Taraf Gazetesi’nde 1 Şubat 2013 tarihinde göreve başlayan Çalışlar, Nisan ayı sonunda dönemin yazı işleri müdürü Kurtuluş Tayiz’in görevden alınmasını bahane edip o dönemde 21 yazar ile birlikte, bir bildiri yayınlayarak gazeteden ayrıldı.

Bildiride ise, gazetenin yönetimi, “barış karşıtı” olmakla suçlandı… Gazetenin patronu Başar Arslan ise, kendisine yöneltilen tüm haksız eleştirilere rağmen, bugüne kadar susmayı tercih etti..

İşte Başar Arslan’ın o dönemle ilgili Taraf'tan HÜSEYİN ÖZAY'a değerlendirmeleri:

“YAVUZ HIRSIZ MİSALİ EV SAHİBİNİ BASTIRIYOR”

“Anlattığı şeylerin hiç birisinin gerçeklerle ilgisi yok. Yavuz hırsız misali, ev sahibini bastırıyor. Yeri geldiğinde darbecilere övgüler düzen, bir başka zamanda döneklik ve muhbirlik yapan kişilere cevap bile vermemek gerekir. Ancak, burada büyük fedakarlıklarla çalışan insanlara haksızlık ettiği için, iddialarını kısaca cevaplamam gerekirse…”

“ORAL’I GAZETENİN ESKİ BİR YAZARI ÖNERDİ”

“Ahmet Altan 15 Aralık’ta genel yayın yönetmenliğinden ayrıldı. Gazete bir süre, genel yayın yönetmeni olmadan idare edildi. Bu süre içinde Taraf’ın eski çalışanlarından bir yazar, Oral Çalışlar ismini ortaya attı. Ben de onu genel yayın yönetmeni olarak atadım.”

“GAZETEYE GÖREVLİ GELMİŞ”

“Bunu (Oral Çalışlar) Taraf’a getirmekle hata ettim. Buraya görevli olarak gelmişti. Görevli olduğu anlaşılınca da gitmek zorunda kaldı. 1 Şubat 2013’te işe başladı. 22 Nisan gibi de işten ayrıldı. Hatadan biran önce vazgeçtim. Bunun, akil insanlar kadrosuna alınması da ilginçtir. Her dönemin adamı olduğu için, dönekler ve muhbirler kontenjanından akil adamlar listesine alındığını düşünüyorum. Daha sonra Kozmik Oda’dan çıkan belgelerde dönemin siyasileri ve aydınları hakkında muhbirlik yaptığı kanıtlandı.”

“YAZARLARA SANSÜR UYGULADI”

“Oral Çalışlar, genel yayın yönetmenliğine başlar başlamaz, bir çok yazara sansür uyguladı. Bu yazarların başında Neşe Düzel, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Büşra Ersanlı, Baskın Oran gibi isimler geliyor. Bir çok yazarın yazısı da Oral Çalışlar tarafından sansürlenmiş. Bunları öğrendiğimde tepki gösterdim. Biz bu gazeteyi, insanların yazılarının sansürlenmesi için kurmadık. Sıkıntıları yazarların sansürlenmesi için çekmedik. Yoksa bunca çilenin ne anlamı kalırdı.”

“TOPLUMA KÖTÜ ÖRNEK OLUYOR”

“Oral Çalışlar gibi isimler, topluma kötü örnek oluyor. 12 Eylül öncesinde Özel Harp Dairesi ile birlikte ortak çalışan, darbe ortamının hazırlanmasına destek olan, aynı dönemde yüzlerce genci hedef gösteren yayınlar yapan bir kişinin bugün akil insan seçilmesi, bir gazetede yazılar kaleme alması Türkiye’ye yakışmıyor. Bu gibi isimler Türk toplumuna ve Türk gençlerine kötü örnek oluyor.”