Avrupa Postası / Haber Merkezi

Sunumunu aile danışmanı Özgül Karık'ın yaptığı, Karakoçanlılar Derneği Başkanı Ali Haydar Oral ile Filiz Köyoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan etkinliğe yoğun ilgi gösterildi.  “Türkiye'de ve Avrupa'da Kadına Şiddet" konusunun gündeme taşındığı panelde şiddetin kökenleri çeşitli boyutlarıyla ele alındı.


Konuşmacılar, kadına yönelik şiddetin Türkiye'de son 10 yılda yüzde bin dörtyüz oranındaki artışının gelecek için ciddi boyutta kalıcı tehlikeler yaratacağının altını çizdiler. Türkiye'deki şiddetin gıdasını mevcut yasalardan aldığını ifade ederek, çeşitli düzeylerdeki devlet yetkililerinin bu konudaki basına yansıyan demeçlerinden örnekler verdiler. Uzmanlar Hamburg Alevi Kültür Merkezi salonunda yapılan etkinlikte, yaşadığımız Avrupa ülkelerinde dahi töre cinayetleri adı altında kadına yönelik şiddetin ciddi boyutlarda olduğuna dikkat çektiler.


Panelde konuşan Pedagog  ve Yazar Gülşen Gülbeyaz, kadına şiddet konusu incelenirken kadın-erkek cinsiyet ayrımından çok insan olduğumuzdan yola çıkılması gerektiğine dikkat çekti. Gülbeyaz, şiddetin sadece kadınları değil, tüm dünyada insanlığı tehdit ettiğini ileri sürdü.


Yeşiller Hamburg Milletvekili Filiz Demirel ise, Almanya`da ve Avrupa`da kadına şiddetin olmadığının ya da az olduğu şeklinde algıların yanlış olduğunu dile getirerek „Avrupa ülkelerinde kadına şiddet olmasa kadın barınma evleri bu kadar dolu olmazdı. Bugün mecliste kadın barınma evlerinin kapasitelerinin yükseltilmesi için çalışıyoruz. Kadının toplumda tekrar var olabilmesinin çalışmasını yapıyoruz. Bu da Almanya`da da kadın ve erkeğin eşit olmadığını gösteriyor“ dedi.


Eyalet parlamentosunda sosyal demokrat parti ( SPD) milletvekili Güngör Yılmaz da konunun önemine değinerek şiddete karşı mevcut yasal önlemler, aile içi eğitim ve toplumsal duyarlılıkla birlikte, genel anlamda "şiddete karşıyım ve kesinlikle şiddet uygulamayacağım" bilinciyle yeni bir 
inisiyatif oluşturma düşüncesini dile getirdi.   


Bedo ve Mahmut Erdem

Almanya`da kadın erkek eşitliğinin Avrupa`da da henüz gerçekleştirilmediğini savunan Avukat Mahmut Erdem, "Türkiye`de ve Almanya`da kadını koruma yasalarının ancak, yasaların kağıt üzerinde değil, uygulanması önemlidir. Yasalar uygulanmadıkça, toplum bunu kabul etmedikçe kağıt üzerine kalmakta ve işlevliği olmamaktadır“ şeklinde belirtti.

Kadriye Bakşi ile Neriman Nikşah

Harburg Sol parti Belediye Meclis üyesi ve kadın inisiyatiflerinin tanınan siması Kadriye Bakşi ile Pedagog Neriman Nihşah da, sosyolojik olarak incalendiğinde ekonomik özgürlüğü olan kadınların da şiddet gördüğünü belirterek, kadınların kendisine uygulanan şiddete karşı çıkmadığı sürece ortak olduğunu öne sürdüler. Eğitimin önemli olduğuna dikkat çeken Nihşah, „Sorunu sadece cinsiyet üzerinden ele almak yeterli değil. Erkek çocuklarını da annelerin eğittiğini unutmamamız gerekiyor“ dedi.


Gülşen Gülbeyaz ve Hacer Arıkan

Gençlik yıllarına kadar şiddet ortamından uzak kaldığına yer veren ve ilk kez siyasi şubede şiddete maruz kaldığını açıklayan Hacer Arıkan ise, vucüdunundaki ağır yanıklarların izlerinin cezaevinde yaşadığı " hayata dönüş operasyonu" adlı katliamdan kaldığını açıklarken sistemden kaynaklı şiddet için somut bir örnek olarak karşımızdaydı.



Tv sunucusu Bedo ise, (Bülent Kayaturan) kendi ailesi içinde anne ve babasından yaşadığı hoşgörü ve şiddet karşıtı ortamın geleceğini şekillendirmede önemli bir örnek olduğunu açıklayarak, herşeyin mevcut sistemden kaynaklı olmadığını ifade etti. Özellikle Avrupa'da yaşayan göçmen kökenli gençlerin müzik alanındaki şiddet içerikli eserlerle kendilerini ifade etmelerine ve dini içerikli sözleri öne çıkarmalarının gelecek için yaratacağı tehlikelere dikkat çekti.