Samsun’da gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sel bölgelerinde inceleme yaparak açıklama yaptı. Bakan Erdoğan Bayraktar, "Sorumluluk bizimdir. Sorumluluktan kaçmıyoruz. Bir suçlu varsa başta ben olmak üzere bir hatası olan varsa herkes cezasını çekmelidir" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, bir soruyu cevaplayan Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu'nu uyarıp "Hadi gidelim yağmur yağıyor" dedi. 

Özel uçakla Samsun’da gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Samsun’da sel nedeniyle hasar gören bölgelerde incelemelerde bulundu. TOKİ binalarının olduğu alanda inceleme yapan ve vatandaşlarla görüşen bakanlar daha sonra kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "En önemli candır. 10 insanımızı kaybettik. Bunu hiçbir şey geri getirmez. Hiçbir mazuriyet bu canların kaybını telafi etmez. Üzgünüz, üzüntümüz sonsuzdur. Bu konuda ne gerekiyorsa yapacağız. 5 insanımızı da TOKİ konutlarında kaybettik. Bu bakımdan da son derece üzgünüz. Ama Samsun’da yitirdiğimiz 10 canımızın da sorumluluğu bizimdir, hükümetimizindir, devletimizindir. Hiçbirinin sorumluluğundan kaçmıyoruz. Bir suçlu varsa başta ben olmak üzere bir hatası olan varsa herkes cezasını çekmelidir. O ayrı bir konu. Özellikle bir suçlu aramak da yanlıştır. Varsa zaten bunu ortaya çıkaracağız. Bu alanda 2 bin 500 konut burada planlandı. 1970 yılından beri burası konut alanı. Neydi önceki binalar derenin kenarında, yatağındaydı. Biz onları kaldırdık ve dereden çekme mesafesi 12 metre, dereden 40 metre çekme mesafesinde bunları yaptık" dedi.

BAKAN BAYRAKTAR: İMAR KANUNUMUZU DEĞİŞTİRECEĞİZ

Bakan Bayraktar konuşurken çevredeki vatandaşlardan kendisine tepkiler yükseldi. Bir kişinin 'Bodrum katlarında insan yaşar mı?' diye bağırdı. Konuşmasını tepkilere rağmen sürdüren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Zemin etüd raporu, ÇED raporu, imar raporu hepsi alınmıştır. Bundan sonra yukarıya yılanlı dere vadisinde şuanda gecekondular var. Onları da değiştireceğiz. Yukarıda olan gece kondular, kaçak yapılar var, onları da değiştireceğiz. Burada gecekondulaşma, çarpık yapılaşma ortadan kaldırılmalıdır. Bizim eskiden beri gelen imar kanunumuzda olan bodrum katlarının iskanı konusunu belki tekrar gözden geçirmemiz gerekecek" diye konuştu.

BAKAN EROĞLU: ALLAHA ŞÜKÜR SEL KAPANI VAZİFESİNİ YAPTI

Burada beklenmeyen bir yağış meydana geldiğini ifade eden Bakan Veysel Eroğlu,"Allaha şükür kurulan sel kapanı vazifesini yaptı. Orada geciktirme yaptı. Aksi takdirde burada çok büyük bir sıkıntı olabilirdi. Netice itibariyle bu gibi durumlarda bütün yapılar belli emniyete göre belli bir debiye göre hesap edilir. Aksi takdir 100 yıl 200, 500 yıla göre 10 bin yıl 20, 30 bin yıla tekamül eden debiye göre hesap ederseniz buranın hep dere olması lazım. Böyle bir şey ekonomik olmadığı için dayanacağı deprem büyüklüğü bellidir. Daha üstündeki tabi afet kabilindedir. Burada da tabi afet olmuştur. Biz gereken tedbirleri alıyoruz" dedi.

BAKAN KILIÇ: 367 KONUT, 333 İŞYERİ HASAR GÖRDÜ

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise, yaşananın kelimenin tam manasıyla afet olduğunu belirtti. Bu doğal afetin neticesinde 10 kişinin hayatını kaybettiğini bir kişinin de kayıp olduğunu söyleyen Bakan Kılıç, "Yaşanan acı büyük. Yüreklerdeki yangını atılacak adımlarla söndürmek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hadisenin ilk dakikalarından itibaren konunun takibinde. Elbette yaşanan doğal afetin neticesinde çıkarılacak bir takım dersler vardır. Belki bazı kanunlarda değişikliğe gidilmesi gerekecektir. Belki bazı alanların, iskan durumunu gözden geçirmek gerekecektir. Bütün bu hasarları ortadan kaldırmak, yaraları sarmak ve etkilerini tümüyle silmek üzere gayretli çalışmalar yürütülüyor" dedi. 

Bakan Kılıç şöyle devam etti: "Hasar gören konut ve işyerleriyle ilgili tespitler devam ediyor. Şuan 845 hasar mahalli tespit edildi. 15 ayrı hasar ekibi tarafından. Bunların tamamına yönelik valilik üzerinden gereken adımlar atılıyor. Yaşanan doğal afet olduğunda her türlü siyasi istismarın ötesine geçebilmek lazımdır. Bir doğal afet durumu söz konusu olduğunda doğal afeti siyasi istismara maruz bırakmak vicdanlarda çok daha büyük yaralar açacaktır. Yaşanan acı apaçık ortadadır. 10 vatandaşımızın kaybetmiş olmanın acısını başka hiçbir şekilde izah edebilmek de telafi edebilmek de mümkün değildir. Samsun’da yürekler yangın yeriyken bu yangın yerinin üzerine siyasi mülazalarla dokunmak kesinlikle vicdanı bir yaklaşım olmayacaktır. 10 gün önce şehit verdiğimiz Umut Bulut’un mekanı cennettir. Anne babası eşi ve evladı devletin birimlerine emanettir. Ailesinin sel afetinde hasar görmüştür, bu etkinin ortadan kaldırılmasına yönelik talimatlar valimize verilmiştir. Şehidimizin ailesi kalıcı olarak üzerlerine kaydedilmek üzere konut tahsis edilecektir."

Öte yandan basın toplantısının sonunda bir soruyu cevaplandıran Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Gençlik Bayraktar "Hadi gedelim yağmur yağıyor" dedi. Sonra da 3 bakan şemsiyelerini alıp bölgede inceleme yaptı. Ardından selde hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine ziyarette bulundu. Başsağlığı dileyen bakanlar valiliğe geçti. Bu arada TOKİ konutlardında bazı evlere vatandaşlar satılık tabelası asması da dikkat çekti.



MS,HÇ (İS/RT)