Ne söyleyeceğimi sonda yazacağım. Çünkü...

Ne dediğimin iyi anlaşılması-kavranması için bazı bilgiler vermek zorundayım:

Michael Signer...

Demokrat Parti’nin ABD-Virginia/Charlottesville Belediye Başkanı...

Avukat, akademisyen ve yazar...

Afganistan seçimlerini izledi. Obama’ya danışmanlık yaptı.

Valiliğe aday oldu.

Ve kitaplar yazdı. Biri... "Demagoji: Demokrasiyi En Kötü Düşmanlarından Kurtarma Mücadelesi."

Demagoji; bir kimsenin ya da topluluğun duygularını okşayarak, ona ya da onlara gerçekdışı şeyler söyleyerek onu ya da onları kendine çekmeye denir.

Signer'e göre, "Demagog, ilk yükselişini kitlelerin demokratik desteğine borçlu bir zalimdir..."

Kitap; 2009'da piyasaya çıktığında ABD'de pek ilgi görmedi; ne zaman D. Trumppolitika sahnesine çıktı kendinden bahsettirmeye başladı!

Anladık ABD'de demagog lider var. Peki...

Türkiye'de halkın önyargı ve cehaletinden yararlanarak kalabalıkların tutkularını sömüren popüler lider var mı?

Bilgisizlerin kahramanı...

Şiddetten beslenen, duygulara seslenen...

Manipülatif... Otoriter... Hep öfkeli...

Siyasi-ekonomik türlü krizlerden yararlanan...

Sorunları basitleştiren...

Hukukun üstünlüğü gibi yerleşik demokratik kuruluları etkisizleştiren...

"Devlet otoritesi" demenin "halkın kontrolünün sağlanması" olduğuna inanan...

Muhalifleri sürekli ülkeye sadakatsizlikle suçlayan...

Halkın desteğinden kaynaklanan gücü kendi çıkarı için kullanan...

Türkiye'de bir lider var mı?

Erdoğan'ın demesiyle "demokrasiyle yönetilen dünyanın sayılı ülkelerinden Türkiye'de" demagog bulmak zor!

Evet, "kim bu demagog lider" sorusunun sizi zorladığını anlayabiliyorum!

Konuyu biraz daha açayım...

GÜNAH KEÇİSİ ARAR

Atinalı Cleon'dan Trump'a kadar...

Tarih boyunca demagogun psikolojik taktiği aynıdır. (Cleon ve Trump'ın siyasetten önce kurnaz tüccar olmaları tesadüf mü? Ya da hep alay konusu olmaları? Konuyu dağıtmayayım; iz peşindeyiz! Türkiye'nin demagogu kim?)

Demagogun temel taktiği şudur: Günah keçisi arar!

Ülkenin sorunlarını; farklı etnik, din-mezhep ve sosyal grubun üstüne yıkar. Örneğin...

Trump için sıkıntıların kaynağı Meksikalı göçmenler!

Hitler için Yahudiler-Çingeneler-Eşcinseller idi.

Bu sebeple, demagogun ağzında hep "biz" ve "onlar" vardır:

- "Onlar yüzünden bize ait olan zenginliklere sahip değiliz!"

Her şeyin suçlusu, kaymak tabakadır!

Demagog sürekli korkutur. Kitleleri korkutarak harekete geçireceğini iyi bilir:

- "Onlar düşmanlarımızla işbirliği yapıyor."

- "Onlar bizi yok edecek."

Ki itibarıyla -taraftarları arasında sadakati sağlamlaştırmak için- şiddeti körükler. Hitler, fiziksel korkutmanın kitleleri hareket ettirmenin etkili yolu olduğunu yazıp uygulamadı mı?

Demagog fırsatçıdır. İnsanların nabzını iyi tutar ve ona göre tavır alır. Zamanla söylediklerine kendisi de inanır; imkansızı vaat ettiklerine bile!

Demagog, muhalifleriyle alay veya hakaret etmeyi kitle desteğine ulaşmanın basit bir yolu olarak görür! Hakaret ustalarıdır ve böyle kaba -çirkin davranmaktan utanmaz!

Tanıdınız mı?

Hadi size son bir şans daha vereyim.

İMAMOĞLU'NU BEĞENMEMEK

Demagogun en büyük "silahı" yalancılığı!

Eğer yalanı işe yaramazsa hızla başka yalanlara geçiyor!

Yazar Michael Signer kitabında genellikle ABD’den örnekler sıraladı:

Adını ABD’deki anti-komünist soruşturmalarla duyuran Senatör J. McCarthy, Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nda Komünist Parti üyesi 205 bürokratın olduğuna dair elinde belge olduğunu açıkladı.

ABD karıştı. Ancak...

İddiaları için tek kanıt veremeyen McCarthy, kendisine karşı çıkan herkesin komünist olduğunu söyledi!

Senatör yalanlarını ardı ardına sıralasa da, araştırmalar sonucu dışişleri kadrosunda çalışan tek komünist bulunamadı! McCarthy'e inananlar hayal kırıklığına uğradı.

Ülkemize dönersek...

Bizde bu ABD'li senatöre benzeyen yalancı politik lider var mı?

Ergenekon-Balyoz sürecinde yaşadık!

Peki, kim bu Türkiye'nin baş demagogu?

Aslında...

Bu yanıtın bir önemi var mı? Hepimiz biliyoruz cevabı...

Fakat:

Uzun girişi yapmamın sebebi var: Türkiye yerel seçme gidiyor; adaylar belli oluyor.

Geçenlerde sosyal medyada şöyle bir tartışmaya denk geldim:

"CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun ağzı iyi laf yapmıyor!"

İçimden dedim ki:

İnsanlarımız kötülüklere alıştırılmış?

İmamoğlu'ndan demagog olmasını bekliyorlar!

İmamoğlu'ndan halkı kandırmasını bekliyorlar!

İmamoğlu'ndan öfkeli konuşmalar yapmasını bekliyorlar!

Nasıl lekelendik bu derece?

Mesele sadece Türkiye değil; demagog siyaset dünyayı uçuruma sürüklüyor.

Amerikalı Singer, "öfkeli karizmatik liderlerin" dünya için tehlike oluşturduğunu yazdı. Demagogların demokrasiyi baltalayarak dünyayı karanlığa götürdüğünü belirterek, "ucuz siyasetin büyük kazançlısı demagog problemini çok acil sorun olarak niteledi...

Yani...

Mesel laf cambazlığından çok öteydi...

Mesel laf cambazlığından çok öteydi...

Mesel laf salatalığından çok öteydi...

Demokrasi alarm veriyordu...

Hâlâ... Kimileri CHP adayının demagog olmasini istiyor!

Yazık.

(Sözcü gazetesinden alıntıdır.)