Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller parti koalisyon hükümetinin idaresindeki eyalette son kamuoyu yoklamalarına göre her iki partinin de yeterli çoğunluğu alacağı yönünde. 


2015 seçimlerinde seçime katılma oranı yüzde 56,5 civarında idi. Hamburg Seçim Kurulu'nun verdiği bilgiye göre 15 siyasi parti seçimlere katılıyor. 

Almanya'da yaşayan Türkiye kökenli vatandaşların sayısı 2 milyonun üzerinde, Hamburg'da ise bu sayı Alman vatandaşı ve aileleri dahil edildiğinde, Hamburg nüfusunun yüzde 5 oranını oluşturdukları anlaşılıyor.

Seçimlerde yer alan Türkiye kökenli milletvekili adayları ve partileri ise şu şekilde: 

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD): Kazım Abacı, Güngör Yılmaz, Ali Şimşek, Barış Öneş

Alman Hristiyan Demokrat Birliği (CDU): Ali Ertan Toprak, Bedo (Bülent Kayaturan)

Yeşiller: Filiz Demirel, Yusuf Uzundağ, Sina Demirhan

Sol Parti: Cansu Özdemir, Deniz Çelik, Mehmet Yıldız, Metin Kaya.

Milletvekili adayları seçim çalışmaları boyunca ağırlık alanlarını ve Türkiye ile ilgili güncel gelişmelere ilişkin görüşlerini şu şekilde değerlendirdi: 

Sol Parti adayı Cansu Özdemir: Hamburg doğumlu, 2015 yılından beri Sol Parti (Die Linke) Eyalet Parlamentosu Fraksiyonu Eş Başkanlık görevini sürdürmektedir. G20 Zirvesi Özel Komitesi üyeliği yaptı.

'Milletvekili olduğumdan bu yana Türk milliyetçileri tarafından sürekli tehdit ediliyorum. İki Türk MİT ajanını ortaya çıkardım ve polise bildirdim. Yıllar süren araştırmalarım sonucunda onların İslamcı yapılar ve AKP ile bağlantılarını ortaya çıkardım. Türkiye'deki insan hakları ihlallerini ve savaş suçlarını defalarca parlamentoya taşıdım ve Türkiye'deki muhalefetle dayanışmayı esas aldım.

Roboskî Katliamı sonrası bölgeye gittim ve annelerin çocuklarının parçalanmış bedenleri üzerinde parmaklarını nasıl arayıp topladıklarına bizzat şahit oldum. Kobanê Devrimi sürecinde sınırda bulundum ve annelerin çocuklarının hayatta kalması için dua ettiklerini gördüm.

Parlamentonun içerisinde ve dışında çeşitli girişimlere öncülük ettim ve neredeyse tüm eylemlere katıldım, organizasyonlarında yer aldım. Türkiye'deki insan hakları ihlallerine ilişkin ses çıkarmayan milletvekillerini anlayamıyorum. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın özgürlüğü için mücadele etmek tüm demokratların görevidir. Bundan sonra da sessiz kalmayacağım ve önceliklerimden biri Türkiye gündemini ele almak ve Türk MİT ajanlarının faaliyetlerini ortaya çıkarmak olacak. AKP hükümeti tehditleriyle beni buradan alıkoyamayacak,sindiremeyecek.

22 yaşında milletvekili seçildiğimde, ilk hedefim göçmen kökenli gençleri siyasete teşvik ve motive etmekti. Genç bir Kürt kadını olarak bunu başardığıma inanıyorum. İkinci hedefim ise çalışmalarımla evrensel feminizmi güçlendirmede katkımın olması. Rojava'da kadınlar DAİŞ’e (IŞİD) karşı mücadele ederken Almanya'daki kadınlar hala erkekler tarafından katlediliyor.

Hamburg kentinde ev kiraları artarken çocuk yoksulluğu da artıyor. İki binin üzerinde evsizin sokaklarda yaşadığı bir kentte zenginlere kıyılmıyor. Toplu taşım araçları ile yolculuk etmek giderek pahalılaşıyor. Yıllardır herkesin haklarını kullanabileceği bir kent için mücadele veriyoruz. Karşılanabilir bir ev kirası, devletin bir lütfu olamaz; bu hak, karşılanabilinir hale getirilmeli. Bu nedenle giderek artan kiraların karşılanması için kira yardımın güçlenmesini talep ediyoruz.

