Soylu, Almanya ve Avrupa Birliği’ne sunulacak bazı projelerden derneğe sağlanacak imkanlar konusunda çalışmalar yapacaktı. Suphi Çapacı, Muhasebe konusunda uzmandı. Özgür Koca ise engelli bir gençti.. Heyecanları, idealleri vardı; Basın Sözcüsü’ydü. O da, dernek içinde aradığı ortamı bulamayınca ayrılmak zorunda kaldı.
5-Ve sonuçta, bu istifaların peşpeşe gelmesiyle yönetim tam anlamıyla sarsılmıştı. Öyle ki, „Yedeğin yedeği“ bile göreve çağrılmıştı. Derneğin Schleswig-Holstein eyaleti temsilcisi sıfatıyla görev yapan Kadir Taçgın da yedek listesinin son sıralarından gelip Yönetim’e çağrılanlardandı.Hatta, artık „atama“ yoluyla bile bazı üyeler Yönetime alınmaya başlamıştı. Mesela Remzi Jasim’e Sayman’lık görevi verilmiş ancak, aylar boyunca kendisine evraklar gösterilmemişti.
6-Denetleme Kurulu’na seçilmiş olan Aygül Gökduman’ın denetleme yapmak üzere yönetime yaptığı başvurular cevapsız bırakılırken, düzenlenen etkinlikler konusunda da kendisine yazılı-sözlü bir bilgi verilmiyordu.
Aynı durum, Denetleme Kurulu’nun diğer üyesi saygın işadamı Nazım Kobal için de geçerliydi. Bu 2 yöneticiye Kongre‘ye çağrı yazısı bile gönderilmemişti.
7-Unuttuğumuz bir diğer konu da, bir önceki kongrede açıklanan hesapların doğru olmadığı ve gelirlerin noksan belirtildiği gerekçesiyle ilgili makamlara şikayetçi olduğu (ki bu şikayet yeterli delil olmadığından takipsizlikle sonuçlandı) ve ayağına protez takılan Tayfun için bağış makbuz karşılığı topladığı paraların bir kısmını iade etmediği ve dernek aleyhine olumsuz propaganda yaptığı gereçkesiyle Selami Aydın’ın, Yönetim Kurulu kararıyla üyeliğinin düşürülmesiydi.
8- Son nokta ise, 2005 yılında kurulan bu derneğin çok basit bir şekilde düzenlenmiş ve içeriğinde bir sürü boşluklar bulunan Tüzüğünde, bazı maddelerin zorunlu olarak değiştirilme zarureti idi.
PAZAR GÜNKÜ KONGREDE GÜVEN POLAT DAMGASI
Divan Başkanlığı’na Güven Polat, yardımclıklarına ise Serpil Arslan ve Uğur Dalga’nı seçilmesiyle başlayan kongrede, Güven Polat’ın Genel Kurul’a Çağrı yazısında belirtilen noktanın aksine olarak „üyelik aidatlarını ödemeyenler de etik olarak bugün oylarını kullanabilirler“ şeklinde getirdiği şahsi yorum, bu kongrede bazı genel kuralların değil, keyfi uygulamalar sergileneceğinin ilk işaretiydi.
Kendisi Hamburg Türk Toplumu yönetiminde olup proje uzmanı olarak da görev yapan ve El Ele Derneği ile proje bağlantıları yapacağı ileri sürülen Güven Polat, Tüzük’te yer alan „Tüzük değişikliklerinde Dernek Üyeler’inin 1/3’ünün salonda olması şartını bile yanlış yorumlayarak, o gün kongrede bulunan 45 üyenin katılımıyla toplantıyı açtı, yönetimi aklattı, tüzük değikliklerini yaptırdı ve yeni yöneticileri seçtirdi.
Oysa ki, Başkan Ali Akdemir, derneğin aktif 245 üyesinin bulunduğunu belirtmişti. Bazı üyeler ise, 245 üyeli bir derneğin tüzüğüne göre, toplantının yapilabilmesi için bu sayının üçte biri olan 81 kişinin salonda olması gerektiğini belirttiler, ancak, Başkan Polat bu konuda da bildiğini okudu ve bu toplantıda karar için 23 oy’un yeterli olacağını açıkladı..
Öte yandan, 11 Aralık 2011 tarihinde yapılan ve iptalle sonuçlanan TGH Genel Kurulu’nda, El Ele Derneği’nin bu çati kuruluşuna katılım görüşmeleri esnasında kürsüye gelerek „300’ü aşkın üyemiz var“ demişti.
Divan Başkanı Güven Polat’ın bambaşka yönetim uygulamaları da vardı..
Mesela, toplantıda bazı konular gereksiz yere uzun uzun tartşılırken, Başkan Polat, „Arkadaşlar, toplantıyı hızlandıralım diyorum ve bunu oylarınıza sunuyorum.. Kabul edenler; etmeyenler ..“ şeklinde bugüne kadar görülmemiş bir uygulamaya imza attı ve tabii ki alaylı gülümşmelere sebep oldu.
