Süheyla KAPLAN
Yoğun katılımla gerçekleşen programda, aşurenin sembolik anlamına dikkat çekilirken farklı inanç ve etnik kökenlerden insanların bir araya gelmesinin önemi vurgulandı. Aşurenin; farklı tatların, dokuların ve kökenlerin bir araya gelerek oluşturduğu birlik ve uyumu temsil ettiğine değinildi.

Filiz Demirel, konuşmasında Muharrem ayının Alevi inancındaki derin anlamına ve aşure geleneğinin toplumsal barış açısından önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Muharrem ayı sadece bir yas ve matem dönemi değil, aynı zamanda insanlık, barış ve adalet çağrısıdır. Alevi toplumu bu dönemde yalnızca oruç tutmakla kalmaz, insanlığa karşı sorumluluğunu da hatırlar.”

Eyalet Başbakan Yardımcısı Fegebank ise Hamburg’da Alevilerle imzalanan devlet anlaşmasına ve Hamburg Üniversitesi’nde kurulan Alevilik kürsüsüne değinerek, eyalet yönetiminin bu konuda sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Fegebank ayrıca Suriye’de başta Aleviler olmak üzere azınlıklara yönelik şiddeti kınadı.

Alevi dernekleri adına konuşan Elif Aksu ise Suriye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, 2025 yılı başından bu yana Lazkiye, Tartus ve İdlib başta olmak üzere Alevilere yönelik artan şiddet olaylarını gündeme taşıdı. Aksu, uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu bir yok etme girişimidir. Kadınlar kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, köle gibi satılıyor. Bu sadece bireylere değil, bir kimliğe karşı yapılan bir saldırıdır.”
Katılımcılar, Alevilere yönelik ayrımcılığın Almanya başta olmak üzere Avrupa’da hâlâ yeterince tanınmadığını, özellikle Alevi gençlerin okullarda ayrımcılıkla karşılaştığını belirtti. Bu nedenle Alevi düşmanlığının, 'grup temelli insan düşmanlığı' olarak resmi düzeyde tanınması gerektiği vurgulandı.
Hamburg’da Alevilere Yönelik Somut Adımlar
Konuşmacılar, Hamburg’un Almanya’da Alevi toplumu ile devlet anlaşması imzalayan ilk eyalet olduğunu hatırlatarak, “Herkes İçin Ortak Din Dersi” (RUFA) projesinin ve Hamburg Üniversitesi’ndeki Alevilik kürsüsünün önemini vurguladı.

Deyiş ve Dua ile Tamamlandı
Programda Alevi inancını yansıtan deyişler seslendirilirken, Ezo İme’nin çerağ duasının ardından Alevi dedeleri Mustafa Mısır, Ali Kemal Öztürk, Hacı Erdemli ve Mahsuni İme lokma duası verdi. Semah dönüldü ve katılımcılara aşure ikram edildi.
Etkinliğin sonunda Pir Sultan Abdal’ın şu sözü yankılandı:
“Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.”
Etkinlik, çok kültürlü birlikteliği ve toplumsal dayanışmayı vurgulayan güçlü bir mesajla sona erdi.




