Türkiye’nin alanındaki tek ihracatçı birliği olan EZZİB Yönetim Kurulu, son günlerde gündemde olan zeytinyağındaki tağşiş (hileli karışım) konusuna açıklık getirdi. Kalite için sadece fiyatların yeterli olmayacağını, yapılan tartışmaların sektördeki 3-5 büyük firmaya yaradığını, küçük ve butik zeytinyağı üreticilerinin yaşam alanının ise daraltıldığını vurgulayan ihracatçılar, büyük firmaların yurt dışına sattığı yağlarda hileye başvurduğu için ihracatta ek olarak kolon sızması tahlilinin başlatıldığına dikkat çekti.

'TAĞŞİŞ HERKESCE BİLİNİYOR'

Zeytinyağındaki son gelişmelerle ilgili bir basın toplantısı düzenleyen EZZİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nedim Güreli, balda başlayan tağşiş tartışmalarının pek çok gıda ürününde devam ettiğini anlattı. Bunların Türkiye’de olduğunu herkesce bilindiğini aktaran Güreli, "Türkiye’de zeytinyağında tağşiş var mı, var. Ama eskiye nazaran şimdi daha iyi. Çünkü Türkiye’de yapan firmalar üretimini korkarak yapmaya başladı" diye konuştu. Özellikle Aydın Ticaret Borsası’nın çok ciddi bir çalışmaları olduğunu dile getiren Güreli, "Bilin ki her haksız kazanca karşı çıktığınızda, 'Aman da ne iyi yaptı' demiyorlar. Bundan menfaatlenen insanlar belli bir direnç gösteriyorlar" dedi.

BÜYÜK FİRMA JAPONLARA HİLELİ YAĞ SATTI

Tüketici olarak, 'Büyük markalarda tağşiş olmaz' diye bir önyargısı bulunduğuna dikkat çeken Güreli, "İhracatta tağşiş var mı? Yok zannediyorduk ama Japonya’dan gelen bir yazıyla çok büyük bir firma ve markanın kolon sızması ihraç ettiğini ve şikayetler geldiğini gördüm. Büyük marka tağşiş yapmaz konusundaki önyargım zedelendi" diye konuştu.

'TARTIŞMALAR 3-5 FİRMAYA YARIYOR'

Türkiye’de iç piyasada 'marka bağımlılığına bağlı bir oligopol' olduğunu, raflardaki 100 yağın 85’inin üç kişiye ait olduğunu da savunan Güreli, "Bunun farkında olan iç piyasacılar ciddi kar maksimizasyonu yapıyor. Bu karışım yağla yaptığımız her yakalama, attığımız adım, etap onların ekmeğine yağ sürüyor. En büyük pazar İstanbul’da ev kadını, düşünün. Tağşişle ilgili yazı görünce bildiği yağı alıyor. Onların ekmeğine yağ sürülsün diye dillendirmemek gibi bir içgüdümüz yok ama bu yakalandığında 3-4 markaya yarıyor. Bu ülkede çok zeytin üreticisi var ama 75 milyon tüketici var" dedi.

'AĞAÇTA 5, RAFTA 15 TL İSE PROBLEM VAR'

Güreli, zeytinyağındaki fiyat tartışmalarına da değinerek üreticiden satın alınan zeytinyağının raflarda çok daha yüksek etiketlerle satılmasına tepki gösterdi. "Fiyatları öğrenmenin en kolay yolu Borsa’ya gidip sormaktır" diyen Güreli, "5 liraya aldın tenekeye koydun, 15 liraya tüketici yiyorsa burada bir problem var. Tüketiciler örgütlü ve bilinçli olmadıkları için Türkiye’de böyle bir sistem gidiyor" dedi.

İDDİALI ÖNERİ: RAF AYIRIN, YARI FİYATINA YAĞ SATALIM

Zeytinyağının çoğunlukla zincir marketlerde satıldığını da hatırlatan EZZİB Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güreli, şu öneriyi yaptı:

"Buradan davet ediyoruz; bir tane zincir market gelsin, bizden raf parası almasın, ihracat fiyatına laboratuvardan akredite edilmiş zeytinyağı satalım. Türk halkı kaça yiyor görelim. Mevcut fiyatların yarısından aşağı zeytinyağı satalım. Bu çark böyle kırılır. Türk halkı yağ yer mi, yemez mi, görelim. Şu anda ihracatta kilogramı ortalama 3.39 dolardan satılıyor. Bu halk kilogramı 6.5-7 liraya rahatlıkla yağ alabilir. Japonya’ya, Brezilya’ya satıyorsak aynı fiyatla Türk halkına da yedirebiliriz."

FİRMALARIN TEŞHİRİ İHRACATI ETKİLEMEYECEK

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın tağşiş tespit edilen firmaları açıklayacak olmasının dış piyasalara karşı kaygı yaratıp yaratmayacağı yönündeki soruya da yanıt veren EZZİB Başkanı Ali Nedim Güreli, "İhracatta böyle bir kaygımız olmaz. Biz yönetim kurulu olarak Bakanlık kontrol standartlarında olmamasına rağmen karar alıp ihracatta kolon sızması tahlilini mecburi hale getirdik. Çünkü Japonya’ya kolon sızması yollanmıştı" dedi.

Asidi yüksek, kötü koku ve görünümdeki rafinelik yağların ısıl işlemden geçirilerek sızma yağ standardına getirilmesiyle elde edilen yağa "Kolon sızması" deniyor.

ÖLKEN: TAĞŞİŞ ZEYTİN AĞACINA İHANETTİR

EZZİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Zeytindostu Derneği Başkanı Metin Ölken de "Tağşiş üç kutsal kitapta da adı geçen zeytin ağacına ihanettir. Bunun değişik şekilleri var ancak bizim en çok tağşişi yakaladığımız ve gördüğümüz beyaz tenekeler. Türkiye’de zeytinyağı tüketimi kişi başı 1.5 kiloya geldi. 120 bin ton civarı. Bugün bir şansımız olsa hane başına araştırma yapsak 250 bin ton çıkacak. Çünkü insanların çoğu zeytinyağı yediğini düşünüyor. Zeytinyağı adı altında pek çok yağlar satılıyor. Baksanız belki üretimin çok daha üstünde tüketim çıkacak" diye konuştu.

BAKANLIK İZNİ ALMIŞ HER MARKA KALİTELİDİR

Ölken, şu anda ihracatta sorun yaşanmaması için ciddi kontrollerin bulunduğunu, iç piyasada da zincir marketlerin bütün sorumluluğu üreticinin üstüne atmaması gerektiğini, kendi gıda kontrolünü yapması gerektiğini vurguladı. Ölken, "Bakanlıktan üretim izni almış, şişesi olan her firmanın, markanın kaliteli yağ olduğunu var saymak durumundayız. Biz de burada sivil inisiyatifle eksiklikleri gidermek için çalışacağız" dedi.

'KALİTE İÇİN TEK PARAMETRE FİYAT DEĞİL'

EZZİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Özdolgun da, "Fiyatı ucuz olan ürünlerin daha çok tağşişe maruz kaldığı, pahalı ürünlerin tağşişten uzak olduğu yönünde haber okudum. Kalitede tek parametre fiyat değildir. Tüketimde en önemli parametredir ama kalitedeki tek parametre değildir. Üreticiden çıkışıyla rafta satıldığı fiyat arasındaki makas bu kadar fazla olduğu sürece bu durumun sorgulanması gerekmektedir" değerlendirmesini yaptı.



BT(İÖ/CK)