Ayrıca, Yönetim Kurulu’na kaç kişinin seçileceği konusunda ise Polat şöyle diyordu: „3 kişi de olabilir, 10 veya fazlası da..“
Kongreye çağrı yazısında, Medya mensupları haricinde kimsenin salona izleyici olarak alınmayacağı belirtilmesine rağmen, kısmen de olsa bu yasağa riayet edilmediği kongreye katılan üyeler arasında Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Çoşkun Coştur, Sivaslılar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Salim Yıldız, eski Türk Veliler Birliği Başkanı Azmi Akgül, Kerkük Türkmen Derneği Başkanı Remzi Jasim, derneğin Onursal Başkanı ve klasik „yürek-bilek-beyin“li konuşmasıyla üyelere seslenen Özer Meral, eski Malatyalılar Derneği Başkanı Müştak Akgül, izleyici olarak Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Selçuk Han, Basın dünyasından Hürriyet, Sabah, Post-Habercinin Yeri ,Hamburghaber ve Gazete Hamburg temsilcileri göze çarpıyordu.
Kongreye Davet yazısında imzası bulunan Cahit İpek,Türkiye'deki işleri sebebiyle salonda yoktu.
Dernekten ihraç edilen ve ihraç konusunun o günkü Genel Kurul’da oylanmasını bekleyen Selami Aydın da oradaydı ama ümidi boşa çıktı. Çünkü ihraç meselesi gündeme bile alınmadı.
BAŞKAN ALİ AKDEMİR'İN KONUŞMASI ALKIŞLANDI
Kongrede açış konusmasını yapan ve daha sonraki gündem maddelerinde de Yönetim Kurulu adına Faaliyet Raporu’nu okuyan Başkan Ali Akdemir, güzel hitabet tarzıyla barış,dostluk,kardeşlik ve ayrımcılık konusunda kürsüde üyelere seslenirken, „Bu tür faaliyetler yürek ister ve terlemeyi gerektirir. Buraya katılan, ateşten bir gömlek giymiştir. Bizim verilemeyecek bir hesabımız“ yoktur „ dedi ve 15 aylık sürede yaptıkları etkinlikler, gezi ve ziyaretler hakkında açıklamada bulundu. Akdemir, geçen dönemde çeşitli Medya organlarında 55 defa haber olarak yer aldıklarını söyledi ve büyük alkış topladı.
ELEŞTİRİLER HAVADA KALDI
Nazım Kobal’ın „Ben bu toplantıyı basındaki haberlerden öğrendim. Bana niçin 15 aydır hiç bir çağrı göndermiyorsunuz“ sorusuna karşı net bir cevap verilmezken, Kobal’ın „Yoksa harcama ve gelirlerinizin ortaya çıkmasından mı korkuyorsunuz“ diye seslendiği duyuldu.
Kongrelerin usta yöneticisi Süleyman Kayhan’ın „Kongre esnasında tüzük değişikliği yapılmaz. Ancak özel tüzük kongresi gerekir“ sözüne karşı bir açıklama yapan Azmi Akgül, „Kongreye davet yazısında bildirilmişse, bugün burada tüzük maddeleri değiştirilebilir“ şeklinde konuştu.
DERNEĞİN ADI „ Hand in Hand“ OLDU
Zaten 1 saat geç başlayan kongrede, başkan Ali Akdemir’ın çağrısıyla sahneye gelen eski-yeni üyelerden tam 15 kişinin kendilerini tanıtım konuşmaları da bir hayli zaman alırken, gündem maddeleri sıralamasında da Tüzük Değişikliği konusunun da öne alınması oybirliğiyle kabul edildi.
Yapılan değişikliklerle, derneğin Almanca adı „HAND IN HAND“ oldu; ancak Türkçe adı aynan kaldı..Üyelik aidatlarının alt sınırı 3 Euro olarak benimsendi, Denetleme Kurulu resmen tüzüğe konuldu ve derneğin feshi halinde mal varlığının Almanya’daki Kanserli Çocuklar Derneği’ne bırakılması kabul gördü.
YÖNETİM AKLANDI
Ali Akdemir, Mevlut Aydın ve Cem Gülcüoğlu’nun imzalarıyla üyelere sunulan muhasebe raporu ve faaliyet raporunu onaylandı ve yönetim de yapılan oylamada aklandı.
Daha sonra yapılan seçimlerde, Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeliklerine bazı yeni üyeler de seçildi
YENİ YÖNETİM KURULU’NDA KİMLER VAR ?
Yönetim Kurulu; Ali Akdemir (33 oy), Şerife Köylübay (25), Salim Yıldız (23), Şenay Kudu (23), Serpil Arslan (23), İsmail Yavuz (21), Mehmet Taner (20)
Yedek üyeler: Kadir Taçgın (15), Gülten Aksoy (14), Ali Mercan (14), Uğur Dalga (14)
DENETLEME KURULU:
Saniye Çiçek (31 oy), Celal Boyraz (25), Mevlut Aydın (24,
Yedek Üyeler: Müştak Akgül (23); Ünver Dinç (19)
NOT: Yeni Yönetim Kurulu’nun ilk toplantısında, yeni üyeler kendi aralarından Başkan, Başkan Yardımcısı, Sayman, Sekreter ve diğer görevler için seçim yapacaklardır.
Seçimden önceki günlerde yaptığı açıklamada, yeni yönetimde Başkanlık değil, Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmak istediğini belirten eski Başkan Ali Akdemir’in, kongreden sonra nasıl bir karar alacağı merak konusu.
Fotoğraflar ; Faruk Yüksek