Hamburg’un bazı bölgelerinde çocukların yüzde ellisi yoksulluk içerisinde. Talebimiz, tüm çocuk ve gençlerin toplu taşımayı ücretsiz olarak kullanabilmeleri ve tüm anaokul ve ilkokul çocuklarının ücretsiz kahvaltı yapabilmeleridir. Hamburg'da toplumun en güçsüzlerinden gelir kesintilerini artırmak yerine giderek artan yoksullukla mücadele etmek için, yoksulluk karşıtı bir stratejiye ihtiyacımız var. Hamburg'daki herkesin, gelirlerinden bağımsız, eşit haklara sahip olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Barınma, sağlık hizmeti ve eğitim hakkı, herkese eşit bir şekilde verilmelidir.'

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) adayı Güngör Yılmaz:

Trabzon doğumlu, Hamburg'da iktisat okudu  ve uzun yıllardır Çevre Bakanlığında Geri Dönüşüm alanında uzman eleman olarak görev yapmaktadır. 2015 yılından beri SPD milletvekilliği yapmakta ve eyalet genel listesinden aday. 

'Hamburg Eyalet Parlamentosu tamamıyla eyaleti ilgilendiren konularda ve kararlarda yetkilidir. Dolayısıyla Hamburg dışı konuları, federal yetki gerektiren alanları milletvekilliğimle ilgili olarak gündemime almayı seçmene karşı doğru bulmuyorum. Hamburg seçmenleriyle Hamburg konularında anlaşmak benim için ön planda.

Milletvekili olarak başta göçmen kökenliler olmak üzere, özellikle hiç ulaşılamayan halk kesimlerine ulaşmayı, onlara yaşadıkları kentte nelerin olup, bittiği, alınan kararlar, yapılan planlamalar hakkında bilgilendirmeyi, dahası ortak etmeyi kendime hedef edindim. Bu nedenle çalışmalarımı elimden geldiği kadar iki dilli yürütüyorum. Üzerinde önemle durduğum konuların başında kültür ve kadın çalışması geliyor. Kültür kurumlarının interkültürel açılımda bulunmasını ve yabancı kökenli insanların bu kurumlardan uygun bir şekilde faydalanmalarını önemli buluyorum. Kadınlara yönelik düzenlediğim - özellikle onların yaşamını ilgilendiren konularda- toplantılar, ücretsiz spor veya Almanca kurslarının yanı sıra "Hamburg Kadınlar Meclisi" adı altında bir inisiyatif oluşturdum. Toplumda cinsiyet eşitliği bilincini artırmak önemli bir hedefim. Hamburg halkı için erişilebilir vekil olmak siyasete ilgiyi artırma anlamında benim için önemli bir konu.' 

1. Hamburg Eyalet Parlamentosu tamamıyla eyaleti ilgilendiren konularda ve kararlarda yetkilidir. Dolayısıyla Hamburg dışı konuları, federal yetki gerektiren alanları Milletvekilliğimle ilgili olarak gündemime almayı seçmene karşı doğru bulmuyorum. Hamburg seçmenlerliyle Hamburg konularında anlaşmak benim için ön planda.

2. Milletvekili olarak başta göçmen kökenliler olmak üzere, özellikle hiç ulaşılamayan halk kesimlerine ulaşmayı, onlara yaşadıkları kentte nelerin olup, bittiği, alınan kararlar, yapılan planlamalar hakkında bilgilendirmeyi, dahası ortak etmeyi kendime hedef edindim. Bu nedenle çalışmalarımı elimden geldiği kadar iki dilli yürütüyorum. Örnekler: Her parlamento oturumundan sonra "Parlamentodan Notlar" adlı bülteni yayınlıyorum. "Etkinlik Takvimi" altında bir kültür takvimi çıkartıyorum. Alman nüfusu bu takvim sayesinde Hamburg'daki Türkiye kökenlilerin çok çeşitli ve renkli kültür ve sanat faaliyetlerinden haberdar oluyorlar ve katılıyorlar. Kentte Almanca dışında da bir üst seviyede kültür ve sanat faaliyeti olduğunu görüyorlar. İleride başka kültür gruplarının etkinliklerini de takvime işleyebilirim diye düşünüyorum. Tam 25 yıldır eyalet parlamentosunda farklı partilerden Türkiye kökenli vekiller var. Ama bu tip çalışmalar - bilmiyorum neden - daha önce yapılmamış.

3. Üzerinde önemle durduğum konuların başında kültür ve kadın çalışması geliyor. Kültür kurumlarının interkültürel açılımda bulunmasını ve yabancı kökenli insanların buralardan uygun bir şekilde faydalanmalarını önemli buluyorum. Bu nedenle Thalia ile işbirliği halinde iki repertuvar oyununun Türkçe üstyazıyla programa alınmasını sağladım. Aynı şekilde Türkiye'den gelen tiyatroların oyunları Almanca üstyazıyla sunmaları konusunda girişimlerim var. Bu yönde çalışmalarım artarak devam edecek.

