Bakan Ergin, Türkiye'ye ve Türk milletine çok zaman ve imkan kaybettiren darbelerin, muhtıraların, milleti istismar eden vesayet düzeninin hükümdar olduğu yılları unutmadıklarını ve unutmayacaklarını söyleyerk, "Bu buhranlı dönemlerde milletimiz, uzun ayrılık yıllarının ardından ülkemize yeniden demokratik baharı getiren kıvılcımı ateşlemiştir. Sayın Başbakanımızın liderliğinde hayal kurabilme yeteneğine ve hayallerinin peşinden yürüme cesaretine yeniden kavuşan ülkemizin son 10 yıl içerisinde büyük bir değişim geçirdiği tartışmasızdır. Bu 10 yıl içerisinde söylemden eyleme geçmiş, sağlıktan eğitime, ekonomiden dış politikaya, ulaşımdan adalet hizmetlerine varıncaya dek geniş bir alandan atılan reform adımları milletimizin taktirine mazhar olmuştur" dedi.


"CİDDİ ORANDA HAKİM VE SAVCI ADAYI ALIYORUZ"


Herkesin bir hayali, hedefi ve ülküsü olması gerektiğine işaret eden Ergin, şunları anlattı:

"Bakanlık olarak bizim de bir ülkümüz, varmak istediğimiz bir hedefimiz var. 2,5 yıl içerisinde belirlediğimiz hedeflerin yüzde 70'ini şu anda gerçekleştirdik. Türkiye'de yargı alanında bir değişim ve dönüşüm süreci içerisinden geçiyoruz. Türk yargısının, adalet sisteminin fiziki alt yapı sorunları vardı. İnsan kaynaklarına dayalı sorunları vardı, mevzuata dayalı sorunları vardı. Onun dışında yüksek yargının ağır işlemesine dayalı, uzun yargılamalara dair problemleri ile ceza infaz sisteminin problemleri vardı. Bütün bunları tespit edip, çözüm önerilerini geliştirip uygulamaya başladık. 2002-2012 arasında fiziki alt yapı açısından 156 adalet sarayı inşa edildi ve hizmete alındı. Şu anda yapım ve proje aşamasında 100 adalet sarayı daha var. Kısaca fiziki alt yapı sorunu, adliye teşkilatları açısından Türkiye'de sorun olmaktan çıkmış durumda. Önemli sorunlar aşıldı. Şu an kalan ikinci ve üçüncü öncelikli adliyelerin inşası devam ediyor. Fiziki alt yapı içerisinde teknik alt yapı da söz konusu. UYAP sistemi ile bütün adliyeler ve yüksek yargı birbirine bağlandı. UYAP Türkiye'nin bilişim alanında en gelişmiş projelerinden biri. Bu sistem uzun süren yargılamaların kısaltılmasında da çok önemli bir fonksiyon icra edecek. Bu sorunların bir ayağı da mevzuat alt yapısındaki eksiklikler yeniliklere ayak uyduramayan yasalarımızdı. Bunların tamamı bu süreç içerisinde yenilendi. Bunun yanında en önemli eksiğimiz hakim, savcı açığımızdı. Şu anda bu açığı kapatacak adımları süratle atıyoruz. 2010 yılına kadar hakim, savcı alımlarında arzu edilen bir performans ortaya konulmadı. Çünkü alınacak hakim ve savcıları Adalet Bakanlığı ÖSYM'nin yaptığı merkezi sınav ve mülakatla almasına rağmen, staj sonrasında bunların mesleğe kabulünü HSYK yapıyor. Dolayısıyla alınacak stajyer sayısında HSYK'nın görüşü alınıyor. 2010 yılının Eylül ayına kadar bu çok sınırlı sayıda alımlarla sürdürüldü ama referandum sonrasında değişen HSYK bu ihtiyacı karşılamak üzere ihtiyacımız olan hakim ve savcı alımında herhangi bir zorluk çıkartmaz durumda şu an. Dolayısıyla 2011-2012 yıllarında ciddi oranda hakim ve savcı adayı alıyoruz."


PROBLEMLERDEN BİRİ UZUN YARGILAMALAR


Ergin, Türk yargısının en önemli problemlerinden bir tanesinin de uzun süren yargılamalar olduğunu vurgulayarak, "Hak arayışında, davaları takipte önümüze çıkan en büyük engel zaman. 4-5 yıl sonra gelen adalet benim ihtiyacımı karşılamaz. Davalar nerede uzuyor diye baktığımızda ilk derece mahkemelerinde 7-7,5 ay içerisinde bitiyor. Bu dava dosyaları Yargıtay'da gecikiyor. Bu açıdan uzun süren yargılamaları kısaltabilmek için önemli adımlar atıldı. Bunlardan en önemlisi Yargıtay ve Danıştay'ın yapısının güçlendirilmesiydi. Alınan tedbirlerle beraber Yargıtay'da şu anda ilk derece mahkemelerinden gelen davalardan daha fazlası karara çıkmaya başladı" dedi.