4. Kadınlara yönelik düzenlediğim - özellikle onların yaşamını ilgilendiren konularda- toplantılar, ücretsiz spor veya Almanca kurslarının yanı sıra "Hamburg Kadınlar Meclisi" adı altında bir inisiyatif oluşturdum. Toplumda cinsiyet eşitliği bilincini artırmak önemli bir hedefim. Hamburg Eyalet Kadınlar Konseyi Başkanı Cornelia Creischer ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü konuğumuz oldu. Önümüzdeki çalışma döneminde inisiyatifin gelişmesi ve kurumsal kimlik kazanması yönünde adımlarımız olacak.

5. Hamburg halkı için erişilebilir vekil olmak siyasete ilgiyi artırma anlamında benim için önemli bir konu. Telefon numaram her yerde var. E-posta adresim belli. Herkes çok çabuk bana ulaşabiliyor. Keyfine göre telefona çıkmayan, yazılan mesajlara cevap vermeyen kişilerden değilim. Zamanım müsait olduğu kadar ayrım yapmadan sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine severek katılıyorum. Sıkca çeşitli sorun yaşayan kişiler tarafından aranıyorum. Şahsa ait bilgilerin gizliliği nedeniyle detay veremeyeceği ama, bu bazen konut sorunu, bazen vize sorunu veya da gençlik daireleriyle yaşanan sorunlar oluyor. Çok kez de bir çözüm buluyoruz.

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) adayı Barış Öneş:

Erzincanlı göçmen- işçi ailenin çocuğu olarak Hamburg'da dünyaya geldi. Hukukçu ve eyalet genel listesinden aday. Hamburg ve Madrid Üniversiteleri'nde hukuk okudu ve Celle'deki Yüksek Bölge Mahkemesi'nde hukuk eğitimi tamamladı. Şu anda hukukçu olarak bir şirket için çalışıyor.

'21 yaşından beri siyasetin içindeyim. SPD'de değişik kurumların başkanlığını yaptım. Hamburg Üniversitesi'nde UNİCEF grubunu kurarak dünyadaki farklı kültürdeki çocuklara yardım ettim. 

Klasik işçi sınıfı bir aileden geliyorum. Birçok öğretmen benim liseden mezun olacağıma inanmıyordu. Ancak hedefime ulaştım. Herkesin bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Toplum içerisinde yabancı kökenlilerin ya da işçi ailenin çocuklarının başarılı olamayacakları gibi hakim bir düşünce var. Bu nedenlerden dolayı birçok göçmen ailenin çocuklarının eğitim hakları ellerinden alınıyor. Bu yargıyı değiştirmek için mücadele vereceğim. Önemli olan doğru koşulların yaratılması ve çocuklara sunulmasıdır. Bizleri parlamentoda temsil edebilecek, kanunları bilen insanlara ihtiyaç var. Hamburg parlamentosuna yeni bir rüzgar getirmek istiyorum.İnsanlar arasında ayrım yapılmaması gerektiğine inanarak, herkesi eşit görüyorum. Almanya'da en önemli sorunlardan biri de ev kiralarının yüksek olması. İnsanlar kiraların pahalı olması nedeniyle ev bulamıyor. Eğitim, sosyal sistem ve çok çeşitlilik ana konularımı oluşturmaktadır. Eğitimde daha fazla eşitliğin sağlanması için dil, din, ırk ayrımı yapmadan herkesi kucaklayan bir siyaset anlayışı için gayret göstereceğim. ' 

Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Bedo lakaplı Bülent Kayaturan:

Erzincan doğumlu, Hamburg 1 Televizyonunda 'Oriantal Nigth' adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğunu yapmaktadır, eyalet genel listesinden ikinci kez milletvekili adayı.

'Biz politikacılar insanlara karşı ertesi gün cevap verme sorumluluğuna sahibiz. İnsanları kazanmayı öğrenmek zorundayız, sadece onları anlamakla kalınmamalı, bunu pratiğe de geçirmeliyiz. Onları anladığımızı hissetmek yeterli olmamalı, aynı zamanda onların hislerini yerine getirmek için de gayret göstermeliyiz.Gençliğe karşı taşıdığımız sorumluluklar gibi, yaşlılara da aynı şekilde bu sorumlulıuk duygusunu taşımalıyız ve onların geçmiş tarihlerini de taktir etmeliyiz. 

SÜHEYLA KAPLAN